YENİ ŞEYLER REHBERİ

Uzmanı uyardı: Diyet programları parmak izi gibidir

Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi’ne konuk olan Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan, hızlı zayıflama ve şok diyetleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Sitede oku
Doç. Dr. Müge Arslan, 21 gün süren diyetlerle kalıcı bir değişimin sağlanabileceği yönünde yaygın inanışın gerçeğini yansıtmadığını dile getirerek, "Şeker türü çok önemli. Şeker sadece çayda veya ekmekte bulunmaz; meyvelerde de şeker, yani fruktoz vardır. Bu nedenle tamamen şekersiz bir diyetin sürdürülmesi mümkün değildir, çünkü besinlerin içerisinde görünmeyen alınan şeker türleri de mevcuttur." dedi.
Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
“Saat 18.00'den sonra yemek yememek gibi diyet önerileri herkes için uygun değil. Bireyin yaşam tarzına göre beslenme planlarının kişiselleştirilmesi gerekiyor. Kan şekerinin düzenlenmesinde sorun yaşayan kişiler için altıdan sonra bir şey yememek doğru değildir. Bireyin yaşam tarzı, çalışma süreçleri ve şekilleri, uyku/uyanıklık süreçlerine ve medikal geçmişine göre değişir. Ciddi bir sorun varsa öğün saatlerinin ona göre düzenlenmesi lazım.”

Amaç sağlıklı kilo verme mi?

Günde iki öğün mü yoksa üç öğün mü tüketilmesi gerekir konusuna da değinen Doç. Dr. Müge Arslan, şöyle ekledi:
“Sadece 2 öğün ya da tek öğün beslenme gibi bir şey kesinlikle doğru değil. Şunun iyi sorgulanması lazım. Amaç kilo kaybı mı, yoksa verilen kilonun tekrar geri alınmaması mı, yoksa sağlıklı kilo verme mi? Bu çok önemli. Bilimsel olmayan çok fazla yanlış yöntem, şok diyetler uygulanabiliyor, kilo kaybı da oluyor fakat sonrasında ciddi sorunlara neden oluyor. Hatta hormonal değişiklikler söz konusu oluyor. Bu nedenden ötürü hedefin ne olduğu çok önemli.”

Günde 2 litre su herkes için geçerli bir kural değil!

Su tüketimi konusunda da bireysel farklılıkların dikkate alınmadığını belirten Doç. Dr. Müge Arslan, “Günde 2 litre su herkes için geçerli bir kural değildir. Su tüketimi, bireyin yaşam tarzına göre ayarlanmalı ve uzun vadede davranış değişikliği yaparak sürdürülebilir hale getirmek önemli" dedi.

Diyet programları parmak izi gibi…

Doç. Dr. Müge Arslan, beslenme programlarının bireye özel olması gerektiğinin de altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Diyetlerin ya da uygulanan beslenme programlarının başarısız olmasındaki en büyük etken klasik listelerdir. Kişinin beslenmesi çok önemlidir ve bu doğrultuda hazırlanan beslenme listeleri parmak izi gibidir ve kişiye uygun hazırlanması gerekir. Yaşam tarzının çok iyi sorgulanması lazım, buna göre bir liste ve beslenme sürecinin oluşturulması gerekir. Zayıflama süreçlerinin başarısız olması, verilen kilonun geri alınmasındaki en önemli etken hazırlanan listelerin bireyin yaşam tarzına uygun olmamasıdır. Zayıflama sürecinde bir uzmanla gidilmesi çok önemli. Eğer gerçekten sağlıklı kilo vermek isteniliyorsa bu sürecin beslenme ve diyet uzmanıyla götürülmesi gerekir.”
Yorum yaz