“Yaşanan son gelişmeler ülke coğrafyamız etrafındaki mücadelenin yalnızca jeopolitik bir mücadele olmadığını; aynı zamanda teopolitik bir cephe de olduğunu açıkça ortaya çıkardı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'nin açıklamaları, Fener Rum Kilisesi Başpapazı Bartholomeos'un eylemleri ve diğerleri bunu idrak etmemizi kolaylaştırdı.
Fener Rum Kilisesi Başpapazı Bartholomeos, 2019 yılında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türk Ceza Kanunu ve Lozan hükümlerini hiçe sayarak sözde "ekümenik" sıfatıyla Ukraynalılara 'tomos beratı' verdi ve Ukrayna Kilisesine kendi kendilerini yönetme hakkını tanıdı. Bilindiği gibi o tarihten beri Ukrayna Kilisesi, Rus Kilisesi'nden ayrıdır. Bu iki kardeş ülke uzun zamandır birlikteyken Batılı merkezlerin kışkırtmalarıyla bugün düşman iki kardeş ülke haline geldi. İnanç olarak bile ayrıştırılmaya çalışılıyor. Yaşananları geniş perspektiften değerlendirmek gerekiyor.”
‘Bartholomeos ekümenik değildir’
“Tabi bizim için daha önemli olan kısım Fener Rum Kilisesi hususundadır. Fener Rum Kilisesi Başpapazı Bartholomeos, iddia edildiği gibi "ekümenik" değildir. Öncelikle bunu belirtmek gerekiyor. Fener Rum Kilisesi başına buyruk hareketleri ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tanımamasıyla; adeta bir paralel devlet haline geldi desek abartmış olmayız. Ekümenik iddiasında bulunan Başpapaz Bartholomeos, ihanet içindedir. Bartholomeos Un gerçekleştirdiği eylemler sorunludur.
Örneğin: 15 Ağustos'ta Trabzon'da Sümela Manastırı'nda bir ayin düzenlemek istedi. Bir müzede ayin düzenlemek sizce doğru mu? Bu tamamen provokatif bir eylemdir. Türkiye Cumhuriyeti, inançları ayırt etmeksizin tüm vatandaşlarına ibadetlerini özgürce yerine getirmesine olanak sağlıyor. Ancak müzede ayin olmaz. Hele ki Trabzon'un Fethi münasebetiyle gerçekleştirilen etkinlikler sırasında hiç olmaz. Fener Rum Kilisesi ve Başpapazı Bartholomeos'un eylemleri kabul edilebilir değildir ve kanunlarımıza aykırıdır."