ANKARA FARKI

Prof. Dr. Oyan: Seçimden sonra çift haneli enflasyon devam edecek

Prof. Dr. Oğuz Oyan, memurların asgari ücret ile memur maaşının birbirine yaklaşmasından şikayetçi olduklarını kaydetti. Oyan, “Bu kadar geniş bir çalışan yelpazesinin bu kadar dar bir alana sıkışması büyük huzursuzluk yaratan bir şey” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olarak katılan Prof. Dr. Oğuz Oyan, Türkiye ve dünyadaki son gelişmeleri değerlendirdi ve seçim sonrası oluşabilecek tabloya yönelik tahminlerini Radyo Sputnik dinleyicileri ile paylaştı.
Seçimden sonra enflasyonun yüzde 40 seviyelerinde olacağını ve bu seviyelerin artmaya devam edeceğini öne süren Oyan, “Seçimden sonraya da yüzde 40’larda, çift haneli enflasyona devam edecek. Aylık enflasyonlar da artmaya devam edecek. Dolayısıyla yeni iktidarın bunu hesaba katması, enflasyona karşı politikalar izlemesi gerekecek. Mevcut iktidarın seçimden sonra kalması halinde bile enflasyonu boş verelim, kura bakalım meselesini sürdüremeyeceklerini düşünüyorum. Kur korumalı mevduat da sürdürülemeyecektir. Kur farkları başından itibaren epey bir başlarını ağrıttı. Ama kuru baskılamalarının başka sıkıntıları var. Yeni dönemde kur mecburen bir miktar bırakılacak gibi gözüküyor. O da enflasyon üzerine ilave bir etki yapar seçimden sonraki dönemde. Ama kurun tutulamayacağını söyleyebiliriz”şeklinde konuştu.

‘Bütün ücret düzeyleri bakımından dibe doğru bir yarış var’

Bütün ücret düzeyleri bakımından bir huzursuzluk olduğunu dile getiren Oyan, Türkiye’nin olması gereken yerde olmadığını belirtti. Daha nitelikli ve yüksek ücretli bir iş gücü ile teknolojisi yüksek ürünler üretilerek Türkiye’nin olması gereken yere ulaşabileceğini savunan Oyan, görüşlerini şöyle açıkladı:

“Asgari ücret ortalama ücretlerden daha hızlı arttı. Öyle olduğu için de asgari ücret ile ortalama ücret arasındaki makas çok daraldı. Böyle bir sıkıntısı var Türkiye’nin. Burada memurun feryadı; ‘Ben neden asgari ücrete bu kadar yaklaştım?’ ; emeklinin feryadı ise ‘Ben neden asgari ücretin bu kadar altındayım?’ oluyor. Yani biri ‘Neden altındayım?’, biri ‘Neden yaklaştım?’ kavgasını veriyor. Emeklisi, memuru, işçisi dibe doğru bir yarış var. Bu artıştan önce asgari ücret alamayanların oranı yüzde 20 civarındaydı. Bu artıştan sonra yüzde 30’a yükselebilir. Türkiye gerçekten bir düşük ücret cehennemi oldu. Böyle bir ülke olması gereken yerde değil. Çin bile artık düşük ücret üzerinden rekabetini kurmuyor. Türkiye’nin yapması gereken daha nitelikli, eğitimli, becerili ama daha yüksek ücretli bir iş gücü üzerinden daha yaratıcı, teknolojisi yüksek ürünler üretmektir. Siz Suriyeli işçi kullanıp kötü koşullarda, atölyelerde konfeksiyon üzerinden yarışmaya kalkarsanız bu iş olmuyor.”

‘Seçimden sonra IMF’siz IMF programı uygulanacak’

Seçim sonrası halka yeni yükler yükleneceğini iddia eden Oyan, anti-enflasyonist bir program izleneceğini dile getirdi. Sınıfsal çıkarlara çok fazla müdahale edilmeden bir yol alınacağı yönünde tahminlerini paylaşan Oyan, şunları söyledi:

“Ben IMF’siz bir IMF programı öngörüyorum. Bir IMF disiplini gelecek. Ama IMF’nin kapısını çalıp kredi talebi bile olabilir. Her halükarda anti enflasyonist bir program olacak. Bu programın geniş kesimlere, yoksullara vurmaması için farklı bir maliye politikası izlemek gerekiyor. Gelir vergisinin yüzde 84’ünü ücretliler ödüyor. Gelir vergisini yeniden düzenleyebilecekler mi? Bu sermaye ile bir kol güreşini gerektiriyor. Ben hiçbir hareketin; iktidar ya da muhalefetin sermayenin geniş kesimleriyle bir kol güreşine girebilecek bir cürete sahip olacağını pek sanmıyorum. Seçim sonrasında milletin sırtına yeni yükler gelebilecek. Sermayeye dönük 996 milyarlık vergi istisna muafiyeti var. Bunda bir miktar ayıklama yapmak zorunda kalacaklardır. Faiz giderlerini bütçe açıklarını kapatmak üzerinden frenlemeye çalışabilirler. Çok fazla sınıfsal çıkarlara dokunmayarak ya da az dokunarak bir yol almaya çalışacaklar. Ama bu da yetmez.”

‘Avrasya ittifakı güçleniyor’

Amerika’nın dünyada emperyalist ve hegemon güç olarak kalabilecek durumda olmadığını ifade eden Oyan bu konudaki görüşlerini de şöyle paylaştı:

“Amerika tek kutuplu dünya serüvenini çok kısa yaşadı. Amerika dünyada tek kutuplu bir emperyalist odak olarak, hegemon güç olarak kalabilecek durumda değil. Olmadığı için ve bunu da gördüğü için bir hegemonya transferini mümkün olduğu kadar geciktirmek bu olacaksa da pahalıya getirmek üzere hareket ediyor. Dünya milli gelirinin yüzde 20’leri ile dünya hegemon gücü olamazsınız. Kaldı ki o yüzde 20’lere Çin ulaşmış durumda. Çin bu hızla giderse şu ekonomik büyümesi bile Amerika’yı fersah fersah geçebileceğini gösteriyor. Avrasya meselesine baktığımızda, bu BRICS için de geçerli, demografik olarak da coğrafi sınır olarak da dünyanın en büyük gücü. Çünkü Rusya zaten en büyük coğrafyaya sahip; Çin, Brezilya gibi çok büyük coğrafyalar var burada. Dünya yeniden şekilleniyor. Bunu görmek lazım. Avrasya ittifakı güçleniyor. Hesaplar buna göre yapılmalı.”

Yorum yaz