Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yakın bazı internet siteleri tarafından Fethullah Gülen'in 83 yaşında öldüğü iddia edildi. Fethullah Gülen'in öldüğünü yeğeni Ebuseleme Gülen, sosyal medya hesabından doğruladı. Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Ankara'ya bilgi geldiğini ve Gülen'in ölüm haberinin teyitli olduğunu söyledi. Fırat, CNN Türk canlı yayınında "Çok net söyleyebiliriz. Ankara'ya da bu bilgi ulaştı. Teyitli olarak söyleyebiliyoruz ki, Fethullah Gülen öldü" ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülen öldü mü? Fethullah Gülen neden öldü?
Hande Fırat, "Son dönemde sağlığı son derece sıkıntılıydı. Hem böbrek yetmezliği ve şeker hastalığının yanı sıra ayrıca demans vardı. Kendisiyle ilgili ilk kez örgüt içindeki kavgayı ekrana getirmiştik. Avrupa ve Amerika ekibi arasında para kavgasından dolayı; Gülen'in Pensilvanya'dan çıkarıldıktan sonra sağlığının kötüye gittiği bilinen bir gerçek" ifadelerini kullandı.
FETÖ'ye yakın siteler dün akşam saatlerinden itibaren Gülen'in öldüğüne ilişkin iddiayı gündeme getirdi. Son olarak FETÖ'ye yakın bir site, Gülen'in 20 Ekim'de hastanede hayatını kaybettiğini öne sürdü. Açıklamanın ardından söz konusu siteye erişim kapandı.
Hakan Fidan: Karanlık örgütün lideri ölmüştür
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in ölümü ile ilgili yaptığı açıklamada "FETÖ örgütü elebaşının ölümünü istihbarat kaynaklarımız da doğruluyor. Karanlık örgütün lideri ölmüştür. Bu ölüm haberi bizi hiçbir zaman için bir rehavete, gevşemeye götürmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Bu ölüm haberinin kendilerini hiçbir zaman rehavete, gevşemeye itmeyeceğini söyleyen Fidan, "Bu örgüt, milletimizin tarihinde türüne ender rastlanan bir tehdit odağı olmuştur. Binlerce gencimizi kutsal değerler adına kandırarak saflarına katmış, bu gençlerimizi kendi vatanlarına, milletlerine, kutsal değerlerine ihanet eden bir makinaya dönüştürmüştür" dedi.
Bakan Fidan, bu insanların yurt dışında istihbarat servislerinin elinde büyük bir zillet içinde kendi ülkelerine, milletlerine ve değerlerine karşı bir silah olarak kullanıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu ölüm vesilesiyle artık onların üzerindeki büyünün kalkmış olması lazım ve kendilerini gittikleri ihanet dolu bu yanlış yoldan vazgeçmeye, devletlerinin, milletlerinin aleyhine çalışmaktan vazgeçmeye davet ediyorum. Bu yol iyi bir yol değil. Bu yolun sonu iyi bir son değil. Milletimiz, devletimiz her türlü terör örgütüyle olduğu gibi bu örgütle de mücadele etmeye devam edecekler. Artık yol yakınken dönmeyi bilsinler."
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "FETÖ elebaşının ölümü, terör örgütüyle mücadeledeki kararlığımızı hiçbir şekilde akamete uğratmayacak aksine mücadelemiz aynı kararlılık ve azimle devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç açıklamasının devamında şunları kaydetti:
Ülkemiz aleyhine esaslı bir milli güvenlik sorunu olarak devam eden bu örgütle mücadele FETÖ elebaşı ile sınırlı olmayıp, tüm unsur ve uzantılarıyla sürecektir. FETÖ üyeleri hakkında yürütülmekte olan adli işlemler söz konusu ölüm olayından etkilenmeden örgütün yönetici ve üyelerine karşı yürütülen yargılamalar ve uluslararası adli mekanizmalar aynı kararlılıkla takip edilecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başta yargı olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarıyla, milli iradeye karşı savaş açan bu ihanet şebekesinin kalıntılarını temizlemekten asla vazgeçmeyecek, milletimizin huzuru ve güvenliği için gereken her adım atılmaya devam edilecek, hain örgütün her bir üyesi Türk adaleti önünde mutlaka hesap verecektir.
Fethullah Gülen'in son görüntüsü
Anadolu Ajansı (AA), Fetullah Gülen’i, 1999’dan beri ikamet ettiği Pensilvanya’daki çiftliğinden alınarak nisan ayında götürüldüğü yeni evinden çıkarken görüntülemişti.
