GÖRÜŞ

ABD, Arnavutluk’ta özel harekat üssü hazırlığında: ‘Washington bu işi yıllardır planlıyor’

Arnavutluk Başbakanı tarafından ülkesinde kurulacağı açıklanan ABD Özel Harekat Üssü’nün, bölgesel güvenlik için taşıdığı anlam ve Balkanlar’daki olası etkilerini, dış ilişkiler ve güvenlik uzmanı Cahit Armağan Dilek, Sputnik’e değerlendirdi. Dilek “Washington, bu işi yıllardır planlıyor” dedi.
Sitede oku
Dünyanın pek çok ülkesinde NATO harici özel birlikleri olan ABD, ana kıtası dışında 320 binden fazla asker barındırıyor. Washington DC'deki Amerikan Üniversitesi'nde siyasi antropoloji profesörü olan David Vine'a göre, ABD'nin Temmuz 2021 itibariyle en az 80 ülkede 750 civarında üssü bulunurken bu sayı günden güne artış gösteriyor. Jeopolitik ve tarihsel bağlar açısından Türkiye’yi de yakından ilgilendiren Balkanlar’da yaşanan son gelişmeler üzerine ABD’nin bölgedeki 30 yıllık varlığı da bu bağlamda tekrar gündeme geldi.
2009’da NATO’ya katılan Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017 yılında dahil olan Karadağ, son olarak da 27 Mart 2020 tarihinde birliğe katılan Kuzey Makedonya ardından, ABD’nin Balkan coğrafyasında hız kazandırdığı askeri konuşlandırmalar ve anlaşmalar hız kesmiyor.
Halihazırda NATO birlikleri ile de militer dinamizmin aktif olduğu yerlerden biri olan Güney Avrupa, NATO dışında ABD’ye bağlı 20 üsse de ev sahipliği yapıyor. Bu üslerin 6’sı Romanya’da , 8’i ise Yunanistan’da bulunuyor.Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasım ayında ABD'ye “Yunanistan, ABD'nin bir üssü haline geldi” diyerek tepki göstermişti. 30 adet 'Black Hawk' tipi saldırı helikopterlerinin merkezi üssü olarak kullanılan ve ABD için Yunanistan’da bulunan en kritik üssü konumunda olan Dedeağaç, Türkiye sınırına yaklaşık 50 kilometre mesafede konuşlandırılmış durumda.
DÜNYA
‘Yunanistan, askeri açıdan ABD’nin yarı sömürgesi durumuna düştü’
Balkanlar’a kurulan ve ABD’nin denizaşırı bölgelerdeki en büyük üssü olma özelliğine sahip olan Kosova’daki Bondsteel Kampı da ABD’nin bir diğer kritik konuşlanma noktası. “21. yüzyılın silah deposu” olarak da anılan Bondsteel Kampı, özellikle Yugoslavya dağıldıktan sonra hassaslaşan Sırbistan-Kosova-Arnavutluk üçgeninde ciddi bir konuma sahip.
2001’de Bondsteel Üssü’nü ziyaret eden dönemin ABD Başkanı George W. Bush, ABD ve NATO’nun Balkanlar’da geçici faaliyetlerde bulunduğunu vurgulayarak “Yerel yönetim tam bir sorumlulukla görevi üstlendiği zaman, bizler de birlikte geldiğimiz gibi, birlikte buradan gideceğiz” şeklinde konuşmuştu. Bush’un verdiği demecin ardından geçen 20 yılın sonunda ise Sırbistan-Kosova-Arnavutluk üçgeninin bu kez Arnavutluk ayağına ABD tarafından yeni bir üs daha ekleneceği duyuruldu. Bu kez ABD’nin ‘Özel Kuvvetleri’ne bağlı olarak tasarlanacak olan bu çok ‘gizli’ üssün ayrıntıları ise henüz açıklanmadı.
6 Ocak’ta bir video mesajda duyurulan Arnavutluk'a üs kararı, Başbakan Edi Rama tarafından “Arnavutluk'un, ABD ve NATO nezdinde bir ortak olarak güvenilirliğini teyit eden harika bir haber” olarak nitelendirildi. Video mesajda izleyicilerine "Bu çok yüksek bir güvenilirliğin ve çok yakın bir işbirliğinin ifadesidir" diyen Rama’yı Avrupa Özel Harekat Komutanı Tümgeneral David H. Tabor’ın açıklaması izledi. Tabor, “Diğer müttefik ve ortak güçlerle yakın koordinasyonla Balkanlar içinde hızla hareket etme ve eğitim alma yeteneği, Arnavutluk'u bu çaba için en iyi yer haline getirdi. Arnavutluk, hem bölgesel hem de küresel olarak önemli bir NATO Müttefiki ve değerli bir güvenlik ortağı olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
ABD Özel Operasyon Birimleri arasında yer alan ve merkezi Almanya'nın Stuttgart yakınlarındaki Patch Kışlası'nda bulunan ABD Avrupa Özel Harekat Komutanlığı (SOCEUR) internet sitesinde, kurulması planlanan üssün Arnavut müttefikleri ile daha fazla koordinasyon getireceğini, Balkanlar’daki ulaşım merkezlerine önemli erişim ağları oluşturacağını ve daha fazla lojistik esneklik sağlayacağını duyurdu.
ABD’nin kararının, Arnavutluk'un stratejik öneminin NATO çıkarları için kullanılmasını ve Balkanlar’da artan oynaklığın bir yansıması olduğu konuşulurken Arnavutluk'un ilk kez büyük bir güç üssüne ev sahipliği yapacak olmasının bölgedeki politikalara etkisini, Dış politikalar ve Güvenlik Uzmanı Cahit Armağan Dilek Sputnik’e değerlendirdi.

