31 Mart ve 23 Haziran'da yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminin gelecek seçimlerin habercisi olduğu görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, devamla "Bursa'yı alamamamız bizim kabahatimiz, iyi yönetemedik. Sorun vardı" dedi. Bu noktada Altaylı araya girdi ve "Örgütlenme eksikliği mi?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, buna "Sorun vardı. İstanbul'dan çok daha kolay, çok daha büyük bir farkla alabilirdik" yanıtını verdi.
CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, uzun yıllar Nilüfer Belediye Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Bozbey'i aday göstermişti.
'TATİLDEYKEN DE GEREKLİ TALİMATLARI VERİYORLAR'
Yayının ilerleyen dakikalarda Altaylı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tatile çıkmasına "Tatile çıkmıştı ben de eleştirmiştim. 'Ya kardeşim yeni başkan seçildin. Bu ne iş?' demiştim. Siz neler söylemek istersiniz?" sorusuyla değindi. Kılıçdaroğlu'nun buna cevabı şöyle oldu:
'BU KAYYUMLAR EN ÇOK PKK'NIN İŞİNE YARAR'
Kılıçdaroğlu sözlerinin devamında İmamoğlu'nun Diyarbakır ve Batman ziyaretlerini de değerlendirdi. İmamoğlu'nun Batman'a, kendisine oy verebilmek için evlenmeyi erteleyen bir vatandaşın düğünü için gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bizim bilgimiz dahilinde gerçekleşti. Batman'a gitmişken Diyarbakır'a uğramaması ayıp olurdu. Hem de kayyum atanan, haksız bir şekilde görevden alınan bir kişiyi görmezden geleceksiniz. Bu doğru değil, siyaseten de vicdanen de doğru değil. HDP bizim siyaseten rakibimiz. Ancak bir kişi haksızlığa uğruyorsa, demokrasi sekteye uğruyorsa siz herkes için demokrasi isteyeceksiniz. Gidiyor savcıdan 'temiz kağıdı' alıyor. YSK 'Seçime girebilirsin' diyor. Mazbatasını alıyor, görevine başlıyor. Sonra görevden alınıyorlar. Milletvekilliği döneminden kalma bir soruşturma için. Bunun demokrasiyle, hukukla ne alakası var?"
Kılıçdaroğlu ayrıca "Bu kayyumlar en çok PKK'nın işine yarar" görüşünü de dile getirdi ve devam etti:
"İster kurum, ister parti, ister şahıs olsun. Teröre karşı ortak mücadele, ortak duruş sergilemek durumundayız. Bu ülke terörden çok çekti. Bu duruşu hepimizin sergilemesi lazım. HDP'nin PKK ile arasına mesafe koyması lazım. Terörü besleyecek siyaseten kaçınmamız lazım. Bu bizim tarihsel sorumluluğumuz."
'BAŞTAN BERİ ÇÖZÜM SÜRECİNİN YERİNİN YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEDİK'
'MEŞRU BİR DEVLET, GAYRİMEŞRU BİR ORGANI MUHATAP ALAMAZ'
Altaylı'nın "Siz İmralı ile görüşmeye karşı mısınız?" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Meşru bir devlet gayrimeşru bir organı muhatap alamaz. Erdoğan'ın getirdiği sonuç işte o hendekler oldu. Hendekler kazılırken neredeydi bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hükümeti, neredeydi bunlar? Kabahati terör örgütüne bağlıyoruz. İzin veren kim? Onu hiç sormuyoruz. 3.5 milyon Suriyeli gelmiş buraya, onlara kızıyoruz. Yahu onların ne günahı var?" yanıtını verdi.
SOYLU’YA ‘PEJMÜRDE’ YANITI
Kılıçdaroğlu CHP’nin seçimlerde kazandığı Büyükşehir Belediyeleri için kayyum atanabileceği yönündeki iddialara ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için söylediği “Başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz” sözlerine yanıt verdi.
