UAD’ın kararını Sputnik’e değerlendiren el-Habaş, “Bu, Filistin'in sahip olduğu haklarının zaferi. Bu, İsrail işgalinin ve Filistin topraklarının işgali sonucunda İsrail'in gerçekleştirdiği diğer tüm eylemlerin gayrimeşruluğunun tanınmasıdır” şeklinde konuştu.
UAD’ın bu kararının, Filistin diplomasisinin yeni bir zaferi ve işgale karşı diplomatik ve hukuki yollarla mücadele eden Filistinlilerin başarısı olduğunu kaydeden el-Habaş, “Karar, İsrail işgaline sessiz kalan ve onu destekleyen ülkeler için ek bir utanç kaynağı olacak. Her şeyden önce bu, İsrail işgalinin, İsrail suçlarının tüm sorumluluğunu taşıyan Amerika’yı ilgilendiriyor. İsrail'in eylemlerinin ana destekçisi ve sponsoru ABD'dir” yorumunda bulundu.
Kararın yayınlandıktan sonra BM Genel Kurulu’na iletileceğini belirten Filistinli yetkili, Genel Kurul’un bu kararın uygulanmasını takip etmekle yükümlü olduğunu anımsatarak bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
İsrail’e yönelik uygulanan yasal dokunulmazlığın kaldırılmasını bekliyoruz. İsrail’e karşı uluslararası hukuka uymadığı için uluslararası düzeyde ve Genel Kurul üyeleri tarafından bireysel olarak yaptırımlar uygulanabilir. Sonra Filistin’in Birleşmiş Milletler’e üye olma konusu yeniden gündeme gelir. Ardından da İsrail’in, Filistin topraklarına yönelik işgale son vermesi ve Filistin halkına haklarını iade etmesi gerekiyor.
Filistin’in UAD’deki Hukuk Grubu’nun üyesi Namir Necm, Sputnik’e açıklamasında, “Kelimenin tam anlamıyla tarihi bir karar” dedi.
Necm, “Mahkeme, uluslararası topluma üye tüm devletlerin, İsrail’e Filistin halkına yönelik yasadışı eylemlerini sürdürmesine yardımcı olmamaları gerektiğinin bilincinde olma yönünde yasal yükümlülüğe sahip olduğunu vurguladı” diye ekledi.