Örgütün yayımladığı yeni raporunda, Avrupa kıtasında bir bütün olarak kişi başına alkol tüketiminin azaltılması hedefine ulaşma yolunda ilerleme kaydedildiğine dikkat çekilirken, “Bunun başlıca nedeni, alkol üzerindeki tüketim vergilerini artırmak ve alkolün kolay ulaşılabilirliğini kısıtlamak adına sert önlemlerin alındığı Rusya ve Türkiye gibi en kalabalık birkaç ülkede tüketimin önemli ölçüde azalmasıdır” ifadelerine yer verildi.
DSÖ raporunda, kıtada alkol tüketiminin 2010 yılından bu yana yüzde 10 oranında azalmış olsa da Avrupa'nın halen dünyanın en fazla alkol tüketen bölgesi olarak tanımlandığı vurgulanırken, 18 yaşın üzerindeki her Avrupalının yılda ortalama 9.2 litre saf alkol tüketmekte olduğunun altı çizildi.
Uzmanlar ayrıca Avrupalı erkeklerin kadınlara kıyasla dört kat daha fazla alkol tükettiğine de vurgu yaptı.
Rapora göre kıtadaki erkeklerin yıllık alkol tüketimi 14.9 litreye ulaşırken, kadınların ise yıllık alkol tüketim ortalaması 4 litre civarında yer alıyor.
Yakın zamanda açıklama yapan Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, 2009 yılında kişi başına yıllık 14 litre alkol tüketiminin kaydedildiği ülkede bu rakamların yıllık 8 litreye gerilediğini bildirmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, farklı platformlarda alkole karşı kişisel tutumunu defalarca dile getirmiş, alkolü hayatından neredeyse çıkardığını ve bunun yerine sporu tercih ettiğini söylemişti.
Önemli etkinliklerinde yanına aldığı beyaz termos şişesiyle dikkat çeken Rus lider, 2020'deki bir basın toplantısında termos içinde Sibirya bitkileri ile çay içtiğini belirtmişti.