TÜRKİYE

‘Türkiye’nin altınlarını geri alması, ABD tarafından yönetilen para sisteminin yaklaşan sonunun işareti’

Türkiye’nin ABD’deki altını geri almasını değerlendiren ABD’li uzman Claudio Grass, bu adımın kaçınılmaz küresel finansal çok kutupluluğun belirtisi olduğunu kaydetti.
Sitede oku

Ludwig von Mises Enstitüsü Elçisi ve İsviçre Değerli Metaller Merkezi danışmanı Claudio Grass, Sputnik'e yaptığı açıklamada, Ankara'nın neden ABD'den altınlarını geri aldığı sorusuna yanıtladı.

'TEMEL SEBEP GÜLEN'İN ABD TARAFINDAN KORUNMASI'

220 ton altın ABD'den Türkiye'ye getirildi
Bu adımın birkaç nedeninin olduğunu düşündüğünü dile getiren Grass, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Temel sebep, Fethullah Gülen'in halihazırda ABD hükümetinin koruması altında Pennsylvania'da yaşıyor olması. Gülen'in Türkiye'deki taraftarlarıyla birlikte onu devirmek istediğini ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardında durduğunu açıklayan (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan, bu yüzden artık Amerikalılara güvenmiyor. Diğer yandan Türk ekonomisinin de şimdi başı dertte ve Türk lirası uzun zamandır baskıya maruz kalıyor. Diğer yandan da Erdoğan ve Müslüman Kardeşler, Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci sürümü gibi bir şeyi kurma yönünde güçlü bir niyet var. O ayrıca altının, özellikle Müslüman dünyasındaki statüsü dikkate alınırsa gerçek para olduğunu anlıyor. Bu yüzden altın rezervlerini geri getirerek artık bir partner olarak ABD'ye güvenmediğini gösteriyor. Ayrıca Türkiye halen bir NATO müttefiki ve galiba Erdoğan kendi yolundan ilerlemek istiyor ve altın ona finansman ve uluslararası banka sisteminden geçmek zorunda olmayan dövizle ticaret fırsatını sağlıyor".

'EĞİLİM BİRKAÇ YIL ÖNCE BAŞLADI'

Türkiye'nin diğer ülkelere de örnek olması olasılığını da değerlendiren Grass, "Böyle bir şey görebileceğimizi düşünüyorum. Merkez bankalarının altın rezervlerini geri alması eğilimi aslında birkaç yıl önce başladı. Bu, ülkelerin, altın rezervlerini evinde tutmanın daha akıllıca olduğunu anladığını gösteriyor" dedi.

Altınların ABD'den çekilmesinin, çok kutuplu dünyaya geçişin göstergesi olduğunun altını çizen uzman, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:

"İkinci Dünya Savaşı'nın ardından iktidara gelen Amerikan imparatorluğunda yaşıyorduk. Bu imparatorluğun son 60 yılda devasa küresel borcu birikti. ABD doları her zaman küresel dövizdi, bugün bile tüm merkez bankalarının rezervlerinin yüzde 60'ı dolar olarak tutuluyor. Aynı zamanda uluslararası ticarette dolar temel döviz. Ancak altın alımları, altınların ABD'den geri alınması, dağılmanın göstergesi. Tüm bunlar, tek kutuplu dünyadan yeniden çok kutupluya geçmekte olduğumuzun göstergesi

'TÜM İMPARATORLUKLAR, PARALARININ ZAYIFLAMASIYLA BATMIŞTIR'

'Türkiye ABD'deki altınlarını, Zarrab davasının sonucunda gelebilecek bir yaptırıma karşı çekti'
Uzun vadeli borç döngüsünün sonunda bulunuyoruz. Her şey döngüsel. Havadan para bastık, yaklaşık 50 yıldır, Başkan Nixon'un altın standardından vazgeçtiği günden bu yana havadan bir şeyler ürettik. O günden bu yana dolar temel döviz. Ancak sonuna yaklaşıyoruz. Daha fazla borç toplayarak borç kriziyle mücadele edemeyiz. Son 10 yılda şahit olduğumuz tüm döviz savaşlarının, dünyanın değiştiğinin, bildiğimiz dünyanın parçalandığının göstergesi olduğunu düşünüyorum.

Eğer tarihe başvurursak tüm imparatorluklar bir süre sonra dağılmıştır. Aynı zamanda son bin yıldır tüm imparatorlukları birleştiren ortak özelliği, paralarını zayıflatarak, değersizleştirdikleri için dağılmaları. Aynı şeyi bugün de izlediğimizi düşünüyorum. 2008'de yaklaşık 140 trilyon dolarlık kredi açtık, bugün bu kredinin miktarı 230 trilyon dolar seviyesinde. Son 10 yıldır yaşadıklarımızın tarihte eşi benzeri yok. Bir gün borcumuzu geri vermek zorunda olacağız ve o gün yaklaşıyor."

Yorum yaz