Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nin Kalkınma Finansmanı Forumu’nda konuşan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Pankin, sermayeye erişimdeki adaletsizliğin giderek büyüdüğüne, uluslararası para ve finans sistemindeki reformların durakladığına ve kalkınmakta olan ülkelerin Bretton Woods kurumlarının yönetiminde uygun düzeyde katılımının sağlanmadığına işaret ederek bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
Bugün BM Genel Sekreterinin dile getirdiği sürdürülebilir kalkınmanın finansmanındaki devasa fon açığı, kalkınmakta olan ülkelerin borçlarındaki artış ve bu borçların getirdiği yükle ilgili endişeleri paylaşıyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının uygulanmasında oluşan can sıkıcı tablo, planların gerisinde kalınması veya gerileme, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, Batı'nın kalıplarına göre ve onun çıkarları doğrultusunda tasarlanmış küresel ekonomik modelin kusurlarından kaynaklanıyor. Fonların önemli bir kısmı, Batı’nın kalkınmakta olan ülkelere dayattığı görevleri yerine getirmek için harcanıyor. Büyük meblağlar, en az gelişmiş ülkelere ve özel ihtiyaçları olan diğer devletlere yardımlardan kesilerek Batı’nın Ukrayna’daki siyasi çıkarlarını karşılamaya yönlendiriliyor.
ABD ve müttefiklerinin gayri meşru tek taraflı yaptırımlarının küresel ekonomide büyük dengesizliğe yol açtığını anımsatan Rus diplomat, “Batı’nın finansal altyapısı ve önde gelen rezerv para birimleri, ‘istenmeyen’ ülkelere karşı açık bir şekilde baskı ve haksız rekabet araçları olarak kullanılıyor” ifadesini kullandı.
‘Özgürce ticaret yapmalarına müsaade edin’
Pankin, “Açık olanı görmeyi öneriyoruz. Dünyanın çoğunluğunu oluşturan ülkelere kendi paralarını kendilerinin kazanmasına, özgürce ticaret yapmalarına, vergi toplamalarına, adil şartlarda kredi almalarına müsaade edin. Onlara Küresel Kuzey’den gelen finansal ve ekonomik fırtınalara karşı yeterli koruma sağlayın” çağrısında bulundu.
Kalkınmakta olan ülkeleri jeopolitik hırsların, giderek eriyen ‘mutlak kudretin’ yaşadığı fantom ağrıların esiri haline getirmemeyi talep eden Dışişleri Bakan Yardımcısı, şkonuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
Günümüzde kalkınmakta olan dünya, kazanmasına izin verilmediği paranın çok küçük bir kısmını sadaka şeklinde geri alıyor. Bu, neo-sömürgeciliğin açık bir kanıtı değilse nedir? Neo-sömürgeciliğin sadece sıkıcı bir laf olduğunu düşünen varsa bir kez daha düşünsün. Dünya değişiyor. Bunu anlamak ve buna göre hareket etmek gerekiyor.
Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri neler?
2015 yılında BM bünyesinde gerçekleştirilen Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde, 2000 yılında Binyıl Kalkınma Hedefi olarak kabul edilen 8 ana hedef açısından erişilen nokta değerlendirilmiş, devletlerce uygulanan politikaların, karşılaşılan toplumsal, iktisadi ve çevresel problemlere çözüm üretme noktasında yetersiz kaldığı ve bu bağlamda sürdürülebilir kalkınma açısından kritik ve zorlu bir döneme girildiği vurgulanmıştı.
Üye devletlerce geyürütülen müzakereler neticesinde üzerinde anlaşmaya varılan ve ‘Arzuladığımız Gelecek’ adı verilen raporda belirtilen ilkelere uyum içerisinde olan güncel metin “Sürdürülebilir Kalkınma İçin 2030 Gündemi” başlığı ile yayımlanmıştı.
Zirve kapsamında sürdürülebilir kalkınma stratejisinin küresel çapta uygulanabilmesi açısından çeşitli müzakereler yapılırken, ilgili belgede çeşitli ilke ve taahhütlere de yer verilmişti.
Zirve sonucunda, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 193 BM üyesi ülke tarafından ‘2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ olarak 17 ana hedef ve 169 alt hedef kabul edilmişti.
Yayımlanan belgenin ‘Önsöz’ kısmında ilgili hedeflerin, 2015 yılından itibaren 15 yıl boyunca insanlık ve gezegen için kritik öneme sahip olan alanlarda eyleme geçmeyi teşvik edeceği öngörülürken, sürdürülebilir kalkınmanın yeni küresel hedefleri olarak da ele alınan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri şöyle sıralandı:
Hedef 1: Yoksulluğu tüm biçimleriyle her yerde sona erdirmek,
Hedef 2: Açlığı sona erdirmek, gıda güvenliğini sağlamak, geliştirilmiş beslenme sağlamak ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek,
Hedef 3: Her yaşta herkesin sağlıklı bir yaşam sürmesini ve refahını sağlamak,
Hedef 4: Kapsayıcı ve eşitlikçi kaliteli eğitimin sağlanması ve herkes için yaşam boyu öğrenme standartlarının teşvik edilmesi,
Hedef 5: Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınlara ve kız çocuklarına güç kazandırmak,
Hedef 6: Herkes için temiz suya ve sağlığa uygun yaşam koşullarına sürdürülebilir erişimin sağlanması,
Hedef 7: Herkes için ekonomik, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimin sağlanması,
Hedef 8: Herkes için makul, tam ve üretici istihdamı ve istikrarlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak,
Hedef 9: Dayanaklı altyapı oluşturmak, sürdürülebilir sanayileşmeyi içeren yeniliği teşvik etmeyi sağlamak,
Hedef 10: Ülkeler içi ve ülkeler arası eşitsizliği azaltmak,
Hedef 11: Kentleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, esnek ve sürdürülebilir hale getirmek,
Hedef 12: Sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerini sağlamak,
Hedef 13: İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acil eylemde bulunmak,
Hedef 14: Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak,
Hedef 15: Karasal ekosistemleri korumak, restore etmek ve sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek, ormanları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek, çölleşmeyle mücadele etmek ve arazi bozulmasını durdurmak ve tersine çevirmek ve biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak,
Hedef 16: Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumları teşvik etmek, herkes için adalete erişim sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak,
Hedef 17: Sürdürülebilir kalkınma için uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı kuvvetlendirmek.