Dünyanın en iyi kanser merkezlerinden Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi Deneysel İlaçlar ve Kanser Tıbbı bölümünde 26 yıldır görev yapan Prof. Dr. Bülent Özpolat ve ekibi dünyada ilk kez yaptıkları bir çalışma ile koronavirüse karşı ilaç geliştirmeye hazırlanıyor. Özpolat, kansere karşı hedeflenmiş tedaviler konusunda pek çok patentin de sahibi.
‘Gen susturma terapileri ile hedefe yönelik ilaç çalışmalarına odaklandık’
İmmunoloji konusunda çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Özpolat, daha çok kansere karşı aşı geliştirilmesi, HIV-AIDS’e yönelik aşı çalışmaları ve reflü ya da ülsere neden olan helikobakter pylori aşıları üzerinde çalıştığını anlatarak şunları söyledi:
Yeni ilaç iki hastalığa da çare olacak
‘Gen susturma tedavisini çalışan bizden başka grup yok’
Sitokin fırtınasının kontrol edilmesinde kullanılabilecek kesin bir tedavi olmamasının, hem Kovid’de hem de akciğer kanserinde en büyük açmazlardan biri olduğuna değinen Prof. Dr. Özpolat, şunları kaydetti:
“Kovid-19’a karşı gen susturma tedavisini çalışan bizden başka grup yok şu anda. Sitokin fırtınası aslında dünya tarihinin en büyük ve en ölümcül pandemisi olan İspanyol Gribi’ndeki ölümlerin de nedeniydi. 50 milyon insanın hayatına mal olmuştu İspanyol gribi. Daha sonra 2003’de SARS, 2005’de de kuş gribinde ölümlerin hepsinin bu nedenle gerçekleştiği düşünüldü. Kanserde de bazı immünoterapiler sitokin fırtınasına yol açabiliyor. Biz o nedenle bu konu üzerinde çalışıyorduk. Kovid-19’da sitokin fırtınasının önüne geçebilmek için klinik deneme aşamasında olan birkaç ilaç çalışması var. Henüz onaylanmadı. Ama bunlar antikor temelli olduğu için, üretimi ve maliyeti çok pahalı oluyor. Yani hasta başına yaklaşık 2 bin dolara mal olacak ilaçlar. Bu kadar pahalı bir tedaviyi böyle bir salgında her hastaya kullanmak mümkün değil. Bizim geliştireceğimiz ilaç çok daha ucuz olacağı için hastaların erişimi de zor olmayacak.”
‘Nanoteknoloji yöntemi dokuların zarar görmesini engelliyor’
‘Geliştireceğimiz ilaç, aşıdan fayda görmemiş hastalar için’
Kanser ve diğer konularda tedavi geliştirmenin bir ekip meselesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özpolat’ın ekibinde matematikçiler, kimyacılar, genetikçiler ve biyoinformatik gibi değişik disiplinlerden Türk ve yabancı bilim insanları bulunuyor. Prof. Dr. Özpolat’ın laboratuvarında kendisi dışında iki Türk daha var; Biyolog Nermin Mak Kahraman ve Biyokimya Uzmanı Dr. Göknur Kara. Koronavirüs salgınında dünyanın çok çabuk gelişen bir tablo ile karşılaştığını anlatan Prof. Dr. Özpolat, sözlerini şöyle noktaladı:
“Aşı çalışmaları tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı bir şekilde ilerlese dahi kliniğe girmesi en erken yıl sonunda bekleniyor. Sıfırdan bir ilacın geliştirilmesi de aynı şekilde çok uzun yıllar alıyor. Bunu kanser ilaçlarından da biliyoruz, 8-10 yıl sürebiliyor, milyonlarca dolar gerekebiliyor. Kovid-19 pandemisinde başvurulan yöntemlerden biri de bizim kanser araştırmalarında da başvurduğumuz ‘reporpusing’ yani başka bir hastalık için onaylanmış bir ilacın başka bir hastalık için de kullanılabilecek hale getirilmesi. Bu da çalışmalardan hızlı sonuç alınmasını sağlayacak. Bizim gen susturma yöntemi ile geliştireceğimiz ilaç, aşıdan fayda görmemiş ya da aşılanmamış Kovid hastalarındaki ölümcül sitokin fırtınasının önüne geçebilmesi açısından önemli olacak. Böylece bu hastalarda elimizde en etkili silahlardan biri olacak.”