IŞİD yenildikten sonra temel entrikanın, Suriye'nin nasıl bölüneceği sorusu etrafında cereyan edeceğinin baştan beri belli olduğunu dile getiren Sattarov, Vestnik Kavkaza için kaleme aldığı ‘ABD, YPG'yi kurtarmayacak' yazısında, ABD'nin PKK ile yakın ilişkileri olan YPG ve DSG'ye destek vermesinin Suriye'deki konumunu güçlendirme hedefine dayandığını kaydetti.
Uzman gazeteci, "ABD'nin Suriyeli Kürtlere seyyar hava savunma sistemleri sevkiyatının ilan ettikleri gibi IŞİD'e karşı değil, savaş uçaklarına sahip Suriye hükümeti, Rusya ve Türkiye'ye karşı olduğu ortada" ifadelerini kullandı.
Jeopolitik çıkarları açısından Amerikalıların bu eylemlerinin tamamen anlaşılır olduğu belirtilen yazıda, "CIA'nin Suriye ılımlı muhalefetine yönelik eğitim programı geçtiğimiz yaz kapatıldı çünkü son derece maliyetliydi ve bunun yanında tamamen etkisizdi. Kürt militanlar ise iyi organize olmuş ve savaşma yeteneğine sahip, kendi devletini kurma gibi net hedefleri var, bunun için de herkesle ittifaka girmeye hazırlar" dendi.
ABD'nin ‘Rojava' projesini hayata geçirmekte başarılı olması durumunda, tüm Suriye-Türkiye sınırını kontrol altına alarak "söz dinlemez Erdoğan Türkiye'si" üzerinde güçlü baskı aracını elde etmiş olacağını ve doğrudan Rus üslerine komşu olacağını kaydeden Sattarov, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu planların, Suriye çatışmasının diğer aktörlerinin sert direnişine yol açtığı açık. Bu, sadece, Kürt ayrımcılığı yangının yayılmasından çekinen Türkiye değil. ABD'nin Suriye'deki uzun vadeli varlığı için temel oluşturmasını izlemek istemeyen Rusya ve İran da buna dahil."
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.