Ankara ile Şam arasında normalleşme süreci tartışmaları devam ederken Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad genel af ilan ettiğini duyurdu. Esad'ın duyurduğu af, 22 Eylül 2024 tarihinden önce basit suçlardan yargılananlar ve asker kaçaklarını kapsıyor. Ancak, adaletten kaçanlar, üç ay içinde yurtiçinde ve dört ay içinde yurtdışında teslim olmazlarsa af kapsamı dışında kalacak. Ayrıca, ciddi suçlar, rüşvet, sahtecilik ve genel ahlaka aykırı kabahatler aftan muaf tutulmuş durumda. 2011'den beri en az 20 kez genel af çıkaran Esad'ın duyurduğu bu son karar, Türkiye başta olmak üzere sığınmacı yükü altındaki ülkelerdeki Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesini sağlar mı? Sığınmacıların geri dönüşü nasıl sağlanır? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, Sputnik'e özel anlattı.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Ünal'a göre, genel affın tek başına yeterli olmayacağını belirtiyor. "Bu af Suriyeli sığınmacıları ülkeye geri çekmek için yeterli olmayacaktır. Burada Suriyeli sığınmacıların hangi ülkelerde, hangi şartlarda yaşadıklarına bakmak da lazım" diyen Ünal şunları söylüyor:
"Örneğin yaşadıkları ülke, mesela Türkiye, Almanya veya başka Avrupa ülkesi diyelim, bunlarla ilgili olarak şunu yaparsa, mesela Suriyelilere verdiği yardımlar, teşvikler, her neyse bunları kesme yoluna giderse ve derse ki "Arkadaşlar tamam sizin geri dönüşünüz için benim açımdan bir sıkıntı kalmadı. Çünkü sizler savaştan can güvenliğiniz olmadığı için kaçmış gelmiştiniz. Artık savaş bitti cezalarla karşı karşıya olmanız söz konusuysa o da ortadan kalktı. Çünkü Suriye kapsamlı bir af yasası çıkardı. Dolayısıyla artık ülkenize geri dönün" dediğinde bu söz konusu olabilir. Yani geri dönüşler söz konusu olabilir. Yani sadece Suriye tarafı af yasası çıkardı diye olmaz."
Ünal, Türkiye'de hükümetin Suriye ile uzlaşmak istemesinin gerekli olduğunu belirtirken cümlesini söyle tamamlıyor:
Öte yandan,
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye lideri Esad arasında yıllar sonra yapılması beklenen ilk görüşmenin Rusya'daki BRICS Zirvesi'nde gerçekleşebileceğine dair iddialar söz konusu.
Prof. Dr. Hasan Ünal, olası bir Erdoğan ve Esad görüşmesinde yeni bir iletişim sürdürülmesi gerektiğine işaret ediyor:
"Bir görüşme mutlaka yapılmalı. Moskova'da dörtlü bir zirve çok iyi olur. Yani Türkiye, Rusya, İran ve Suriye devlet başkanlarının katılacağı, katıldıklarında da burada görüşebilecek şeyler bellidir zaten. Böyle bir liderler diplomasisi yoluyla hareket etmek daha doğrudur bence. Ve böyle bir diplomasinin ardından da gruplara belki talimat verilmelidir. Yani 'Eski politikaları unutun, biz uzlaştık' demek gerekir. Dolayısıyla uzlaşma yönünde yeni Yeni şeyler, eylem planları oluşturun şeklinde bence faydalı olur. Ama bunu nasıl yapacaklar mı, yapmayacaklar mı? Belki de Türkiye'deki bürokratik engeli, bürokrasi engelini aşmanın en güzel yollarında biri bu olabilir."