İsrail’den karşılık
Ticaretten hangi ülke ne kadar kazanıyor?
‘Türkiye İsrail'i baskı altına almak istiyor’
İsrail’in 7 Ekim eylemine karşılık Gazze’de orantısız güç kullanımı ile birlikte Türkiye – İsrail normalleşmesi rafa kaldırıldı. Türkiye ilk aşamada, 7 Ekim öncesi normalleşme sürecini dikkate alarak İsrail’e eleştiriler konusunda ilk aşamada biraz daha temkinli davrandığına şahit olundu. Türkiye’nin ilk aşamada amacı çatışmanın büyümesi ve yayılmasının engellemekti. Ancak geçen süre içinde İsrail’in saldırılarının artırması ve katliamlarını aşırı boyuta ulaştırması Türkiye’nin de kademeli olarak İsrail’e dönük söylemini sertleştirmesine neden oldu ve eleştirinin dozu giderek artmaya başladı. Ancak yine de burada Türkiye’nin kriz sonrasında İsrail’le ilişkileri yeniden tesis etmeyi imkansızlaştıracak bir pozisyon almamaya çalıştığı gözlemlendi. Ancak Türkiye’nin diplomatik girişimlerinin sonuç vermemesi, ABD’nin dahi İsrail’i sivil katliamları konusunda engelleyememesi sonucunda Türkiye’nin İsrail’e dönük pozisyonu da kademeli olarak sertleşmeye başladı. Türkiye bu noktada sadece diplomatik araçları kullanmaktan ziyade somut anlamda İsrail’e dönük bazı yaptırım kararları almayı uygun gördü. Bu açıdan ihracat kısıtlaması ve ardından da İsrail ile tüm ticaret durduruldu. Bu karar İsrail’in dengelenmesi ve ateşkese iknası açısından sonuç üretmese de Türkiye’nin tavrını ortaya koyması açısından önemli bir hamle oldu. İsrail’in ABD baskılarını dahi dikkate almadığı, ABD’nin İsrail’i ikna edemediği bir ortamda Türkiye’nin ekonomik yaptırım kararlarının sonuç vermesi de mümkün değil ancak Türkiye’nin kendi tavrını ortaya koyması açısından ve ileriki aşamalarda Türkiye’nin yanına başka bölge ülkelerinin eklenmesi ile İsrail’ni en azından Refah operasyonundan vazgeçmesi açısından bir baskı unsuru olarak görülebilir.
‘İsrail’in kararı ekonomik ilişkilere darbe vuracak’
Türkiye’nin bu kararına, İsrail de aynı şekilde ekonomik yaptırımlar ile karşılık vereceğini ifade etti. Bu durum ekonomik ilişkilere ciddi bir darbe vuracaktır. Normalleşme sürecinde ikili ticaretin çok daha üst noktalara taşınması konusunda prensip kararına varılmıştı. Yakın dönemde bunun mümkün olmadığını görüyoruz. Tersine ikili ticaret ciddi bir darbe yiyecektir. Bu açıdan her iki ülkenin de ekonomik olarak zarar göreceğini söylemek mümkün. Enerji konusunda muhtemel işbirlikleri de şimdilik rafa kaldırılacaktır. Bu sürecin sonraki aşamaları diplomatik ilişkilerin kesilmesi olabilir ancak iki ülke henüz bu noktada değil. Türkiye açısından da bakıldığında arabuluculuk yapılabilmesi, ateşkes konusunda inisiyatif üstlenilmesi açısından diplomatik ilişkilerin korunması gerekli. Ancak Refah operasyonunun başlaması ve halihazırda inanılmaz boyutta olan sivil kayıpların hızla artması Ankara-Tel Aviv diplomatik ilişkilerinin de sürdürebilme imkanlarını zorlaştıracaktır.