GÖRÜŞ

‘Türkiye, Suriye ve Irak'ın kuzeyiyle Doğu Akdeniz'de ABD'nin 1 numaralı hedefi'

Türkiye'nin Libya Konferansı'ndan çekilme kararını Sputnik'e değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek "Türkiye'nin Libya konusunda dışlanmasında, Fransa'nın etkisi ve ABD'nin parmağı olduğu söyleniyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi hedef alan tatbikatlar gibi, bu tavır da Doğu Akdeniz'deki Türkiye karşıtlığının bir parçası" dedi.
Sitede oku

Türkiye, Libya Konferansı'ndan çekildi
Türkiye'nin, Kaddafi döneminin NATO müdahalesiyle sona ermesinin ardından Libya'da süren iç çatışmalara çözüm bulma amacıyla, meselenin yerel ve uluslararası taraflarını İtalya'da toplayan Libya Konferansı'ndan çekilmesinin yankıları sürüyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay liderliğindeki Türk heyeti 13 Kasım Salı günü "derin bir hayal kırıklığıyla" konferanstan çekildiğini açıklamıştı. Türkiye'yi bu karara iten ise, Libya'daki tarafları bir araya getirmeyi amaçlayan ve Libya'da Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin desteklediği General Halife Hafter'in yanı sıra Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Tunus Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi, Rusya Başbakanı Dimitriy Medvedev, Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Salame, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Ives Le Drian'ın katıldığı toplantı oldu. Oktay önderliğindeki heyet, yaptıkları açıklamada, gayriresmi toplantıya katılan ülkeleri "çözümü baltalamakla" suçladı.

TÜRKİYE'DEN ‘YABANCI MÜDAHALE' KARŞITI TUTUM

İtalya Başbakanı: Türkiye'nin Libya Konferansı'ndan çekilmesinden dolayı üzgünüm
Türkiye'nin tepkisine sebep olan gayriresmi toplantının Palermo'daki konferansı "suiistimal ettiğini" söyleyen Oktay "Bazı ülkeler, kendi dar çıkarları doğrultusunda süreci baltalamaya devam ettikleri sürece Libya'daki kriz çözülemez. Libya'nın daha fazla değil daha az yabancı müdahaleye ihtiyacı vardır. Kimi ülkelerin süreci kendi çıkarları doğrultusunda sakatlamaya çalışmaları devam ettiği müddetçe Libya'da istikrar sağlanamaz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Libya'daki çıkışı, Ankara'nın Suriye'de siyasi çözüm hususunda bölge aktörleri olan Rusya ve İran'la Astana sürecinde yer alması ve yine ABD tarafından desteklenen ve silahlandırılan YPG'ye karşı yakında operasyon gerçekleştireceğini duyurduğu bir dönemde gelmiş olması itibariyle önemli. Peki, Türkiye'nin "yabancı müdahale" karşıtı vurgusu önümüzdeki dönemdeki bölgesel politikalarının temelini oluşturur mu? Konuyu Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Sputnik'e değerlendirdi.

‘TÜRKİYE'NİN DIŞLANMASINDA FRANSA'NIN ROLÜ, AMERİKA'NIN DA PARMAĞI OLDUĞU SÖYLENİYOR'

‘Türkiye NATO'ya girdikten sonra Doğu Akdeniz ve Ege'den uzak tutuldu'
Gerçekleştirilen gayri resmi toplantıya Türkiye'nin davet edilmemesinin "kabul edilemez" olduğuna işaret eden Perinçek "Tunus'un, Cezayir'in bile davet edildiği o yan toplantıya, Türkiye Cumhuriyeti'nin davet edilmemesi kabul edilecek bir şey değil. Türkiye'nin bu şekilde dışlanmasında, ev sahibi olarak İtalya da etkili olsa da; bu durumda Fransa etkisi ve arka planda Amerika'nın parmağının olduğundan da bahsediliyor. Söz konusu tavır, Türkiye'nin Akdeniz'in en büyük kıyılarına sahip olması, varlığı, büyüklüğü, gücü ve gerçekleriyle bağdaşmayan bir tavır" ifadelerini kullandı.

