Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 'TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması Ödül Töreni'nde konuşma gerçekleştirdi. Yaptığı konuşmada, 12 kategoride 36 projenin ödül almaya hak kazandığını dile getirerek, genç iletişimcileri tebrik etti.
Altun, gerçekleştirdiği konuşmada, hikayeyi kim anlatıyorsa iyiyi de kötüyü de onun tayin edeceğine dikkati çekerek, "Bugün birçok düşünür, küresel iletişim rejiminde sömürgecilerin, sömürgeleştirilen insanların kendi hikayelerini anlatma hakkını nasıl ellerinden aldığını, Batı'nın medyatik temsillerinin mazlum halkların gerçek sesini ne şekilde bastırdığını, Batılı bilgi üretim süreçlerinin uyguladığı epistemik şiddet aracılığıyla tüm dünyada ezilenlerin hikayesini hangi yol ve yöntemlerle gizlediğini gözler önüne seren eserler veriyor" şeklinde konuştu.
'Batı medyası, Batı dışındaki toplumlarla ilgili hakikati çarpıtıyor'
Batılı medyaların Batı dışındaki tüm toplumlarla ilgili gerçekleri çarpıttığını ifade eden Altun, sözlerine şöyle devam etti:
"Batı medyası, Batı dışı dünyayı egzotik içeriklerle yahut şiddet içeren imgelerle temsil ederek, hem Batı dışındaki toplumlarla ilgili hakikati çarpıtıyor hem de Batı'nın etnosantrizmini kurumsallaştırıyor. Eğer bu çarpık düzene itiraz etmez ve kendi hikayemizi anlatma imkanından mahrum kalırsak, kendi hikayemizi anlatma cesaretini göstermezsek, bu takdirde hem kendi varlığımızı tehlikeye atarız hem de hakikate ihanet ederiz."
'Dijital mecralara ilişkin etkin hukuki düzenlemelere, caydırıcı tedbirlere ihtiyacımız var'
Kamusal yarar adına sadece doğrulama ve teyit mekanizmalarıyla yetinemeyeceklerini belirten Altun, şunları söyledi:
"Sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralara ilişkin etkin hukuki düzenlemelere, caydırıcı tedbirlere ihtiyacımız var. Zira bizler Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bugünkü konuşmalarında ifade ettiği gibi gençlerimizi sosyal medyanın ve dijital mecraların karanlık dehlizlerine teslim edemeyiz. Bu platformların, şiddeti, vahşeti özendiren, yaygınlaştıran mecralara dönüştükleri ne yazık ki açıktır. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki bu süreçte konvansiyonel medya kuruluşlarından da sorumlu yayıncılık ilkesi gereğince hareket etmesini bekliyoruz."
'Kullanıcılar kadar sosyal medya platformları da paylaşımlardan sorumludur'
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, yeni durumlara göre yeni yasalara ihtiyaç olduğuna dikkati çekerek, "Zira kullanıcılar kadar sosyal medya platformları da yalan, manipülasyon ve dezenformasyon içerikli paylaşımlardan sorumludur. Hatta çok daha fazla sorumludur. Ne var ki söz konusu platformlar toplumsal sinir uçlarıyla oynayan, kutuplaşmaya sebebiyet veren, şiddeti, vahşeti, ırkçılığı, yabancı düşmanlığını, İslam karşıtlığını tetikleyen içeriklere ne yazık ki göz yummakta, hatta bize öyle geliyor ki bu içerikleri teşvik etmektedir. Kendilerini birer hakem gibi yansıtmaya çalışsalar da çoğu kez dünya siyasetinde birer oyuncu, bir aktör gibi hareket etmeye çalışmaktadırlar" dedi.