Fethullah Gülen
© AA / Islam Doğru
FETÖ'de 'Cenaze kaçırılabilir' kavgası
Güvenlik kaynaklarından Fethullah Gülen’in ölümüyle ilgili açıklama yapıldı. 15 Temmuz başarısız darbe girişimin mimarı FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in 20 Ekim'de öldüğü belirtildi. Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Fethullah Gülen’in ölümü ile örgüt üst yönetiminde panik başladı. Öldüğünün duyurulup duyurulmaması konusunda örgüt içinde büyük tartışmalar yaşandı. Gülen’in hastalıklarının ağırlaşmasına neden olan ilaçları veren yanındakiler, haberin saklanamayacağı kararına vardı.
Gülen'in sağlık durumunun ağır seyrettiği, akıl sağlığının yerinde olmadığı biliniyordu. “Uzun Cevdet” lakaplı kara kutusu olan Cevdet Türkyolu'nun, örgüte para yardımlarının kesilmemesi için Fetullah Gülen'e sağlıklı gibi görünmesi adına ilaç verdiği, örgütteki dağılmayı engellemek adına daha önce çekilen videoları yeniymiş gibi yayınlandığı ortaya çıkmıştı. Hatta Türkyolu, hem Fetullah Gülen'i hem de örgütün parasını kendine göre yönetebilmek için örgüt elebaşını Pensilvanya'daki çiftlikten kaçırıp, damadının evine götürmüştü.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre; Fethullah Gülen’in ölümü heyet içindeki mücadeleyi ateşe çevirdi. Örgüt liderinin nereye gömüleceği, namazı kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu.
Türkyolu, cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istiyor ancak heyetin yaşlıları Avrupa'dan geleceklerin beklenmesi taraftarı olduğu Türkyolu'nun, bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip, cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldığı öğrenildi.
'Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesi planlanıyor'
Örgüt içinde Fethullah Gülen'in mezarının bilinmemesi konusunda ortak bir karar var. Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp, son ikamet ettiği Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesi planlanıyor. Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülüyor ancak Türkyolu'nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olması da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ediyor.
'Fethullah Gülen öldü, kavga başladı'
Örgüt içinde meydana gelen bölünmeler çok uzun zamandır biliniyordu. Fetullah Gülen ölünce kimin başa geçeceği, örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği ile ilgili büyük kavgalar yaşandığı ortaya çıkmıştı.
Elebaşı Fethullah Gülen'in ölmesi ile gücü elinde tutmaya çalışan Türkyolu aslında heyet içindeki yaşlılar tarafından istenmediği, kontrolsüz bir şekilde zenginleştiği görülen Türkyolu'nun etkisizleştirilmesi için örgüt içinde kulisler yapılmaya başlandığı ifade edildi.
Örgüt servetinin büyüklüğü örgüt içindeki üst kademelerin gözünü döndürmüş durumda. Üst kademelerde yer alan isimler paranın kontrolünü eline geçirmek istiyor. Ancak, paranın büyük bölümünün kontrolü, Fethullah Gülen'in sağlık durumunun kötüye gitmesi ile onu kontrolü altına alan Türkyolu'nda. Türkyolu, parayı kendi hiziplerini kontrol altında tutabilmek için kullanıyor. Örgütün yönetim kadrosundaki diğer isimler de Türkyolu'nun paranın kontrolünü elinde tuttuğunun farkında ve bundan şikayetçi. Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz'ın, ABD ayağını yöneten Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan'ın etkisini kırmak için yoğun bir çaba sarf ettiği biliniyor. Aymaz, gerekirse “Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma” bahanesi ile ABD tarafını tehdit ediyor. Örgüt içinde gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar bekleniyor.
Örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz, Aymaz ile hareket ediyor. Bu isimlere karşılık Zaman gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun, Muhammed Çetin de Türkyolu ve Özcan ile hareket ediyor.
Örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği, Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesi bekleniyor.
Fethullah Gülen kimdir?
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen 27 Nisan 1941 Erzurum Pasinler doğumluydu. 21 Mart 1999'da; sağlık problemlerini sebep gösteren Gülen, ABD’ye kaçtı. Fethullah Gülen, “altın nesil” yetiştirmek iddiasıyla cemaat adı altında kurduğu “terör” yapılanmasıyla 15 Temmuz darbe girişimi ile düzenleyerek anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalıştı.
11 Aralık 2015’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla aralarında Fethullah Gülen ve Gülen Hareketi mensuplarının da bulunduğu, iddianamede geçen adıyla “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması” ‘na yönelik Türkiye genelinde operasyonlar başlatılmış ve örgütün amaçları hazırlanan fezlekede tespit edilmişti.
Fethullah Gülen, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme", "Cumhurbaşkanına suikast", "dolandırıcılık", "resmî belgede sahtecilik", "sınav sorularının çalınması", "usulsüz dinleme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarını gerçekleştirmek ile suçlanmaktaydı.
Gülen hakkında açılan 45 davada bir numaralı sanık olarak hâlen yargılanmaktadır.