Libya'da biri hem Birleşmiş Milletler hem de Türkiye tarafından tanınan, diğeriyse bir generalin yönetiminde olan iki farklı hükümet bulunduğuna işaret eden Perinçek "Libya'da şu an iki tane hükümet var. Biri hem Birleşmiş Milletler hem de Türkiye'mizin tanıdığı Trablus hükümeti, hem de Mısır'ın komşusu konumunda olan Bingazi'de bir generalin yönetiminde olan bir diğer hükümet var. Bu iki yönetim arasında savaş devam ediyor. Bingazi'deki Hafter yönetimi Tripoli (Trablus) hükümetine isyan etmiş durumda. Türkiye ise Birleşmiş Milletler'in tanımış olduğu Tripoli hükümetiyle ilişki halinde. Fakat o isyan eden generali de, Fransa ve Amerika destekliyor. Libya'nın kaderiyle ilgili olarak burada iki hükümet çarpışması aynı zamanda Amerika ve Fransa'ya bölge ülkeleri arasında da bir çelişmeyi ifade ediyor. Bu bakımdan Türkiye'nin dışlanması Libya'nın geleceğiyle ilgili olarak aynı zamanda bölge ülkelerinin de dışlanması anlamına geliyor. Bu bir Amerikan müdahalesi, parmağı olarak değerlendiriliyor. Tabi Türkiye'nin cevabı da bu konferanstan çekilmek oluyor" değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE SURİYE'NİN VE IRAK'IN KUZEYİNİN YANI SIRA DOĞU AKDENİZ'DE DE AMERİKA'NIN 1 NUMARALI HEDEFİ'

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaja başlamasının ne gibi sonuçları olacak?
Doğu Akdeniz çelişmelerin odağı haline geldiğine işaret eden Perinçek "Doğu Akdeniz'de Amerika, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs Türkiye'yi hedef alan askeri tatbikatlar yapıyorlar. Türkiye burada ‘düşman' ülke olarak gösteriliyor. Amerika'nın savaş gemilerinin 6. Filo'su ve destroyerlerinin namluları, İsrail savaş gemilerinin namluları Türkiye'ye dönmüş durumda. Doğu Akdeniz petrolleri üzerine büyük bir çekişme ve çarpışma başladı. Türkiye'ye silah da gösterilmeye başlandı. Bu sebeple, Ege ve Doğu Akdeniz'den Hürmüz Boğazı'na uzanan bir cephe oluştu. Libya'daki anlaşmazlık da bu cephe içerisinde anlam kazanıyor. Amerika, İsrail, Yunanistan bir tarafta ve onları da İtalya ve Fransa destekliyor; öbür tarafta da Türkiye, Rusya ve Suriye gibi Batı Asya ülkeleri var. Çünkü o deniz ve karaların sahipleri var. Bu çelişme ekseninde cephenin daha da genişlediği ve Libya sorununu da içine aldığı söylenebilir" ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'de tarafların son derece "net" olduğuna değinen Perinçek "Amerika, İsrail ve Güney Kıbrıs, Türkiye'ye karşı ismini Tevrat'tan alan ‘Noble Dina' (Soylu Dina) isimli bir tatbikat gerçekleştirmişti. Tatbikata ismini veren bu hikâye, Hz. Yakup'un kızı Dina'nın Kenanlı (Filistinli) prens Şekem tarafından tecavüze uğramasını ve bunun üzerine Dina'nın ağabeyleri yani Hz. Yakup'un oğulları, kız kardeşlerinin intikamını almasını anlatıyor. Yani bu tatbikat ‘Türkiye, Kıbrıs'a tecavüz etti' göndermesi yapıyor ve Dina'nın ağabeyleri Amerika ve İsrail'in de Türkiye'den intikam alıyor. Yani her şey çok açık. Türkiye, hem Suriye'nin kuzeyinde hem Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi Ege ve Doğu Akdeniz'de Amerika'nın hedefinde olan 1 numaralı ülke. Onun için Türkiye'nin yeri Batı Asya ve Avrasya meclisinde konumlanmak durumunda. Keza Türk ordusu da öyle… Dünyanın geleceği, bu bölünme temelinde belirlenir oldu. Türkiye'nin dünyanın geleceğini belirleyen bir ağırlığı var. Çünkü Türkiye NATO tarafındayken Rusya, Çin ve diğer Avrasya ülkelerinin yanında yerini alıyor" dedi.

