'KOLAY KREDİ, HÜKÜMET BASKISININ ETKİLERİYLE BAŞ ETMEDE YARDIMCI OLUYOR'
Kredi Garanti Fonu'nun büyüme rakamlarındaki rolünün büyük olduğunu yazan Economist'in analizinde şu ifadeler yer aldı:
"2017'nin 3. çeyreğinde milli gelir yıllık yüzde 11 büyüyerek tüm büyük ülkelerden daha iyi performans sergiledi. Bu kısmen, Türkiye'nin 2016'nın aynı döneminde çok kötü bir performans sergilemesiyle ilgili. Ekonomi, darbe girişiminden sonra yüzde 0.8 küçülmüştü. Ama ekonomi, büyümesini daha çok ülke çapındaki kolay kredi dalgasına borçlu. Bu krediler şirketlere; turizmdeki sert düşüş, OHAL'in yükü ve 60 bin kişinin özgürlüğüne neden olan hükümet baskısının etkileriyle baş etmede yardımcı oluyor."
Economist, Türk ekonomisinin genel görünümün tümüyle umut verici olmadığını belirterek şunları yazdı:
"Türkiye'nin 2016'nın sonunda 33.7 milyar dolar olan cari açığı şu anda 41.9 milyar dolara çıkmış durumda. Yabancı yatırım, on yıl öncesine kıyasla kabaca yarıya yarıya düştü. 1970'lerden 2000'lerin başına kadar Türkiye üzerinde dolanan yüksek enflasyon hayaleti, kredi artışının etkisiyle geri döndü."
'KORKULAR, ÜLKENİN KURUNA ZARAR VERDİ'
Economist, Türk Lirası'ndaki değer kaybına da şu ifadelerle dikkat çekti:
'EKONOMİNİN YAKITI BİTMEYE BAŞLIYOR'
Yazının sonunda 2018'de büyümede yavaşlamanın kaçınılmaz göründüğü görüşü şöyle aktarılıyor:
"Her hâlükarda bu yıl yavaşlama kaçınılmaz görünüyor. Uzmanlar, Türk banklarının, Kredi Garanti Fonu üzerinden başka bir büyük kredi enjeksiyonu için fon tabanına sahip olmadığını belirtiyor. Ekonomi 2017'de tam kapasite çalışıyordu. Şimdi, yakıtı bitmeye başlıyor."