İstanbul'daki dörtlü Suriye zirvesini Yakın Doğu Haber internet sitesi kurucusu, gazeteci ve yazar Alptekin Dursunoğlu ile konuştuk.
‘DÖRTLÜ ZİRVEDE ÇÖZÜM DEĞİL KAYGILAR KONUŞULDU'
Alptekin Dursunoğlu'na göre, cumartesi günü İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye başlıklı dörtlü zirve, Suriye krizinin çözümü için düzenlenmiş diğer zirvelerden farklıydı. Diğer zirvelerde öyle veya böyle krize dair çözüm önerilerinin yer aldığını söyleyen Dursunoğlu, bu kez krizi yaratan Fransa, Almanya ve Türkiye gibi müttefiklerin çözümden kaynaklı olarak duydukları kaygıların konuşulmasına dikkat çekti:
‘TEK DERTLERİ İDLİB'E MÜDAHALE EDİLMEMESİ'
İstanbul'daki Dörtlü zirvede, ‘mülteci meselesi ve terör' olmak üzere iki başlığa odaklanıldığını anımsatan Dursunoğlu, ortada zaten işleyen bir Astana süreci bulunduğunu belirtirken, Rusya dışındaki ülkelerin tek derdinin İdlib'e müdahalede bulunulmaması olduğu görüşünü aktardı:
‘TÜRKİYE, ASTANA'DAKİ ROLÜNÜ ABD'DEN YÜZ BULAMAMAKTAN KAYNAKLI VE ZORUNLU OYNUYORDU, ŞİMDİ GÖNÜLLÜ BİR ŞEKİLDE OYNUYOR'
Türkiye, Fransa ve Almanya'nın İdlib'deki mevcut durumu ‘kalıcı statüko' olarak görmek istediklerini ancak Rusya'nın oyunu incelikli oynayarak Türkiye'ye pozisyon değiştirttiğini vurgulayan Dursunoğlu, Ankara'nın geçmişte ABD ile anlaşmak üzere ‘zoraki' oynadığı rolünü artık daha ciddi benimser göründüğünün altını çizdi:
‘RUSYA'NIN MÜTHİŞ İNCELİKLİ DİPLOMASİSİ'
Özellikle Dörtlü zirvenin katılımcısı Fransa'nın ABD ile birlikte Fırat'ın doğusunda SDG üzerinden tasarımları bulunduğunu anımsatan Dursunoğlu, Türkiye'nin ise ABD ile çıkarlarının çatışmasına dikkat çekti:
‘AMERİKA, SURİYE'DEKİ SAVAŞIN DEVAM ETMESİNDEN HERHANGİ BİR KAYGI DUYMUYOR'
ABD'nin Suriye'deki savaşın devam etmesinden herhangi bir kaygı duymadığını belirten Dursunoğlu, bu durumun ABD'nin sahada kalmasının en önemli gerekçesi olduğunu anımsattı. Ancak Rusya'nın da siyasi bir çözümde Kürtleri sürece dahil etmeyi önemsediğini belirten Dursunoğlu, bu koşullarda aslında Türkiye için uygun partnerin Suriye yönetiminin kendisi olduğunun altını çizdi:
‘ŞAM İLE İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ TÜRKİYE'NİN YAPAMAYACAĞI BİR POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL'
Eğer Ankara politikasında samimi olsa ve başka ajandaları bulunmasa Suriye devleti ile Erdoğan yönetimi arasındaki ilişkilerin yeniden normalleşme sürecine girmesinin önünde aslında bir engel olmadığını belirten Dursunoğlu, İsrail ile düzelen ilişkileri örnek gösterdi. Dursunoğlu'na göre Türkiye açı4sından Şam ile normalleşme dışında bir çözüm görünmüyor:
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.