Nasıl yaşandığını anlattı
Baktım, şişti. Buz koyduk. Ortopedist arkadaşımı aradım. Dedi ki 'İki saatte bir buz yap, yarın film çektir. Kırık gibi gözükmüyor. Ya çatlak ya doku zedelenmesi.'
Ertesi gün Ankara'ya geldim, hastanede filmimi çektiler. e-Devlet’te işli filmim. Sağlık sisteminde filmler var. Devlet de bakabilir, isteyen doktor da.
FETÖ’cüler bana Ergenekon ve Balyoz’dan beri gıcıklar. Bize her fırsatta saldırıyorlar. Birisi yazmış 'Özel kurşunla yaralandı.' Sonra da abuk sabuk, aklı sıra muhalif tipler var ya, bize muhalif. Onlar bir şeyler yazmış. Lüzumsuz…
Onu bırak, şöyle yazıyorlar: Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu ve Veli Ağbaba ile bara gitmişiz. Barda belediye başkanı bir masaya kart yollamış. Kart yanlış masaya gidince adamlar bize saldırmış. Ben kaçarken ayağım kırılmış!
15 Ağustos 2013’ten itibaren düzenli gittiğimiz kafe var. Oraya bile gitmedim. Çünkü genel başkanım artık. Laf olur, provokasyon olur.
Canımı FETÖ'cüler sıkmıyor da kendine CHP’li ve Atatürkçü diyenler peşine takılıyor, o canımı sıkıyor.
Kendisini muhalif ve Atatürkçü olarak sayan ve FETÖ'cülerin peşinden koşan arkadaşlara diyorum ki “Buyursunlar, Ankara’dayım, gelsinler, birlikte inceleyelim röntgeni. Ya da doktor bulsunlar, röntgeni incelesinler, kurşun mu varmış, kırık mı. FETÖ’cülerin peşini bıraksınlar, gelsinler, röntgene baksınlar. Ankara’dayım, kapım açık.