Kanthan, Çin gazetesi Global Times için kaleme aldığı yazıda, ABD’nin diğerlerinden daha güçlü ve zengin olduğu dönemlerdeki hegemonyasının anahtarının, etkili olan ‘böl ve yönet’ stratejisi olduğunu anımsatarak bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
Ama güçler arasındaki bu fark hızla daralıyor. Modi’nin beş yıl aradan sonra Rusya’ya yaptığı ilk ziyaret de dahil bir dizi jeopolitik gelişme bunu gösteriyor.
ABD’nin, Ukrayna’daki çatışmanın tırmanmasıyla Moskova ve Yeni Delhi arasındaki ilişkilerin kötüleşeceğini umduğunu yazan uzman, ama Hindistan’ın Rusya’yla ticari ve diplomatik ilişkilerini güçlendirmeye devam etmesiyle bu hayallerin söndüğünü kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Hindistan’ın Ukrayna’ya yönelik tarafsız konum alması, hatta Modi’nin İsviçre’deki ‘barış zirvesine’ katılmayı reddetmesi Washington’un canını daha da sıktı. ABD'den gelen açık tehditleri göz ardı eden Modi, Hindistan-Rusya askeri işbirliğini önemli ölçüde güçlendirdi.
Yeni Delhi’nin, uluslararası ticareti dolardan kurtarma fikrini heyecanla benimsediğine dikkat çeken Kanthan, “Özetle, Amerikan imparatorluğu giderek önemini kaybediyor... ABD'nin önünde bir seçenek var: ya çok kutuplu dünyaya katılacak ya da acımasız ve izole bir hegemon olarak kalacak” diye ekledi.
Yeniden seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini Rusya’dan yana kullanan Hindistan Başbakanı Narendra Modi, dün başkent Moskova’ya geldi.