“KAYYUM İSTANBUL’DA 31 MART’TAN SONRA 2500 KİŞİYİ İŞE ALDI”
İBB’deki işten çıkarılanlarla ilgili de açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, “İstanbul örneğini alayım. Ekrem Bey’in seçimi kazandıktan sonra mazbatayı aldığında atadığı kişi sayısı 4 veya 5 kişi. Sonra kayyum geliyor. Yanlış hatırlamıyorsam 2 bin 500 kişi alınıyor o arada. Ekrem Bey, bunların işine son veriyor. Ekrem Bey ‘Gelin başvurun, bizim aradığımız niteliklere sahipseniz sınav yaparız sizi alırız’ diyor. O arada siz 2 bin 500 kişi alıyorsunuz.
Genel Sekreter, Ekrem Bey’e brifing veriyor bir de ayrılırken rakam veriyor, arada 2 bin 500 fark var. Diğer belediyelerde benzer şeyler var. Aşırı politize olmaları, sosyal medyada belediye başkanlarımıza hakaret var. Göreve iade ettiklerimiz var. Yanlış hatırlamıyorsam Adana’da bir şehit yakını vardı. Sosyal medyada hakaret etmişti ama ‘Alın şehit yakınıdır’ dedik. İşine son verilenler dediğim gibi. Haksız bir şekilde işine son verilmişse biz ona müdahale ediyoruz.
Hayır yok! Liyakatı olanlar varsa geri alınabilir. Haksızlığa uğrayan kişiler var, oraya milletvekillerinden oluşan heyet var. Onlara gidip bakın dedik. Kişinin A partisinden B partisinden olmasının önemi yok, sonuçta evine ekmek götürüyor çünkü” açıklamasında bulundu.
'İDLİB'DE O TERÖR ÖRGÜTLERİNE SİLAHI KİM VERDİ?'
"Suriye'de güvenli bölge çalışmalarının ve çözüm önerilerinin" sorulduğu Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuda yapacağınız ilk iş şu, Esad ile ilişkiye geçeceksiniz, oturup konuşacaksınız. Niye Rusya ile Amerika ile konuşuyorsunuz da Esad ile konuşmuyorsunuz? Siz, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmuyor musunuz? Esad, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmuyor mu? Suriye'nin parçalanmasını isteyen kim? Siz niye onları muhatap alıyorsunuz? Siz de Suriye'nin parçalanmasını mı istiyorsunuz? Niye Esad ile iş birliği yapmıyorsunuz? Dış politikada düşmanlık olmaz".
Kılıçdaroğlu, "İdlib'de o terör örgütlerine silahı kim verdi? Şimdi 'verin silahları' diyor bizimkiler. Kim söz verdi Putin'e 'bu terör örgütlerinden silahları alacağım' diye? Türkiye. Niye söz verdi. 'Silahları ben verdim, şimdi ben o silahları geri alırım.' diyor" iddiasında bulunarak, buradakilerin silahları vermediğini söyledi.
Burada dağıtılan silahların Suudi Arabistan ve Katar üzerinden ABD'nin isteğiyle uçakla Türkiye'ye geldiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Buradan da gitti oraya. Oradaki terör örgütlerine her türlü destek yapıldı. Şimdi terör örgütleri temizlenecek buradan" dedi.
'NEREYE GİDECEK BU TERÖRİSTLER?'
Kılıçdaroğlu, emekliye ayrılmış, o bölgede görev yapan bir komutanla görüştüğünü, kendisine insanların nasıl katledildiğini anlattığını belirterek, "O bölge patlamaya hazır olan bir bomba. Bombanın garantörü de Erdoğan. Astana'da söz verdi. 'Temizle' diyor, temizleyemiyor. Nereye gidecek bu teröristler? Erdoğan'ın buna cevap vermesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
CHP iktidara geldiğinde dış politikayı 180 derece değiştireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, her ülkeyle barış içinde yaşanacağını vurguladı.
