Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri Bakanlığı'nda kurumun yönetim ekibiyle yaptığı toplantıda, Avrasya'daki yeni güvenlik sisteminin tüm potansiyel katılımcılarıyla diyalog kurulmasını önerdi. Rus lider, BRICS'in potansiyelinin, çok kutuplu dünya düzeninin temel düzenleyici kurumlarından biri olmasına olanak sağlayacağını ifade etti. Pek çok analist de BRICS'in yakında dünyaya güçlü bir siyasi alternatif sunacağı görüşünü dile getiriyor.
Rus siyaset bilimci Yuriy Svetov, çok kutupluluğa doğru giden dünyada BRICS’i ve bu birliğin yeni bir güvenlik sistemine dönüşmesi perspektifini Sputnik’e değerlendirdi.
Dünyadaki güç dengelerini değiştirmenin zamanının geldiğini ve BRICS’inbu süreçte kilit bir rol oynayacağını belirten Svetov, “BRICS'in güçlendiği gerçeği göz önüne alındığında, 1945'te İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan dünya düzeninde genel olarak köklü bir değişimin eşiğinde olduğumuz söylenebilir. O dönemde Genel Kurul’unda dünya meselelerinin ele alındığı ve tüm egemen devletleri kapsayan BM kuruldu. Daha sonra veto hakkına sahip 5 daimi üyenin olacağı, yani dünyanın liderleri durumunda olacak ülkelerden oluşan bir Güvenlik Konseyi kurulması konusunda anlaşmaya varıldı” dedi.
BM ve diğer kuruluşların son dönemdeki çalışmalarının ne yeni realiteyi ne de adalet ilkelerini karşılamadığına vurgu yapan Rus uzman, şöyle devam etti:
"Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Endonezya nüfus ve ekonomik güç bakımından İngiltere ve Fransa gibi Güvenlik Konseyi üyelerinden daha yüksek bir konuma geldi. Bu da özellikle dünyaya kendi düzenlerini dikte etmeye çalışan Güvenlik Konseyi'ndeki üç NATO ülkesinin hoşnutsuzluğunun giderek artmasına neden oldu. Ayrıca, dünyada önemli bir ağırlığı olmayan İtalya ve Kanada'nın neden dahil olduğu belli olmayan bir G7 var, ancak Çin, Hindistan ve Rusya yok. Sonra G20 geliyor ve burada da G7’nin şartlarını dikte etme girişimlerini gözlemliyoruz.”
BRICS’i BM’den ayıran en önemli farkın üyelerinin eşitliği olduğuna dikkat çeken Rus uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“BRICS, üye devletlerin oluşturduğu bir birlik olarak şekilleniyor. Egemen bir ülkeyseniz BM'ye katılmak zorundasınız. Ancak BRICS'te durum tamamen farklı: İstersen katılırsın, istemezsen katılmazsın. Mesela Arjantin BRICS'e katılmadı, bu birliğin şimdilik kendisine uymadığına karar verdi. Herhangi bir zorlama yok. BRICS'i BM'den çok daha güçlü kılacak olan şey de bu eşitlik ve egemenlik ilkesidir.”
Giderek daha fazla ülkenin BRICS'e katılma arzusunu dile getirdiğini vurgulayan Rus siyaset bilimci sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“BRICS'in BM'yi dünya hayatından tamamen çıkarıp çıkarmayacağını, G7 ve G20'nin yerini alıp alamayacağını veya varlığını paralel olarak mı sürdüreceğini bilmiyorum ama BRICS'in diğer devletler için cazip olduğu ortaya çıktı. Kimse onları özellikle oraya davet etmiyor ama 30 civarında devlet şimdiden katılmaya hazır olduklarının sinyallerini veriyor. Ve bunlar, daha önce ABD'nin sadık bir müttefiki olan Tayland ve doğrudan NATO üyesi olan Türkiye gibi farklı devletler. Bu çok ilginç bir eğilim ve kazanacağını umuyorum.”