TÜRKİYE

Türkiye-AB ilişkilerinde tasarruf dönemi: Tanıtım ve temsil giderlerinde kısıtlamaya gidildi

Türkiye'nin AB üyeliği kapsamında yapılan çalışmaları koordine etmek ve AB’nin tanıtımından sorumlu Avrupa Birliği Başkanlığı temsil ve tanıtma giderleri ile eğitim programlarında kısıtlamaya gitti.
Sitede oku
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler son yıllarda ivme kaybederken, Türkiye'nin AB üyeliği kapsamında yapılan çalışmaları koordine etmekten sorumlu Avrupa Birliği Başkanlığı tasarruf genelgesini eksiksiz uygulayacağını açıkladı. Başkanlığın kararına göre temsil ve tanıtma giderleri ödenekleri zorunlu haller dışında kullanılmayacak.
Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından açıklanan 2024 yılı Mali Durum ve Beklenti raporunda 17. Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan Tasarruf Tedbirleri genelgesinin başkanlığın faaliyet alanlarından da uygulanmaya başlandığı ve yılın ikinci altı aylık döneminde de uygulanmaya devam edileceği vurgulandı.

AB Başkanlığı’nın tasarruf kararları

Alınan karar doğrultusunda alınan önlemler raporda şöyle sıralandı:
- Kâğıt kullanımını en aza indirerek doküman hazırlanmasında ve dağıtımında elektronik imkanların kullanılması,
- Demirbaş alımlarının sadece zorunlu hallerde yapılması,
- Temsil ve Tanıtma Giderleri ödeneklerinin zorunlu haller dışında kullanılmaması,
- Bakanlığımızca yürütülen bazı faaliyetlerde özel toplantı salonları yerine, Kurumumuz ve/veya kamu binalarının kullanılması,
- Çevrimiçi toplantı sayısının arttırılması,
- Başkanlığımız faaliyetlerinin (tanıtım, eğitim) mümkün olduğunca hizmet alımı yoluyla değil Başkanlığımız personeli eliyle yapılması sağlanmış olup ikinci altı aylık dönemde de faaliyetlerin aynı usulle gerçekleştirilmesine devam edilecektir.

AB Başkanlığının görevleri

Daha önce Bakanlık olan sonrasında Dışişleri Bakanlığı’na bağlanan Avrupa Birliği Başkanlığı, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine hazırlanmasına yönelik yapılacak çalışmaların yönlendirilmesi, izlenmesi ve koordinasyonu ile üyelik sonrası çalışmaların koordinasyonunu yürütmekten sorumlu. Başkanlık bu kapsamda AB ile yürütülen projelerin koordinasyonu, AB’nin Türkiye’de tanıtılması, AB müktesebatına yönelik eğitimleri gibi başlıkları yürütüyor.

Türkiye'nin AB süreci

Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra Türkiye, 31 Temmuz 1959'da Topluluğa ortaklık başvurusu yaptı. Türkiye adına bu başvuruyu, dönemin Demokrat Parti lideri ve Başbakanı Adnan Menderes yaptı. AET Bakanlar Konseyi, Türkiye'nin yapmış olduğu başvuruyu kabul ederek üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması imzalanmasını önerdi. 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan anlaşma ve 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye-AB ilişkilerinin dönüm noktası, 10-11 Aralık 1999 tarihlerinde Helsinki'de yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi oldu. Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin adaylığı resmen onaylandı. Aradan geçen süre içerisinde Türkiye’nin üyeliğine yönelik bir gelişme olmadı. Başta vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin yeninden güncellenmesi gibi başlıklarda tartışmalar devam ediyor.

Erdoğan'dan AB'ye tepki

AB'nin Türkiye'nin üyeliğine yönelik olumlu adımlar atmamasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalarda “AB ülkeleri bizi bu konuda 50 yıl oyalamıştır. Hala da oylamaya devam ediyor. Sonuç olarak Türkiye olarak biz yolumuza devam ederiz” İfadelerini kullanmıştı.
DÜNYA
Avrupa Adalet Divanı'ndan Covid-19 hükmü: 'AB Komisyonu aşı alım anlaşmaların şeffaf hareket etmedi'
Yorum yaz