SEYİR HALİ

Ekonomist Ali Ağaoğlu: Hepimizin fakirleştiği, işgücü maliyetinin düştüğü bir ortama gidiyoruz

Ekonomist Ali Ağaoğlu, faiz indirimi karşısında kurun artmasını “Şu anda yapılan kurun rekabetçi olduğu söylenen de hepimizin fakirleştiği, işgücü maliyetinin diğer ülkelere göre çok düştüğü bir ortama gidiyoruz. İhracatımız artıyor ama ne pahasına? Topyekün refahın arttığı bir büyümeden söz etmemiz lazım” diye yorumladı.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te konuşan ekonomist Ali Ağaoğlu, Merkez Bankası politikalarını, ihracat ve büyümeyi, kurun yükselişinin nelere sebep olacağını ve Borsa İstanbul’un durumunu Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Merkez Bankası’ndaki atamalara dikkat çeken Ağaoğlu, faiz indiriminin devam etmesinin piyasalarda şaşkınlık yaratmayacağını “Söylenen politikalara göre atamalar yapıldı, o yüzden faiz indirimine devam etmesi lazım. Zaten dönmek üzere girmezsiniz bu yola. Bu yola girdiyseniz de devam edersiniz. 100 baz puan bir indirim gelirse kimseyi şaşırtmayacak artık. Sayın Ağbal’ın görevden alınışından önceki son artıştan öncesine yani yüzde 17’den 19’a çekildikten sonra 17’ye geri dönülecek diye bir beklenti var. ‘Enflasyon beni desteklemiyor. Şu anki veriler savımı yeterince destekler olmadı. Biraz daha bekleyeyim’ deyip bunda değil de 50’şer baz puanlarla Kasım ve Aralık’ta yaparsa da kimsenin şaşıracağını zannetmiyorum” diye açıkladı.

‘Beklentilerinin bozulması gibi çok ciddi bir problemle karşı karşıyayız’

Ağaoğlu, Merkez Bankası’nın ne yapması gerekir sorusuna “100 puanlık indirime 200 baz puanlık tornistanlı cevap vermeniz lazım. Çünkü diyorsunuz ki; Ben bir hata yaptım, yanlış değerlendirmişim elimdeki verileri. Şu anda hem ekonomik aktörlerin hem de sıradan vatandaşın birçok ekonomik probleminin içinde beklentilerinin bozulması gibi çok ciddi bir problemle karşı karşıyayız. Sizin enflasyon beklentileriniz bozulduğu zaman yarın alacağınız bir malı tasarruf ederek daha ucuza alacağınızı düşündüğünüz bir reel faiz ortamında bekler ve talebinizi ertelersiniz. Böyle bir reel faiz bulamadığınızda tam aksine ‘Düşünce daha kolay tüketeceğim ama buna karşılık talep artacağı için fiyatı artacak’ diyerek daha da önden almaya kalktığınızda bu sefer talep enflasyonu yaratırsınız. Zaten dünyadan gelen bir arz enflasyonu ile uğraşıyoruz. Siz istediğiniz kadar faizi indirin. Faiz 12 iken ‘Üçe indirerek ne olacağını görelim, tartışmayalım’ demiştim. O zamanlar bir de maliyeti ucuzdu. Bu denemeyi yapmak için çok pahalı fiyatlardayız” cevabını verdi.

‘Faiz ortamınız bu kadar kaygan bir zemindeyse doğru bir karar üretmeniz mümkün değildir’

Kurun asıl belirleyicisinin faiz olduğunu söyleyen Ağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Asıl olan kur değil faizdir. Faiz ortamınız bu kadar kaygan bir zemindeyse buradan doğru düzgün bir karar üretmeniz de mümkün değildir. Faiz 12’de iken işgören faizi dediğim piyasadaki faiz 17-19’lara kadar çıkmıştı. Şimdi isterseniz 5’e 0’a çekin hiç fark etmez. Ekonomi hakikaten zanaatkar işidir. İşini gerçekten bilen hassas terazisi olan insanların yapması gerekir. ‘Ben yaptım, oldu’ işleri çalışmıyor. Faizde bu kadar ısrar etmenin, literatüre aykırı bu kadar işler yapmanın da çok fazla anlamı yok. Kurun önünde teknik olarak iki şey durur: Biri reel faiz diğeri ikincisi de rezervler. İkisi de yok. İşin kötüsü hala eksi 40 milyar dolar civarında eksi rezerv var, bir buçuk yılı geçtik. Rezerv tutmaya hiç ihtiyaç yoktur aslına bakarsanız sizin güven tutmaya ihtiyacınız var. Ortaya çıkan olay ciddi bir güven erozyonudur. İster istemez kurlar ve faizler yukarı gider.

‘Hepimizin fakirleştiği, işgücü maliyetinin diğer ülkelere göre çok düştüğü bir ortama gidiyoruz’

Ağaoğlu, kurun daha da artması durumunda olabilecekleri “10 olunca ne olacak? Çok fakirleşeceğiz o kesin de 20 olunca iyiden iyiye fakirleşeceğiz. Siz 20 yaptığınızda ihracatınız inanılmaz patlayacak ama belki 1-2 ay evdeki mobilyaları, stoklarınızı satacaksınız. Peki o stokları yerine koyarken ithalat yapmak zorunda değil misiniz? 100 lira ihracat için 72 lira enerji dahil ithalat yapmanız gerekir. Tekrar o stokları yerine koyarken bu sefer 20 liraya kurdan koymayacak mısınız? O fiyata göre yeni fiyat yapmayacak mısınız? O fiyattan satabilecek misiniz? Hayır. Ya fiyatınızı tutturamazsınız ya da çok ucuza çalışmak zorunda kalırsınız. Şu anda yapılan kurun rekabetçi olduğu söylenen de hepimizin fakirleştiği, işgücü maliyetinin diğer ülkelere göre çok düştüğü bir ortama gidiyoruz. İhracatımız artıyor ama ne pahasına? Topyekün refahın arttığı bir büyümeden söz etmemiz lazım” diye aktardı.

‘2015’in Mayıs ayından bu yana yabancı takası azalıyor’

Yabancı takasının 2015 yılının Mayıs ayından beri azaldığını belirten Ağaoğlu “Pakistan, Mısır ve İran borsalarına benziyoruz. Mangal yürekli insanların girebildiği, yabancılara göre kumarbaz ruhlu ama içerdekilerin de bir yere gidemediği, eşeği farklı renklere boyayıp insanların birbirine sattığı aynı malı döndürdüğünüz bir piyasa orası. Dışarıdan yeni bir değer girmediği sürece ortaya çıkan değerler zaten gerçeği yansıtmaz bence. Yabancı arkasına bakmadan çıkıyor dediğiniz tarih 2015 Mayıs ayıdır. 2015 Mayıs ayından bu yana yabancı takası azalıyor. Politik bazı kararlardan sonra yabancılar ‘Bu ülke adam olmaz’ dedi. 20-30 yıldır Türkiye’de yatırım yapmış kadim dostlarımız olan fonlar çıktılar. O tarihten bu güne makus bir kaderimiz var ama onu yenmek için hiçbir şey yapmadık” diye konuştu.
Yorum yaz