DÜNYA

'Batılı siyasetçiler Roma İmparatorluğu'nun hatasını tekrarlıyor'

İngiltere'de toplum merkezli araştırmacı habercilik anlayışını benimseyerek yavaş gazeteciliğin öncülerinden biri haline gelen yayın organı UnHerd, Batılı siyasetçilerin, Ukrayna’ya yardım arzusuyla kendi seçmenlerinin çıkarlarına karşı giderek duyarsız hale geldiğini yazdı.
Sitede oku
İngiliz yayın organı UnHerd’in Malcom Kyeyune imzasıyla yayımladığı makalede, Batı ülkelerinin halklarının vatanlarını savunmak için silaha sarılmayacağına vurgu yapılırken, nedenine ilişkin tezinde, “Devlet, Roma İmparatorluğu'nun sonunda olduğu gibi, artık onların taleplerine yanıt vermeyi bıraktı. Siyasi elitler seçmenlerin çıkarlarına karşı duyarsız hale geldi. Batı'yı mahvedecek olan da budur” ifadelerine yer verdi.
Kyeyune, yazısında, Batı siyasetinin büyük ölçüde insana sadece utanç hissettiren bir çelişkiyle tanımlandığına dikkat çekerken, “Bir yandan liderlerimiz barış günlerinin sona erdiğini ve nesiller boyu sürecek topyekûn bir savaşa hazırlanma zamanının geldiğini hararetle dile getirirken, diğer yandan bu çağrıların kimseyi etkilemediği de ortada” ifadesini kullandı.
Avrupa ve Amerika'da politikacıların açıkça halkı vatanseverlik dalgasını kucaklamaya ve görev çağrısına yanıt vermeye çağırdığını, ancak gerçeklerin aslında çok farklı olduğunu vurgulayan yazar, makalesini şu şekilde sürdürdü:
Ordularımız asker sıkıntısı nedeniyle giderek küçülüyor ve anketler ‘Kral ve Güç’ için savaşma konusunda toplumda büyük bir isteksizlik olduğunu gösteriyor. Ve bu kayıtsızlık en çok gençlerin karakteristiği. Savaşın harap ettiği Ukrayna'da bile gençler askerlikten kaçmayı ve kulüplerde takılmayı tercih ediyor.
Batı toplumunda oluşan bu isteksizliğin nedenlerine de değinen Malcom Kyeyune, ABD Temsilciler Meclisi'nden geçen ve Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık askeri yardım paketini içeren tasarına atıfta bulunarak, Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi partisine karşı gelerek Demokratlarla aynı safta yer almayı seçtiği bu oylamanın Amerikan sağı arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden olduğunu anımsattı.
Birçok uzmanın Amerika'nın iflasa doğru sürüklendiğine inandığına dikkat çeken yazar, buna rağmen Ukrayna'ya 61 milyar dolarlık yardım paketinin Temsilciler Meclisi’nde onaylanmasının şaşırtıcı olduğunun altını çizdiği yazısında şunları dile getirdi:

“ABD’nin bütçe açığı muazzam boyutlarda, ulusal borç hızla artıyor ve 175 milyar dolar gibi azımsanan ama yine de şaşırtıcı bir rakam pusuda bekliyor. ABD Hazine Bakanlığı'nın sosyal güvenlik ağını finanse etmek için ihtiyaç duyulacağını öngördüğü miktar bu. Peki Amerika'nın siyasi eliti yaklaşan mali felaketi önlemek için ne yapıyor? Hiçbir şey. Tam tersine, Ukrayna ve İsrail'e göndermek için kelimenin tam anlamıyla borç para alıyor. Şirketler dünyasında böyle bir şey varlıkların çalınması olarak değerlendirilirdi. Ortalama Amerikan seçmeni de hiç şüphesiz kendisini hüsrana uğramış Roma vatandaşı gibi hissediyor. Çünkü artık imparatorluk onları düşünmekten vazgeçerek onlar için çalışmayı bıraktı.

Özgürlük ve demokrasi ifadeleri itibar görmüyor

Geçmişte askeri veya mali yardımlarla ilgili Ukrayna benzeri adımların Washington tarafından özgürlük ve demokrasiye ilişkin şatafatlı ifadelerle meşrulaştırılabildiğini hatırlatan Kyeyune, ancak buna benzer retoriklerin artık itibar görmediğini, Amerikalıların da genel olarak Batılılar gibi, karşılığında hiçbir şey vermeyen yöneticilerine karşı sorumluluk almadığını kaydederek, “Yüzyıllar gelip geçse de, bu temel toplumsal dinamik, antik dünyada olduğu gibi bugün de geçerliliğini korumaktadır. Vatandaşlığın değeri ne kadar düşükse, insanlar da vatanı için savaşmaya o kadar az isteklidir” dedi.
Ukrayna'daki çatışmayla ilgili siyasi elitlerin tutumunu yadırgayan Kyeyune, Amerika'ya çok fazla kan, ter ve can kaybına mal olan Irak savaşının yalanlar ve yanlış bilgilendirmeler üzerine inşa edildiğinin kabul edildiğine vurgu yaparak, “Ancak bu savaşı başlatanların sadece birkaçı cezalandırıldı. Aynı hikaye 2008'deki büyük mali krizde de tekrarlandı. Cezasızlık noktasına varan sorumsuzluk yaygınlaştı.Böylece kendimizi, tarihsel emsalleri tekinsiz bir şekilde anımsatan bir durumun içinde bulduk. Bir yanda kendi politikalarının zararlı etkilerinden güvenli bir şekilde korunan, yalıtılmış ve bağlantısız bir yönetici sınıf, diğer yanda ise omuzlarına yük olan kamu hizmetini kasvetle reddeden ve ‘içine kapanan’, kendini ahlaki ve fiziksel olarak siyasilere kapatan nüfusun geri kalanı” ifadesini kullandı.
Seçmenlerinden giderek uzaklaşan siyasi elitlerin, er ya da geç, kendi vatandaşlarının aktif katılımı olmadan başa çıkamayacakları başka bir krizle karşılacacaklarına inanan yazar “Ancak herhangi bir destek alamayacaklar” diye konuştu.
Kyeyune, Roma İmparatorluğunun yıkılışını hatırlattığı makalesinde, imparatorluk içinde yaşayan ancak çeşitli sistemik nedenler dolayısıyla artık imparatorluktan faydalanamayan ve bu nedenle de imparatorluğu savunmaya pek de koşmayan kitlelerin giderek daha kalabalık hale geldiğini anımsatarak, yazısını, “Roma'da olan da buydu. İmparatorluk zor bir dönemden geçip köle ekonomisi de gerilediğinde, vergi ve acı veren işgücü kıtlığının birleşimi Roma vatandaşlığını bir ayrıcalıktan ziyade boyunduruk haline getirdi. Barbarlar geldiğinde, siyasi elitlerden bıkan pek çok kişi makul bir şekilde onlara direnmeyi reddetti. Peki biz neden direnelim ki?" sorusuyla sonlandırdı.
Ukrayna krizi
ABD'nin Ukrayna yardımlarında bir ilk: Kredi ayrıntısı dikkat çekiyor
Yorum yaz