Peskov, basın mensuplarına açıklamasında, “Ukrayna ihtilafı kapsamında yürütülen ‘sıcak savaş’ bağlamında, elbette bu tür tatbikatlar gerilimin daha da tırmanmasından başka bir şeye yol açmıyor” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden’in nükleer silahların azaltılması konusunda Rusya, Çin ve Kuzey Kore ile ön koşulsuz görüşmelere hazır olduğu yönündeki sözlerine de değinen Peskov, Kremlin’in bu görüşmelere hazır olup olmadığı sorusuna, bu görüşmelerin diğer güvenlik unsurları dikkate alınmadan yapılmasının mümkün olmadığını belirterek şunu dedi:
Rusya bu tür temasların gerekli olduğuna ve ertelenmemesi gerektiğine inanıyor. Ancak tüm güvenlik konularını, mevcut durumu göz önünde bulundurarak topyekûn ele almalıyız. ABD, İngiltere ve Fransa gibi nükleer güçlerin dolaylı ve hatta doğrudan katılımıyla Rusya'ya karşı yürütülen savaş bağlamında, bu konuyu güvenliğin diğer tüm yönleriyle ilişkilendirmeden konuşmak kesinlikle mümkün değil. Başkanımız bunu daha önce defalarca dile getirmişti.
‘Rusya kimseyi tehdit etmiyor’
Alman istihbarat şefi Bruno Kahl'ın, Moskova'nın 10 yıl içinde ittifaka saldırmaya hazır olacağını yönündeki iddiasına da değinen Kremlin Sözcüsü, NATO’dan farklı olarak hiçbir ülkeyi tehdit etmediklerini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Rusya sadece kendi güvenliğini sağlıyor. Rusya bunun için gereken her şeyi yapıyor ve bunu yapmak için gerekli tüm potansiyele sahip. Rusya hiçbir zaman askeri altyapısıyla NATO'ya doğru hareket etmedi. Hep tam tersi oldu.
‘Batı'nın diktasına dayalı ilişkiler artık kabul görmüyor’
Peskov ayrıca BRICS’in giderek daha fazla ülkenin ilgisini çektiğini dile getirdi.
BRICS’in, Batı’nın ‘kapalı kulüplerinden’ daha cazip olduğunu kaydeden Kremlin Sözcüsü, “Özellikle de giderek daha fazla ülkenin yeni biçimdeki ilişkiler kurma ihtiyacına yöneldiği ve artık bir ülkenin diğerine dikte etmesine dayalı ilişkileri kabul etmediği mevcut durumda” diye ekledi.