St Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda gerçekleşen ‘Geçiş Dönemi Finansmanı: BRICS Enerji Dönüşümü için Fırsatların Açılması’ başlıklı oturumda konuşan Torosov, bahsedilen hedeflerin zor, uzun ve ciddi süreç olduğuna dikkat çektiği konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Sözünü ettiğimiz müşterek hedef, ortak altyapıya, iklim projelerine ilişkin ortak anlayışa, bunları nasıl değerlendirdiğimize, sonuçlarını nasıl tahmin edebileceğimize, karbon ürünlerde serbest ticarete, sermaye akışlarına sahip olabilmemiz için uzun ve ciddi bir görüşme. BRICS dönem başkanlığımız çerçevesinde bu konuları, yani ortak bir karbon ticaret sicili ve iklim projeleri konusunda BRICS düzeyinde ortak bir alan, sermayenin hareketi, müşterek yaklaşımlar ve bilimsel temelde ortak çalışmalar adına bir platform kurma hedefimizi gündeme getireceğimiz bir çalışma grubu oluşturduk.
Torosov, Rusya’nın iklim projelerinin taksonomisine yönelik mekanizmalar oluşturmak için ciddi bir yol kat ettiğine değinirken, dünya yaşam alanının sekizde birini kapsayan Rusya’nın iklim alanında tartışmaya sunacak bir şeyleri olduğunun altını çizdi.
“Bizim taksonomimiz Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) taksonomisinin temelini oluşturdu” diyen Rusya Ekonomik Kalkınma Bakan Yardımcısı, enerji dönüşümü projelerine yatırım çekmenin ortak yaklaşımlar gerektirdiğini hatırlattı.
BRICS, iklim değişikliğiyle mücadelede sağlam bir temele sahip
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 42’sini, küresel GSYH’nin ise beşte birini temsil eden BRICS ülkeleri, karbon azaltma ve yeşil kalkınma için pragmatik işbirliğinde somut önlemler alarak iklim değişikliği konusunda uluslararası yönetişim için sağlam temeller atmayı sürdürürken, Çin, uluslararası topluma verdiği 2020 iklim eylem hedefini aşmış olmasına dayanarak, karbondioksit emisyonlarını 2030’dan önce zirveye çıkarmak ve 2060’dan önce karbon nötrlüğe ulaşmak için çalışma hedef ve vizyonunu bir kez daha duyurdu.
İklim değişikliğinin etkileri ile mücadelede tam bir kararlılığa sahip bir diğer BRICS ülkesi Brezilya ise, karbon azaltma hedeflerini bir adım daha ileri taşıyarak sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar 2005 seviyelerine göre yüzde 50 azaltacağını açıkladı.
Rusya, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması’nın ilkeleri uyarınca sanayi ve enerji sektörlerinin önemli ölçüde yeniden yapılandırılmasını teşvik ederek 2060 yılına kadar karbon nötrlüğe ulaşma sözü verdi.
Rusya, ham petrolle birlikte üretilen doğalgazın kullanımını artırmayı ve tüm sektörlerde ekolojik modernizasyon ve enerji etkinliğini hedefleyen geniş kapsamlı bir program başlatmayı planlıyor.
Hindistan, karbon yoğunluğunu 2030’a kadar yüzde 45 azaltacağını ve 2070’e kadar net-sıfır emisyona ulaşacağını duyururken, aynı zamanda fosil yakıtlara bir alternatif sunmak için yeşil enerji kaynaklarından hidrojen üretecek bir proje başlattı ve ormanlaştırılan alanların toplam oranını yaklaşık yüzde 25’e yükseltti.
BRICS'in küresel ilkim değişikliğiyle mücadelesini öven Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, “İklim değişikliğine karşılık verilmesinde önemi bir güç olan BRICS ülkeleri, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede üzerlerine düşen katkıyı yapmıştır” diye konuşurken, bu ülkelerin bilgi paylaşımı konusunda birbiriyle işbirliği yaptıklarının altını çizdi.
Çok kutuplu sistemde yükselen güçler olarak adlandırılan ülkelerin en öne çıkan grubu olan ve Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS, 1 Ocak 2024'te İran, Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Etiyopya'nın resmen katılımıyla birlikte organizasyondaki üye ülke sayısı 10'a kadar genişledi. BRICS ülkelerinin toplam yüzölçümü 2024 itibariyle yeni ülkelerin katılımıyla birlikte 45 milyon metrekare, nüfusu ise 3.4 milyar kişiye ulaşmış durumda.