YAŞAM

Yüzyıllardır bilim insanlarını şaşırtan devasa Paskalya Adası heykellerinin gizemi çözüldü

Bilim insanları, yüzyıllardır uzmanları şaşırtan devasa Paskalya Adası heykellerinin ardındaki gizemi nihayet çözdü. Şili'nin Polinezya bölgesinde bulunan ve Rapa Nui olarak da bilinen bu adadaki ikonik taş kafalar, uzun süredir bilim insanları için büyük bir gizem kaynağıydı. Üstelik Nemrut Dağı'ndaki heykellerle benzerliği de merak uyandırıyordu.
Sitede oku
Paskalya Adası'ndaki heykellerin tam olarak nerede bulundukları yıllarca belirsizdi. Ancak yeni araştırmalar, heykellerin adanın kıyısı boyunca stratejik olarak yerleştirildiğini ortaya koyuyor. Bu heykellerin, adanın şeflerini onurlandırmak amacıyla inşa edildiği biliniyordu, ancak yerlerinin tam olarak belirlenmesi bugüne kadar netlik kazanmamıştı.

Su kaynaklar ve heykeller arasındaki bağlantı

Paskalya Adası Heykellerinin Gizemi Çözüldü
New York Binghamton Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, adadaki heykellerin konumlarını su kaynaklarıyla ilişkilendirdi. Adada doğal olarak az miktarda tatlı su bulunduğu için, Rapa Nui sakinleri yeraltı suyu deşarjına bağımlı hale gelmişti. Yeraltı suyu deşarjı, su içeren kaya veya tortu katmanlarından oluşan sualtı akiferlerinden oluşur. Bu akiferlerden su, yer altından dışarı akarak kıyıda tatlı su kaynakları oluşturur.

Araştırma bulguları

Araştırma ekibi, kıyı sularındaki tuz oranını ölçerek tatlı su kaynakları ile heykellerin yerleşimi arasında güçlü bir korelasyon buldu. Binghamton Üniversitesi'nde antropolog olan Carl Lipo, "Adanın gözenekli volkanik toprakları yağmuru hızla emiyor, bu da akarsu ve nehir eksikliğine neden oluyor. Neyse ki, toprağın altındaki su yokuş aşağı akıyor ve gözenekli yeraltı kayasının okyanusla buluştuğu noktada doğrudan topraktan çıkıyor" dedi.

Heykellerin stratejik yerleşimi

Tatlı suyun bu noktalarda bulunması, heykellerin bu noktalarda inşa edilmesini anlamlı kılıyor. Lipo, "Artık tatlı suyun konumu hakkında daha fazla şey bildiğimize göre, bu anıtların ve diğer özelliklerin konumu muazzam bir anlam ifade ediyor. Tatlı suyun hemen bulunabileceği yerlerde konumlandırılmışlar" diye ekledi.

Avrupalı kaşifler yanılmış: Yerli halk tamamen deniz suyu içerek yaşamıyormuş

Adaya gelen ilk Avrupalı kaşifler, yerlilerin deniz suyu içtiğini belirtmişti. Bu davranış, o dönemin Hollandalı kaşifleri için anlaşılmazdı. Ancak şimdi, yerlilerin aslında tatlı su ile az miktarda tuzlu suyun karışımını içtikleri anlaşıldı.
YAŞAM
Öldüğü açıklanmıştı: Kayıp kadın 30 yıl sonra evinden 2 kilometre uzakta ortaya çıktı
Yorum yaz