‘Bu iş, eski Doğu Bloku ülkelerini Batı tarafına çekmek için sürekli bir mücadele haline dönüştü’

ABD’nin özellikle NATO bağlamında ‘dünyaya çeki düzen vermek’ üzerine edindiği kendine göre planları olduğunun altını çizen Dilek, “ABD hem müttefiklerini hem de kendisini korona sonrası yeni dünya düzeninin yeni oyun sahnesinde önemli mevkilerde tutmak istiyor. Halihazırda bir Ukrayna krizi var. Tabii bu sadece ABD ile Rusya arasında değil. ABD ısrarla hem kendisinin, hem Avrupa Birliği’nin hem de NATO’nun bu işin içinde olduğunu, onların da güvenliği ile doğrudan ilişkili olduğunu söyleyip onları da işin içine bir şekilde çekmek istiyor. Bu bağlamda Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da tabii ki NATO Yugoslavya’da olduğu gibi eski Doğu Bloku ülkelerini bir şekilde kendi bünyesine aldı. Şimdi bu iş, daha önce Sovyetler Birliği'nin içinde bulunan ve bir şekilde bağımsızlığını kazanan cumhuriyetleri de (Ukrayna gibi, Kazakistan gibi, Belarus gibi) Batı tarafına çekmek için sürekli bir mücadele haline dönüştü” dedi.

‘Özel kuvvet üssü olarak açılması manidar’

Dilek, Avrupa'da savaş davullarının çok hızlı bir şekilde çaldığının altını çizerek şu şekilde konuştu:
“Savaşın başlayacağına ilişkin günler, tarihler veriliyor. Bu bağlamda Arnavutluk'ta da ABD’nin konuşlanması söz konusu. Tabii Amerikalılar bize açıklamadıkları planlarına göre, ileride nasıl bir kriz çıkabileceği ve o krizlere nasıl bir müdahalede bulunabileceklerinin hesabını ve planlamasını yapıyorlar. Buna göre de bölgeye kuvvetlerini yerleştiriyorlar. Dolayısıyla da Arnavutluk’ta açılmak istenen Amerikan Özel Kuvvetleri'ne ait üssü de bu bağlamda görmek lazım. Tabi bu özel bir mevzu. Biz klasik anlamda Amerikan üslerini biliyoruz. Fakat ‘özel kuvvet üssü’ olarak açılması manidar.”

