TÜRKİYE

İstanbul'da yangın faciası: Yangınların hızla büyümesi nasıl engellenir?

İstanbul Beşiktaş’ta meydana gelen yangınla birlikte büyük kentlerde yangın riski gündeme geldi. 29 kişinin hayatını kaybettiği yangın sonrasında mimari yapılardaki tehlikeyi değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Figen Beyhan riskleri ve alınması gereken önlemleri sıraladı.
Sitede oku
İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde 16 katlı binanın bodrum katındaki gece kulübünde tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de ağır yaralandı.
İtfaiye kaynaklarından edinilen bilgiye göre; gece kulübünde, ses yalıtımı ve dekor tadilatı çalışmalarında kaynak işlemi yapıldığı sırada yaşanan tüp patlamasıyla elyaf malzemelerin tutuştuğu ifade edildi.
Mekanın tek kapısı olduğu belirtilirken, içeride mahsur kalanlardan çoğunun dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Yangının yayılmasına ne sebep olur?

Yaşanan bu olay İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerdeki yangın riskini bir kez daha gündeme getirdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Figen Beyhan büyük kentlerdeki yangın risklerini ve alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:
“Yangını insan kaynaklı felaket olarak değerlendiriyoruz. Yangının çıkması engellenemeyebilir ama yangının büyümesinin engellenmesi, sınırlandırılması ve kayıpların azaltılması kesinlikle mümkün. Kentsel açıdan bakıldığında özellikle yoğun yapılaşmanın olduğu yerlerde konuyu farklı ölçeklerde ele almak gerekiyor. Eski tarihi yapılaşmanın olduğu yerlerde sokaklar dar. Buralarda yakıt olabilecek eski ahşap malzemeli binaların çok olduğunu görüyoruz. Bunların yangının başlamasına, yayılmasına imkan verebilecek potansiyelleri var. Buralara itfaiye araçlarının ulaşım olanakları yeterli değil. Yeni yerleşimlerde ise trafiğe kapalı alanların risk durumlarında, itfaiye araçlarının gireceği şekilde planlanıp, planlanmadığı bazında konuya bakabiliriz. Yeri geldiğinde kentsel donatıların, peyzaj elemanlarının, arazilerin eğim durumlarının, itfaiye araçlarının erişimine izin vermeyecek boyutlarda olduğunu görebiliyoruz. Bu açıdan da bir tehlike mevcut. Kentlerde sıkça görülen site içindeki yaşamlar söz konusu. Çok katlı binalar bunlar. Bunlarla ilgili yönetmelikte ilgili düzenlemeler var. Yerleşim yerinin özelliklerine bağlı olarak hangi itfaiyenin sorumlu olduğu ve bunların araçlarının, teçhizatlarının nasıl olması gerektiğine dair bir düzenlemenin olması gerekir. Bu düzenlemeler sahip itfaiye araçlarının bir risk durumunda binaya yaklaşımlarının özellikle düşünülmesi lazım. Kendi içine kapalı sitelerde böyle sorunlar ortaya çıkabilir.”

‘Yapılarda biçimsel olarak risk var’

Yapıların biçimsel olarak da yangınlara karşı güvenli hale getirilmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Beyhan şöyle devam etti:
“Bunların yanı sıra yapı biçimi olarak riskler ortaya çıkıyor. Bugün binaların büyük bazalar üzerinde yükselen binalar şeklinde oluştuğunu görüyoruz. Buralarda oluşabilecek yangınlara ilişkin mutlaka mimari anlamda pasif güvenlik önlemlerin ve bunları destekleyen aktif güvenlik önemlerinin düşünülmesi gerekiyor. Bu noktalarda da erişim zorlaşıyor ve yangının büyümesi, yayılması ve daha çok insanı tehdit etmesi durumu ortaya çıkıyor. Çünkü günümüz yapılarında çok sayıda insan aynı çatı altında aynı anda barınabiliyor. AVM gibi, hastane gibi, eğitim yapıları gibi. Bütün yapılar için planlama tipine bağlı olarak böyle riskler söz konusu olabiliyor. Buna dair mutlaka mimari anlamda geliştirilecek pasif yangın güvenlik önlemlerinin ve bunu destekleyen aktif yangın güvenlik önlemlerinin düşünülmesi gerekiyor. Benzer şekilde cephe oluşumlarına baktığımızda cephelerdeki çıkmaların ya da geri çekmelerin itfaiye aracının yaklaşımında engeller yarattığını görebiliyoruz. Bu durumlar söz konusu ise bunlara dair yangın güvenlik önlemlerinin alınması gerekiyor. Yangın güvenliği son derece önemli bir problemdir
TÜRKİYE
İstanbul'da 13 katlı binada yangın: 29 kişi hayatını kaybetti
Yorum yaz