Pandemiyle iş ve gelir kaybı yaşayan vatandaşlar, enflasyon yüzünden fiyatlar da artınca giyimde çareyi ikinci ele yönelmekte buldu. Sosyal medya hesapları üzerinden online ikinci el kıyafet satışları hızla artıyor. Yurttaş ikinci el pazarında kendi ürünlerini satarken, ihtiyaçlarını da buradan karşılıyor.
Cumhuriyet'ten Esra Alus'un haberine göre, hazır giyim üreticilerinin mart ayında yüzde 16.2 olarak açıklanan enflasyonu henüz etiketlere yansıtmadıklarını söylemelerine rağmen tüketiciye göre hazır giyimde bir yılda yaklaşık yüzde 40’lara varan zam oldu. Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin gibi uygulamalarla da çalışanların gelirleri düştü. Bu arada pandemi en çok kadınları vurdu ve aile bütçesine katkı yapmak isteyen birçok kadın ikinci el giyim ticaretine yöneldi.
'Gerekli değilse yeni eşya almayacağım'
Otel işletmecisi olan Ferda Kanan ise pandemi nedeniyle gelirinde ciddi azalma olduğunu söylüyor. Kanan, ,kinci el kıyafete neden yöneldiğini şu sözlerle anlattı:
“Kovid-19 pandemisi ve kısıtlama kararları tüm otel işletmecileri gibi benim işletmemin de maddi olarak zorlanmasına neden oldu. Bu dönemde yeni kıyafet almak adeta lüks haline geldi. Kısıtlama kararlarında evde geçen vakitte internette kullanılabilir durumdaki kıyafetlerin alınıp satıldığını keşfettim. Benim ve 12 yaşındaki oğlumun iyi durumdaki eşyalarını internet ortamında satıyorum ve elde ettiğim gelirle istediğim iyi durumdaki ikinci el ürünleri alıyorum. Kısıtlama kararları ve turizm sektöründeki kısıtlamalar devam ettiği sürece de çok gerekli değilse yeni eşya da almayacağım.”
'Çocukların ihtiyaçları hiç bitmiyor'
İkinci el giysi pazarı dünyada da hızlı büyüyen bir trend. Türkiye’de de otomobilden sonra ikinci el giysi satan platformlar bir adım öne çıktı.
Sonbaharda yüzde 30 zam gündemde
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, enflasyondaki yüzde 16.2’lik artışın henüz hazır giyimdeki fiyatlara tam olarak yansıtılmadığını belirtiyor. Fayat, sektör olarak sorunlarını şu ifadelerle anlattı:
“Konteyner krizi, hammaddenin yerinde çok pahalı olması, TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle oluşan maliyet artışlarımız var. Yüzde 50 ila yüzde 100’ü bulan kalemler var. Pandemi nedeniyle cirolarımızda yüzde 70’e varan azalma var. 2-3 ay içinde yüzde 20-30’luk farkı tüketiciye yansıtmak zorundayız.