Hava kirliliğinin insanların duygusal durumlarında neden olabileceği değişiklikleri araştıran Stanford Üniversitesi'nden bilim insanları, yaklaşık 1 yıl boyunca, 18-89 yaş aralığındaki 150 kişinin günlük duygusal durumlarını ve hava kalitesi ölçümlerini analiz etti.
Duygu durumunun yüzde 97'si hava kirliliği verileriyle ilişkili
Araştırmaya katılanlara her günün sonunda 20 ayrı duygu konusunda sorular soruldu. Yerel hava kalitesi izleme cihazlarından elde edilen verilerin kullanıldığı çalışmada istatistiksel modellerle yapılan analizde, bireylerin duygusal durumlarının yaşadıkları bölgedeki hava kirliliği konsantrasyonları karşısında nasıl dalgalandığı incelendi.
Elde edilen sonuçlara göre, duygu durumunun yüzde 97'sinin hava kirliliği verileriyle ilişkili olduğu, hava kirliliğinin normalden yüksek olduğu günlerde bireylerin duygusal uyarılma düzeylerinin normalden düşük olduğu ortaya konuldu. Ayrıca hava kirliliğindeki her bir birim artışın, uyarılma seviyelerini yüzde 0,01 azalttığı belirlendi.
'Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde insanlar mutsuz ve stresli'
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mesut Yıldız, "Hava kirliliğinin stresi artırdığı, konsantrasyonu bozduğu, kişiyi duygusal olarak daha hassas yaptığı, birtakım psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıklara zemin hazırladığı daha önceki çalışmalarda gösterilmişti. Bunun yanında hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde insanların daha mutsuz ve stresli oldukları da bilinen bir gerçek." dedi.
Yıldız, hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayanların, özellikle de çocuk ve ergenlerin ileride oluşabilecek ruhsal rahatsızlıklar açısından daha fazla risk altında olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Hava kirliliğinin olduğu bölgelerdeki kişilerde beynin duyguları kontrol eden merkezlerinde bazı olumsuz değişiklikler saptandı. Hava kirliliği vücudun strese dayanıklılığını azaltarak ve duygusal yanıtları bozarak ruhsal rahatsızlıkların oluşmasına dolaylı olarak katkıda bulunuyor." diye konuştu.
'İnsan psikolojisini etkileme olasılığı çok yüksek'
Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, kirli havanın, ruh sağlığı açısından tek başına neden olarak gösterilemeyeceğini, ancak psikolojik rahatsızlıklara yatkınlığı bulunan kişilerde daha fazla bir depresyon haline ya da var olan psikolojik problemlerin artmasına yol açabileceğini dile getirdi.
Aşırı doğa olaylarının insanlar üzerinde kaygı yarattığından ve genel psikolojinin bozulmasına yol açtığından bahseden Tutluoğlu, "Kirli havayı zaten bir tabaka halinde puslu olarak görebiliyoruz, net bir havada insan psikolojisi daha iyi oluyor, kirli ve puslu bir havada insan kendini daha kötü hissedebiliyor." diye konuştu.
Havada bulunan kirleticilere değinen Tutluoğlu, şu değerlendirmeleri paylaştı:
Hava kirleticiler yüksek konsantrasyonda ölüme dahi götürebilen ciddi etkiler oluştururken düşük konsantrasyonda insanlarda moral bozukluğu, düşük enerji gibi tepkilere yol açabiliyor."
Sanayinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayanları uyardı
Tutluoğlu, sanayi bölgelerinde havada, partikül madde, kükürtdioksit, karbonmonoksit, nitrojen oksit gibi genel kirleticilerin dışında kimyasal maddelerin solunmasının da söz konusu olduğunu, bu nedenle özellikle sanayinin yoğun olduğu bölgelerdeki kişilerin psikolojisinin daha da olumsuz etkilenebileceğini vurguladı.