Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi İktisat Yüksek Okulu Dünya Ekonomisi ve Dünya Siyaseti Fakültesi Öğretim Görevlisi, ve aynı zamanda Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Uzmanı Grigory Lukyanov, İsvetiya gazetesinde yayınlanan makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin geçtiğimiz yıl yapılan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elde ettiği başarının, dış politika gündeminin ustaca kullanılmasının yanı sıra siyasi seçkinlerin muazzam idari mali kaynaklarının sürece dahil edilmesiyle de bağlantılı olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu kaynaklar belediye seçimlerinde kullanılamıyor, çünkü burada halk öncelikle yerel yönetimle ilgileniyor. Öte yandan bu sonuçlarla ülkenin yönetilebilirliği üzerindeki kontrol kaybedilmedi ve hatta bu belediye seçimleri öncesinde iktidar, muhalif belediye başkanlarıyla etkileşime geçmek için etkili araçlar buldu. Dolayısıyla mevcut yaklaşımlar devam edecek, ülke yönetilebilir bir rejimde olacak ve bir sonraki seçime kadar muhalefetin zaferi karar almada ciddi sorun teşkil etmeyecek.”
Tarihçi ve siyaset bilimci Vadim Mingalev ise REN TV'ye verdiği demeçte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) mevcut belediye başkanlarının kendilerini seçmenlerin gözünde kanıtladıklarını, yalnızca yerel düzeyde politikacı olarak değil, aynı zamanda bir sonraki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde potansiyel aday olarak görüldüklerine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye'de erken cumhurbaşkanlığı seçimi gibi yeni seçimler elbette olmayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimleri zaten geçen yıl yapılmıştı ve geçerli olacak. Yerel düzeydeki eksikliklere gelince, bunun yerel iktidar rejiminin bir eksikliği olduğunu düşünüyorum.”
Deneyimli bir politikacı olan Erdoğan'ın Türkiye'deki durumu çok iyi anladığını ve ekibiyle birlikte gerekli tüm sonuçları çıkaracağını belirten Mingalev, “Erdoğan ve iktidar rejiminin kendi sonuçlarını çıkaracağını düşünüyorum. Öncelikle şüphesiz kötüleşen sosyo-ekonomik ilişkilere dikkat etmek gerekiyor. ABD ve İngiltere, ekonomik ve mali açıdan Türkiye Cumhuriyeti üzerinde belli bir baskı yaratıyor. Liranın dolar ve euro karşısında düşmesinin nedeni de bu. Bu nedenle Türklerin sosyo-ekonomik durumu kötüleşiyor” dedi.
Türkiye uzmanı İvan Starodubtsev de REN TV'ye değerlendirmesinde, Türkiye'nin büyük illerinde kazanan CHP'nin coğrafyasını genişlettiğini ve bu başarıyı cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde zafere dönüştürmek isteyebileceğine dikkat çekti.
‘Rossiyskaya Gazeta’ ise seçim sonuçlarına ilişkin analiz yazısında, iktidar partisinin gelecekteki seçim senaryoları açısından mevcut durumdan bir sonuç çıkarması gerekeceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Değerlendirmelerinde ihtiyatlı davranan ve seçim sürecini öven Türkiye Cumhurbaşkanı, halkın başkasını seçtiği yerlerde kendilerine olan güveni yeniden tesis etme sözü verdi. İktidar partisi mevcut durumdan kesin olarak sonuçlar çıkaracaktır. Muhtemelen AK Parti'de ‘yenilenme’ sürecini başlatacaklar, halkın beklentilerine yakın ve gelecek vaat eden yeni bir liderler listesi oluşturacaklar.”