"Ne yapacaksınız mesela? S-400'leri Rusya'ya geri mi vereceğiz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Alındı bir sefer, tabii niye alındı onu kimse bilmiyor. Kim bize saldıracak? Suriye'de de S-200 var, başında da Rus askerleri var. Suriye hava savunma sistemi Ortadoğu'daki en güçlü hava savunma sistemi. Herkes biliyor bunu. Irak mı, İran mı bize saldıracak? Kasr-ı Şirin'den bu yana İran'la hiçbir sorunumuz olmamış. Rusya mı bize saldıracak? Silahlar zaten onların. Yunanistan'la mı kavga edeceğiz? Yunanistan NATO'da".
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin bir hava savunma sistemine ihtiyacı yok mu?" sorusu üzerine, "Olsun, o ayrı bir şey ama topluma neyi, niçin, nasıl yaptığınızı oturup anlatmak zorundasınız. F-35'lerden çıkıyoruz, Amerikalılar diyorlar ki 'vermeyeceğiz size', F-16'lar da bir kuşak kaldı. Eğer yenileyemezsek bu bölgede uçak olarak en geri teknolojiye sahip ülke Türkiye olacak. Adamlar bırakıyor F-16'yı, F-35'e geçiyorlar" diye konuştu.
'HİÇ KİMSENİN SURİYELİLERE KIZMA HAKKI YOK'
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Suriye bataklığına saplanmasıyla Rusya'nın ve İsrail'in galip geldiğini, Türkmenlerin ve Türkiye'nin mağdur olduğunu dile getirdi.
"Hiç kimsenin Suriyelilere kızma hakkı yoktur. Kızılacak olan Suriyelileri buraya getiren politikaya sebep olanlardır." görüşünü savunan Kılıçdaroğlu, bu konuda dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun suçlu olmadığını, Erdoğan olmadan Davutoğlu'nun tek başına karar alamayacağını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin hayır dediği bir şey Ortadoğu da olabilir mi?" sorusu üzerine, "Oluyor. Ne olmadı ki? Her şey oldu. Ortadoğu'da Suriye'de, Rusya ile Amerika arasında Türkiye'nin rolü ne? Türkiye'nin dış politikasını kim belirliyor? Amerika mı, Rusya mı belirliyor? Astana'ya gidiyorsunuz başka konuşuyorsunuz, Trump ile başka konuşuyorsunuz. Sizin politikanız ne? Şu anda Türkiye başka ülkelerin çıkarlarına hizmet ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
'DIŞ POLİTİKADA DEVLET DÜŞMANLIĞI OLMAYACAK'
S-400'lere ilişkin bir soruya karşılık Kılıçdaroğlu, "Bak göreceğiz, alınan füzeler hangarlara konulacak. Orada duracak. 'Yaparım, ederim,' hepsi hikaye, göreceğiz hep beraber. Niçin alındı? Onu da göreceğiz. Tarih bunların hepsini yazacak." dedi.
Dış politikada devlet düşmanlığı olmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Ortadoğu'nun en güçlü ülkesi olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Asla dik duruşundan vazgeçmez ama savrulmaz da... Şu anda Türkiye savruluyor. Zaten sorun da orada. Kendi politikasını oluşturamıyor. Başka ülkelerin politikalarını yapmak üzere görevlendirilmiş bir ülke konumunda. Şu anda acı olan, bizim itiraz ettiğimiz bu zaten." şeklinde konuştu.
"Amerika'nın mı, Rusya'nın mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "İkisinin de" yanıtını verdi.
"Türkiye'nin NATO'dan çıkması tartışmalarına nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Türkiye yönünü Batı'ya çevirmiş bir ülkedir, bu varlığını korumak zorundadır. Totaliter rejimlerin Türkiye'ye vereceği hiçbir şey yoktur. NATO ittifakı içinde yer alması lazım. Bu Rusya'yı dışlayalım anlamına gelmesin. Çin'le de Rusya'yla da İran'la sosyal, ticari ilişkilerimizi geliştirelim" ifadelerini kullandı.