GÖRÜŞ

'ABD dövizi terbiye mekanizması, IMF’yi de silah olarak kullanıyor’

İktisatçı, akademisyen Yılmaz’a göre ABD, dövizi bir terbiye mekanizması, IMF’yi de bir silah olarak kullanıyor ve ülkelerin kendilerini koruması için yapması gereken, dolar bağımlılıklarını en aza indirgeyerek IMF gibi kurumlardan uzak durmak. Yılmaz, Rusya ve Çin’e işaret ederek Türkiye’nin iki taraflı anlaşmalarını artırabileceğini belirtiyor.
Sitede oku

Trump ile görüşen Albayrak: S-400 ile alakalı süreçleri gayet makul bir şekilde dinledi
Rusya’dan S-400 alması halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanacağına ilişkin ABD’den gelen açıklamalara bir yenisi daha eklendi. ABD Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Sitilides, “Ankara S-400’ü alırsa F-35’ler teslim edilmez” diyerek, Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırım tehdidinde bulunurken, IMF vurgusu da dikkat çekti. Sitilides, “Trump Türkiye’yi ekonomik olarak cezalandıracağı konusunda çok kesin konuştu. Türkiye bunu kaldıracak durumda değil, IMF’ye gitmek zorunda kalabilir” dedi.

Sitilides’in bu açıklamalarını Sputnik’e değerlendiren iktisatçı, akademisyen-yazar Dr. Levent Yılmaz, tek kutuplu dünya düzeninde ABD’nin uluslararası hukuku, zaten çerçevesini kendisi belirlediği için lehine şekilde çok iyi kullandığını ifade ederek, ancak bugün gelinen noktada dünyanın tek kutuplu olmadığını belirtti. Yılmaz’a göre artık çok kutuplu dünyada uluslararası hukuk da bu kez bizzat ABD’nin politikaları önünde engeller oluşturmaya başladı ve bu yüzden de ABD “pervasızca” bu hukuku hiçe sayıyor.

UKRAYNA ÖRNEĞİ: 'IMF KURAL DIŞI HAREKET EDİYOR'

IMF: Türkiye beklenenden fazla yavaşlayacak
Bu bakımından, IMF gibi kurumların da kuruluş amaçlarının dışında hareket edebildiklerini kaydeden Yılmaz, Ukrayna örneğini verirken, IMF kurallarına göre bir ülke başka bir ülkeye olan borcu yüzünden temerrüde düşmüşse kredi tesisi yapılamazken Ukrayna’nın, Rusya Ulusal Varlık Fonu’na olan borcunu ödemediği halde kredi alabildiğini kaydetti. Yılmaz, “Ukrayna’ya IMF tarafından verilen son krediler incelendiğinde karşımıza çıkan gerçekler, ABD’nin IMF’yi Rusya ve Çin gibi ülkeleri finansal olarak izole etmek için nasıl kullandığını gösteriyor. Her ne kadar soğuk savaş bitse de ABD ile Rusya arasındaki rekabette Ukrayna’ya finansal olarak destek verilerek Rusya karşıtı cephenin genişletilmesi bu şekilde sağlanmış olabilir” dedi.

Yılmaz, Sitilides’in sözlerine atıfta bulunurken, “IMF yetkilileri Türkiye’nin şu anda IMF’ye gitmesini gerektiren bir durum olmadığını söylerken bir hükümetin, diğer bir hükümete ‘biz size ekonomik yaptırımlar uygularız’ diye tehdit edip sonra ‘IMF’ye gitmek zorunda kalırsınız’ demesi bu tam da, uluslararası düzeni sağlamakla mükellef kurumların birer silah olarak kullanıldığının en büyük göstergesi. Madem IMF’ye gitmek iyi bir şey, neden bununla tehdit ediyorsunuz?” diye konuştu.

'IMF SİLAH, DÖVİZ KURU TERBİYE MEKANİZMASI'

Uluslararası hukuk vurgusu yaparken, bu çerçevede BM ve NATO olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar olduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:

NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı'ndan S-400 açıklaması: Türkiye neyi alacağına kendisi karar verir
“NATO anlaşması kapsamında herhangi bir müttefikin savunmaya ihtiyaç duyduğu anda, hava savunma sistemlerini siz söküp götürüyorsunuz. Suriye’deki sıkıntının dozu arttığı dönemde, Suriye tarafından Türkiye’ye yönelik saldırıların arttığı dönemde, Patriot’lar sökülüp götürülmüştü. Türkiye’ye, NATO üyesi olarak, NATO topraklarının savunulmasında destek verilmediği gibi ABD tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nın ta kendisi olan YPG, PYD gibi yapılara ağır silahlar verildi. Hal böyle olunca, bir ülke kendi güvenliğini tarafı olduğu NATO tarafından sağlayamazsa, ikinci bir alternatife yönelmesinden daha doğal ne olabilir? Kaldı ki Türkiye, ‘Patriot verirseniz onu da alırız’ diyor. Buradaki konu neresinden bakarsanız bakın uluslararası hukuka aykırı bir konu. Böyle bir ortamda da IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşların birer silah olarak kullanıldığını, döviz kurunun bir terbiye mekanizması olarak kullanıldığını görüyoruz.”

'YENİ SOĞUK SAVAŞIN KODLARI EKONOMİK YAPTIRIMLARDA GİZLİ'

Dünyanın finansal olarak bir savaşta olduğu görüşünde olan Yılmaz, bu “yeni soğuk savaşın” kodlarının ise, ticaret yollarında, ikili ticaret anlaşmalarında, ekonomik yaptırımlarda ve finansal piyasalarda gizli olduğunu ifade etti. Yılmaz, ABD’nin de doları ve IMF’yi bu yeni savaşta bir silah olarak kullandığını belirtirken, diğer ülkelerin kendilerini koruması için yapmaları gerekenin dolara olan bağımlılıklarını en aza indirgeyerek ABD’nin tek başına veto gücü olan IMF gibi kurumlardan uzak durmaları olduğunu kaydetti.

'TÜRKİYE İKİ TARAFLI ANLAŞMALARINI ARTIRABİLİR'

Türkiye, IMF defterini tekrar açmamak üzere kapatıyor mu?
ABD Başkanı Trump’ın da uluslararası ve çok taraflı ticaret anlaşmaları politikasını terk ettiğini söyleyen Yılmaz, Trump’ın artık iki taraflı anlaşmalara yönelik bir dünya düzeni oluşturmaya çalıştığını belirtti. Türkiye’nin de yeni dünya düzeninde iki taraflı anlaşmalarını uluslararası hukuk çerçevesinde artırabileceğini belirten Yılmaz, “Çin güzel bir alternatif, önemli bir dış ticaret partneri, enerji konusunda Rusya ile ciddi iş birliklerimiz var, bunlar artırabilir ve bunların artırılması da gayet normal” dedi.

Ancak Yılmaz’a göre Türkiye, 'doğunun alternatifini batı, batının alternatifini doğu' olarak görmüyor. Türkiye’nin jeopolitik konumu itibariyle hem doğuda hem batıda olduğunu dolayısıyla iki tarafla da eş zamanlı olarak ilişki geliştirebileceğini, ticaretini artırabileceğini kaydeden Yılmaz, üstelik bunun hem batının hem doğunu lehine olacağını belirterek, “Türkiye eksenler arasında hareket etmiyor, Türkiye eksenin merkezinde, iki tarafın avantajlarını da kullanabilecek potansiyele sahip bir ülke” diye konuştu.

Yorum yaz