Rusya ziyaretine hazırlanan Abbas, Sputnik’e açıklamasında, “İsrail işgalci hükümeti, barışçıl çözüm yerine Gazze Şeridi’ni Batı Şeria ve Kudüs’ten ayırmak için askeri program uyguluyor. Ancak bu politikaları başarılı olamayacak” ifadesini kullandı.
Abbas, İsrail’in Filistin hükümeti adına toplanan ve aylardır alıkoyduğu gümrük vergilerini iade etmemesi durumunda uluslararası mahkemelere başvuracaklarını söyledi.
Başta ABD olmak üzere tüm dünya ülkelerinden, Filistinlilerin alıkonulan paralarının serbest bırakılması için işgalci devlet hükümetine baskı yapmalarını talep ettik. İsrail'in imzalanan anlaşmalar gereği bu paraları bize iade etmemesi halinde bu konuyu uluslararası kuruluşlar ve mahkemelerde gündeme getireceğiz.
İsrail’in 1994 Paris Ekonomi Protokolü gereğince kontrolü altındaki sınır kapılarından Filistin yönetimi adına vergi topladığını ve bunları Filistin’e ait hesaplara aktardığını anımsatan Abbas, “Bu fonlara el konulması, uluslararası hukuk ihlalidir ve biz bu konuda sessiz kalmayacağız. Bu, Filistin Hükümeti'nin halka karşı yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetini etkileyen ciddi bir mali ve ekonomik krize neden oldu” dedi.
‘Doğu Kudüs olmadan genel seçimler yapılmayacak’
Filistin seçimlerine ilişkin soruya, bu konudaki tutumunun net olduğunu söyleyen Abbas, sözlerini şöyle sürdürdü:
Seçimlerin yapılması için defalarca çağrıda bulunduk ve Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'te yapabildiğimiz takdirde bu seçimleri yapmayı planlamaya devam ediyoruz. İsrail bunu engelliyor. Doğu Kudüs, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçası ve başkenti olduğu için, Kudüs'teki vatandaşlarımızın katılımı sağlanana kadar başkanlık ve parlamento seçimlerini ertelemeye karar verdik. Bu, Doğu Kudüs’te yaşayan yurttaşlarımızın seçme ve seçilme yönündeki yasal haklarının yerine getirilmesi olacak. 1996, 2005 ve 2006 yıllarında da böyleydi. Bu hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Halihazırda Filistin hükümeti için önceliğin, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların sona ermesi olduğunu anlatan Abbas, “Hamas'ın ulusal uzlaşı şartlarını kabul etmesi halinde, Gazze'deki savaş sona erdikten sonra Ulusal Mutabakat Hükümeti kurulmasına ilişkin yasal istişareler başlayacak. Üç ay önce siyasi gruplara mensup olmayan Filistinli profesyonel kadrolardan oluşan bir teknokrat hükümet kuruldu. Bu hükümet, Batı Şeria ve Kudüs'te olduğu gibi Gazze Şeridi'nde de halkımıza karşı sorumluluklarını aynı ölçüde yerine getirmektedir” diye anlattı.
‘BM'ye tam üyelik için çalışmaya devam edeceğiz’
Filistin devletinin tam üyeliğini ve yeni ülkeler tarafından tanınmasını sağlamak amacıyla BM nezdindeki çalışmalarımızı sürdürecek ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti topraklarının işgaline son verilmesi için siyasi, diplomatik ve hukuki çabalarımızı sürdüreceğiz.
‘İsrail işgali bitmeden dünyada barışa ulaşılamaz’
Abbas, İsrail parlamentosunda Filistin’in kurulmasına karşı kabul edilen kararı “uluslararası hukuk ve Ortadoğu çatışmasının siyasi çözümüne temel teşkil eden daha önce imzalanmış tüm anlaşmaların açık bir ihlali” olarak niteledi.
Bu oylamanın “Birleşmiş Milletler ve dünya güçleri tarafından benimsenen iki devletli çözüme ve Filistin Devleti'nin yüzden fazla uluslararası kuruluş ve anlaşmaya tam taraf olduğu gerçeğine aykırı olduğunu” kaydeden Filistin lideri, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
İsrail işgali sona erdirilmeden, toprakları üzerinde bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti kurulmadan ve Filistin halkına özgürlük ve onur içinde yaşama ve geleceğini seçme hakkı tanınmadan bölgede ve dünyada barış ve güvenliğe ulaşılamaz.
Rusya yönetimi ve halkının bu konudaki duruşunu takdir ettiklerini kaydeden Abbas, Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın diğer ülkelerden mevkidaşlarına İsrail parlamentosunun bu kararını kınama çağrısını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Filistin’i tanıma çağrısı
Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelere teşekkür eden Abbas, bu ülkelerin sayısının 149’a ulaştığını belirterek, “Bunu en son yapan beş Karayip ülkesi ve beş Avrupa ülkesi, yani İspanya, Norveç, İrlanda, Slovenya ve Ermenistan oldu” bilgisini verdi.
Henüz Filistin’i tanımayan ülkelere bunu bir an önce yapma çağrısında bulunan Abbas, “Böyle bir adım, Filistin halkının geleceğini seçme hakkını ve iki devletli çözüm temelindeki barışa destek olur” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Filistin Devleti’nin siyasi vizyon geliştirdi. Hazırladığımız yol haritası bugüne kadar altı Arap ülkesinden oluşan bir grubun onayını aldı. Ayrıca ABD, Avrupa Birliği ve BM Güvenlik Konseyi üyelerine de sunduğumuz bu yol haritası, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki varlığına son verilmesini öngören kapsamlı bir siyasi çözüm içeriyor.
Sundukları çözümün, “uluslararası bir barış konferansı çerçevesinde İsrail tarafı ile nihai statü müzakerelerine belirli bir takvime uygun olarak başlanmasını ve bölgesel bir güvenlik mekanizması oluşturulmasını” öngördüğünü kaydeden Abbas, bu çözüm kapsamında Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’ndeki işlevlerini yerine getirmeye hazır olduğunu kaydetti.
Abbas, İsrail’e Batı Şeria ve Kudüs’teki tek taraflı düşmanca eylemlerine de son verme talebinde bulundu.