‘TÜRKİYE MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGESİNİ DERHAL İLAN ETMELİ'

'Ankara'nın ABD ile çıkarları Fırat'ın doğusu yüzünden tamamen zıtlaştı'
Doğu Akdeniz'de işbirliğinin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Perinçek "İşbirliği kaçınılmaz çünkü karşıda İsrail var. Birdenbire İsrail, Amerika, Yunanistan birlikte askeri tatbikatlar yapmaya başladılar. Bu açıdan da Türkiye- Suriye işbirliği Doğu Akdeniz'in geleceğini belirlemede çok önemli ve tabii ki Libya'yla da… Geçende Libya'yla Türkiye hükümetleri arasında yani Tripoli hükümetiyle Türkiye hükümeti arasında görüşmeler yapıldı. Bu olumlu bir şey. Doğu Akdeniz'in doğalgazı, petrolü konusunda münhasır ekonomik bölgenin Türkiye tarafından bir an önce ilan edilmesi lazım. Çünkü karşı güçler, Doğu Akdeniz'i Ege'deki doğalgaz üzerinde, Türkiye'nin ‘mavi vatanına' müdahale eden Türkiye'nin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesine müdahale eden bir takım iddialara sahip. Türkiye'nin de burada kesin ve açık bir tavır alması lazım. Sayın Amiralimiz Soner Polat, Sayın Amiralimiz Cem Gürdeniz bu konuda Aydınlık gazetesinde çok güzel yazılar da yazdılar. Biz de Vatan Partisi olarak Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesini derhal ilan etmesini savunuyoruz ve en önemlisi Suriye, Rusya, İran, Türkiye hatta Çin Doğu Akdeniz'de birlikte olmak zorunda" diye konuştu.

‘GENELKURMAY BAŞKANLIĞI, VATAN PARTİSİ VE DENİZ KUVVETLERİ İRAN'DAKİ DOĞU AKDENİZ TOPLANTISINA DAVET EDİLDİ'

İran: Silahlı kuvvetlerimiz petrol tankerlerini her türlü tehdide karşı korumaya hazır
Çin'in petrol ihtiyacı büyük ölçüde Hürmüz Boğazı'ndan gittiğine işaret eden Perinçek "Yani Amerika Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'a hâkim olduğunda enerji boğazını sıkma gibi bir durum üstünlüğünü de Amerika ele geçirmiş olacak. Bu açıdan Çin'in de Doğu Akdeniz'de büyük menfaati var Biz bunu Çin, Rusya, İran yöneticileriyle hepsine anlattık ve şimdi Aralık başında yine İran'da önemli bir toplantı var. O toplantıya Vatan Partisi, Türkiye'nin Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı da çağrıldı. İran'daki toplantıda da Doğu Akdeniz meselesi yine görüşülecek" dedi ve şöyle devam etti:

"Toplantıyı, İran Savunma Bakanlığı düzenliyor ve İran Savunma Bakanlığı bu toplantıya Vatan Partisi'nin yanında Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'nı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nı davet etti. Türkiye hükümetini de davet etti. Bu toplantının gündemi bölgedeki askeri harekâtlar, askeri silah alışverişleri, silah işbirliği ve dayanışmalar. Vatan Partisi üç kişilik bir heyetle katılıyor. Sayın Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcımız Yunus Soner, Karadeniz Teknik Üniversitesi Profesörü Sayın Kemal Üçüncü, Emekli Tümgeneralimiz, eski GATA Komutanı ve Doğu Beyazıt Tümen Komutanı, Milli Savunma Bakanlığı eski Müsteşarı Tarık Özkut. Askeri işbirliği konuları konuşulacak. Türkiye, İran ve bölge ülkeleri arasındaki askeri işbirliği, kullanılan çeşitli silahlar ve bu silahların üstünlükleri, zaafları gibi askeri konular ve stratejik konuları ele alınacak aralığın başında."

Yorum yaz