The National Interest dergisi yazarlarından Harrison Kass, ülkenin savunma harcamalarının yılda 900 milyar dolara ulaştığına vurgu yaptığı makalesinde, “Neredeyse eşit bir rakip ve dünyanın ikinci büyük ordusuna sahip olan Çin ise yılda 300 milyar dolardan daha az harcıyor” diye hatırlatırken, Amerika'nın en büyük tehdidi olarak lanse edilen Rusya’nın ise yılda 90 milyar dolardan daha az harcama yaptığını kaydetti.
“Yine de ABD kendi görüşlerini dünyaya dayatacak ateş gücünden yoksun” diyen Kass, Amerika'nın toprak bütünlüğünün tehdit altında olmadığını hatırlatarak, ABD'nin güvenliğini güçlendirmek istiyorsa, iç sınırlarını güçlendirmek için para harcaması gerektiğini belirtti.
‘Savunma harcamalarında ABD’nin rakibi yok’
Kaleme aldığı yazısında, okuyucularına “Sizce de ABD ordusu aşırı külfetli hale gelmedi mi?” sorusunu yönelten Kass, Kongre tarafından onaylanan 95 milyon dolarlık dış yardım paketinin, teknik olarak kelimenin tam anlamıyla askeri bir harcama olmasa da, dikkatleri ABD askeri bütçesine çektiğini ve birçok kişinin merak etmesine neden olduğunu anımsatarak, orduya harcanan her doların sağlık hizmetleri, eğitim, uyuşturucu bağımlılığı ve evsizlikle mücadele için harcanabileceğini anımsattı.
Bu arada, Amerika için en büyük tehdit, neredeyse eşit bir düşman ve dünyanın en iyi finanse edilen ikinci ordusu olan Çin, savunmaya yılda 300 milyar dolardan daha az harcıyor.
Yazar, uzun zamandır Amerika'ya karşı en büyük tehdit olarak lanse edilen Rusya’nın savunmaya yılda 90 milyar dolardan daha az harcağıdığını ifade ettiği açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
Bu rakamlar ABD bütçesinin sadece onda biri. Dolayısıyla, dünya üzerindeki 200'den fazla ülkeden hiçbiri savunma harcamaları bakımından ABD'nin yanına bile yaklaşamamakta. Savunma harcamalarında ABD’nin rakibi yok. Elbette ABD'nin çoğu ülkeden daha büyük ve daha kapsamlı stratejik hedefleri var ve bir nesli dünya sahnesinde tek hegemon olarak geçirdi, ancak harcamalarda en yakın rakibine karşı üç kat üstünlük gerçekten dikkate değer bir yatırım anlamına geliyor.
ABD, Çin ve Rusya'yı aynı anda karşısına alabilir mi?
National Interest yazarı Kass, ABD’nin orduya yılda yaklaşık bir trilyon dolar harcamasına rağmen dünya sahnesinde askeri üstünlük sağlamasının zor olduğunu itiraf ederken, “Evet, ABD dünyanın en yetenekli silahlı kuvvetlerine sahip. Evet, Washington aynı anda birden fazla bölgede asker konuşlandırabiliyor. Ancak ABD, gerektiğinde Çin'i Hint-Pasifik'te tek bir kaba kuvvetle kontrol altına alabilir mi? Ve Çin ile Rusya'yı aynı anda karşısına alabilir mi?” diye sordu.
Savunmaya bu kadar harcama yapan ABD’nin, görüşlerini dünyaya gerçek anlamda empoze etmek için hala ateş gücünden yoksun olduğuna değinen ulusal güvenlik uzmanı Kass, makalesini şu şekilde sonlandırdı:
Daha fazla güç için ilave askeri finansman gerekmekte,ve bu da doğrudan mevcut harcama düzeyinin yetersiz olduğu sonucunu doğurmaktadır. Ancak daha fazla harcama yapmanın sorumsuzluğu ve mevcut harcama düzeyinin sürdürülemez oluşu dikkate alındığında, en uygun seçenek harcamaları kısmaktır. Her ordunun öncelikli görevi kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır. ABD ordusunun bu görevi yerine getirmek için çok az çaba göstermesi gerekecektir. Neden mi? Çünkü Amerika Birleşik Devletleri dünya tarihindeki en elverişli coğrafyaya sahip olduğu için şanslıdır. Amerika geniş ve kaynaklar açısından zengindir. Batı ve doğu sınırları potansiyel rakiplerinden birkaç bin mil uzunluğunda doğal hendeklerle (okyanus) korunmaktadır.