GÜNDEM DIŞI

'Yazarlık atölyede öğrenilmez'

RS FM'de yayınlanan Gündem Dışı'na konuk olan yazar Hakan Karakaşoğlu'na göre, yazarlığı öğrenmek, insanın tek başına kalıp çabalaması gereken bir iş. Karakaşoğlu, şu an halihazırda devam eden ‘yaratıcı yazarlık atölyelerine’ inanmadığını belirtti.
Sitede oku

Yapay zeka yakında insanlardan daha iyi roman yazabilecek
Kabuğunu kırmaya çalışan sıradan bir insanın hüzünlü hikayesini anlattığı ilk kitabı 'Mumsema Han'dan sonra bir saat ustası ve kızının hikayesini anlattığı 'Taşikardi'yle adından söz ettiren Hakan Karakaşoğlu, Gündem Dışı'nda Serhat Sarısözen'in konuğu oldu. İlk kitabı Mumsema Han'ın bir kurtuluş hikayesi olduğunu vurgulayan Karakaşoğlu, bu kitabında, haksızlığa uğradığını düşünen kahramanın, kurtuluşu bir aşkta bulmasını anlatıyor. Karakaşoğlu, ikinci kitabı Taşikardi'de herkesin, elektronik saat sattığı bir ortamda, mekanik saat tamiriyle hayatını kazanmaya çalışan Zarif ve kızı Safiye'nin hikayesini okuyucuya aktarıyor. Taşikardi‘de, geçmişine hapsolanların ve kendi geleceğini arayanların hikayesini okuyucu, bir arada buluyor.

Jeofizik mühendisi olmasına rağmen, mühendislik yapmayan, bunun yerine Türk edebiyatına peş peşe romanlar ve öyküler kazandıran Hakan Karakaşoğlu, sayısal bilimlerle uğraşırken edindiği analitik zekanın, roman kurgusunda işine yaradığını, bu sayede kitabı, zamanlara ayırma ve olay örgüsünü şekillendirmede başarılı olduğunu söyledi.

"Yazarlığı öğrenmek, insanın tek başına kalıp çabalaması gereken bir iş" diyen Karakaşoğlu, şu an halihazırda devam eden ‘yaratıcı yazarlık atölyelerine' inanmadığını belirtti.

'YAZAR ADAYININ MENFAATİNE DEĞİL'

"Birinin çıkıp, yazarlıkla ilgili teknikleri öğretmesinin, yazar adayının menfaatine olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden atölyeler ve workshopların insanların yazarlığına bir katkısı olacağını sanmıyorum. Yazar olmak isteyen birinin asıl yapması gereken, oturup yazması ve kendi dilini, kendi sesini oluşturmasıdır. Bu sebeple yazarlık atölyelerinin faydalı olduğunu düşünmüyorum."

Şair-yazar Caymaz: Kitap fuarında imza attığında kendini yazar sanan tuhaf insanlar türedi
Karakaşoğlu'na göre, nasıl iyi yazar olunur, yerine, ‘Nasıl iyi okur olunur?' atölyeleri çok daha faydalı.

'YAZARLIK EMEK İSTEYEN BİR YAŞAM'

"Yazarlığın özenilecek bir hayat olduğunu düşünmüyorum" diyen Karakaşoğlu, "Yazarlık, benim daha önce hayal ettiğim gibi değil. Çok emek isteyen bir yaşam. Ortaya çıkardığınız ürün, aslında çoğu zaman emeğinizi karşılamıyor" diye konuştu.

Yazdığı romanlarda, ‘sıradan insanların başlarına gelen sıra dışı olayları' anlattığını söyleyen ve son kitabında emektar mekanik saat ustalarının yaşamına da giren Karakaşoğlu, "Dijital dünyanın götürdüklerinden memnun değilim. Saatlerin dijitalleşmesiyle birlikte antika saat tamirciliği yapan birçok insan işinden oldu" diye konuştu.

'TÜRK EDEBİYATINDA HİÇBİR ZAMAN DÜŞÜŞ OLMADI'

Üreten çok olduğundan, Türk edebiyatının iyiye gittiğini söyleyen Karakaşoğlu, "Türk edebiyatında hiçbir zaman bir düşüş olduğunu düşünmüyorum ama okur sayısında bir düşüş var. Çünkü insanlar sosyal medyada gezinmeyi, kitap okumaya tercih ediyorlar" dedi.

Yorum yaz