‘Amerikalılar hibrit savaşlarda kullanılacak bu kuvvet için yıllardır planlama yapıyorlar’

Suriye'de ve Irak’ta göldüğü gibi bundan sonraki dönemde yaşanacak savaşların hibrit ağırlıklı olacağına değinen Dilek, “Yani hem konvansiyonel hem de konvansiyonel olmayan, Ortodoks tipi savaşların yaşanacağını hesap eden Amerikalılar bu savaşlarda kullanılacak en uygun kuvvetin özel kuvvetler olduğunu biliyorlar. Yıllardır bu işin planlaması yapıyorlar. Ona göre özel kuvvetlerini de genişletiyor, eğitiyorlar ve dünyanın birçok ülkesi ile de işbirliği yaparak ilerliyorlar. Yani o ülkeden öğrenilmesi gerekenleri alarak, eğitiminden, tesisatına faydalanmak istiyorlar. Çünkü her ülke özel kuvvetlerinin eğitimini ve donanımını daha gizli yürütüyor. Amerikalılar da birçok ülke ile özel kuvvetlerin işbirliği yapmasını istiyorlar.” dedi.

‘Arnavutluk'ta kurtulmak istenen üs daha özel operasyonlar için kullanılacak’

Daha önceleri NATO’nun teşkilatında olmayan bir komutanlığı da kurduklarını hatırlatan Dilek, “NATO’nun Özel Kuvvetler Komutanlığı da kuruldu. Bu Amerikalıların zorlaması ve bastırmasıyla kurulan bir komutanlık oldu. Aslında Amerikalıların Avrupa'daki Amerikan Kuvvetleri Komutanlığı’nın bünyesinde Özel Kuvvetler Komutanlığı var zaten ama Arnavutluk'ta kurtulmak istenen üs bunun alt birimi olacak ve daha özel operasyonlar için kullanılacak” açıklamasında bulundu.

‘Bu üssün Balkanlar’dan Ukrayna'ya kadar hareket etme kabiliyeti de olması gerektiği gözüyle bakılıyor’

Kurulması planlanan üs için bölgesel bir alan verilmesinin muhtemel olduğunu söyleyen Dilek, “Benim açıklamalardan anladığım kadarıyla; Bu alanın sorumluluk bölgesinin, Ukrayna’ya gidecek kadar uzantılı bir şekilde tasarlanan bir Balkan bölgesi çerçevesinde olduğunu söyleyebilirim. Seçilen bölgede hareket edebilecek bir üs olarak bu ortaya çıkıyor. Tam yerini açıklamamışlar ama orada Sovyetler zamanından kalan bir hava üssünün kullanılması mümkün gözüküyor. Şu anda eskimiş bir vaziyette duran, Rus uçaklarının hurda olarak durduğu, kullanılmayan o üssün revize edilerek ABD’nin özel kuvvetler üssüne dönüşmesi muhtemel. Çünkü uçaklarla daha rahat sağa sola gidilebilir. Bu üssün Balkanlar’dan Ukrayna'ya kadar hareket etme kabiliyeti de olması gerekli gözüyle bakılıyor” dedi.

‘Avrupa'nın savunması’ adı altında yapılan tatbikatın bir bacağı da Arnavutluk'tan gidiyor, orada deniz üssü çalışması var onun da provasını yapıyorlar’

Dilek Yunanistan’daki Dedeağaç limanını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye'de çok sık gündeme gelmedi. Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı var, bu limanı Karadeniz coğrafyasında Güney ve Orta Avrupa'ya kuvvet nakli için kullanıyorlar. Her sene tatbikatlar yaparak ‘Avrupa'nın savunması’ adı altında bunların provası yapılıyordu. Aslında bizim basına çok yansımadı ama o tatbikatın bir bacağı da Arnavutluk'tan gidiyor. Yani Amerikalıların Arnavutluk'ta bir deniz üssü çalışması var, onun da provasını yapıyorlar. Avrupa'ya Dedeağaç’tan ne kadar kuvvet naklettilerse ona yakın kuvveti de aslında bu tatbikatlar kapsamında Arnavutluk üzerinden Avrupa'nın doğusuna, orta kısmına nakletmenin provasını yaptılar. Aslında şu denmek isteniyor; ‘Ya bakın böyle şeyler yapabiliyorum, istediğim zaman binlerce askeri ve binlerce teçhizatı, silah sistemini buralara nakledebilirim. Bu Dedeağaç’tan gelir, Arnavutluk üzerinden gelir’ şeklinde bir çalışması var. Kurulacak olan özel kuvvetler üssünü de bu şekilde böyle görmek lazım.”
Yorum yaz