Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi'ne ev sahipliği yapan Kazakistan'ın başkenti Astana'da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ikili ilişkilerin yanı sıra Ukrayna ile Rusya arasındaki son durum, İsrail'in Filistin topraklarına yönelik saldırıları, Suriye'deki gerilimin çözüm yolları ve terörle mücadele konularını ele aldı.
Askeri Siyaset Bilimciler Derneği Üyesi ve Rusya Plehanov Ekonomi Üniversitesi Siyasi Analiz ve Sosyal-Psikolojik Süreçler Bölüm Başkanı Andrey Koşkin, Türkiye ile Rusya arasındaki görüşmelerin gündemini Sputnik’e değerlendirdi.
Koşkin, iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu yönde geliştiğini ve bağların derinleşmesine yönelik bir eğilim gözlendiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye ve Rusya liderleri pek çok konuya değindi ve Ankara ile Moskova arasındaki ikili ilişkilerin en önemli yönlerini ele aldı. Liderlerin değindiği konular arasında, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği ticaret cirosunu 100 milyar dolara çıkarma arzusu olmak üzere ekonomik bağlar da vardı. Turizm sektörü de gündemdeydi; Devlet Başkanı Putin, Rus turistlere Türk tatil yerlerinde gösterilen ilgiden dolayı Türk lidere teşekkür etti. Rusya ve Türkiye'nin birbirleriyle yoğun bağları bulunmakta, ancak üzerinde çalışılacak, derinleştirilecek daha çok şey var, birçok proje var, plana göre ilerliyorlar, ancak genişleme beklentileri de var.”
Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliğinin sadece ekonomik projelerle sınırlı olmadığını, siyasi alanın da önemli olduğunu vurgulayan Rus uzman, “ Rusya Türkiye için olduğu kadar Türkiye de Rusya için birçok alanda önemli bir ortak. Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik bağların artık güçlü olduğu her yönüyle görülüyor. Ekonomik etkileşimin bu aktif aşamasının siyasi çabalarla pekiştirilmesi gerekiyor. Ankara'nın Ukrayna sorununun barışçıl çözümüne ilişkin önerileri de buradan geliyor. Türkiye daha önce, 2022 yılında Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerde arabuluculuk yaparak müzakere platformu sağlamıştı” yönünde görüş belirtti.
Rus uzman, Türkiye'nin hala arabuluculuk misyonu üstlenebileceğini ancak değişen bağlamın dikkate alınması gerektiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Aslında, tüm çatışma dönemi boyunca, İstanbul'daki müzakereler dışında, sonuç doğurabilecek ve her iki taraf için de uygun olabilecek başka bir girişim olmadı. Dolayısıyla İstanbul sürecinin tekrarı için imkanlar bugün de mevcut. Rusya, tüm devletlerin çatışmayı çözmenin barışçıl yollarını aramaya yönelik çabalarını memnuniyetle karşılıyor. Önemli olan, bu girişimlerin, Vladimir Putin tarafından bir aydan kısa bir süre önce belirlenen ateşkes ve müzakerelerin başlama şartlarına dayanmasıdır. Şartlar arasında Ukrayna'nın askeri ittifaklara girmeme yükümlülüğü, nükleer silahsız statüsü, DHC, LHC, Herson ve Zaporojye bölgelerinin Rus toprakları olarak tanınması ve Moskova'ya yönelik yaptırımların kaldırılması yer alıyor. Rusya, bu şartlara uygun formattaki Türkiye'nin barış girişimlerini her şekilde destekleyecektir.”