https://anlatilaninotesi.com.tr/20250513/don-sonrasi-uzmanindan-uyari-cukur-ve-duz-alanlarda-don-zararina-ugrayabilecek-bitkileri-1096170518.html
Don sonrası uzmanından uyarı: ‘Çukur ve düz alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur’
Don sonrası uzmanından uyarı: ‘Çukur ve düz alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur’
Sputnik Türkiye
Çukur ve düz alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek, don tarihleri ve haritalarına dikkat etmek, küçük ateşler yakarak ürünleri dondan koruyabiliriz
2025-05-13T11:25+0300
2025-05-13T11:25+0300
2025-05-13T11:25+0300
türki̇ye
cengiz çakır
tarsim
çiftçiler
çukur
don
zirai don
tarım ürünü
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/04/0e/1095375724_0:160:3072:1888_1920x0_80_0_0_80ae04d8bbd260fa452c343c5aed5534.jpg
Türkiye’de çiftçiler, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ne yaklaşırken ürün kayıplarıyla boğuşuyor. Şubat, mart ve nisan aylarında 34 ilde etkili olan don olayları, başta kayısı, şeftali ve erik olmak üzere yaklaşık 15 çeşit meyvede ciddi zarara yol açtı. Üreticiler, yaz aylarında meyve bulmanın zorlaşacağını ve fiyatların fahiş seviyelere çıkabileceğini söylüyor. Peki Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle artan aşırı hava olayları tarımsal üretimi nasıl etkiliyor? Çiftçilerin karşılaştığı en büyük ekonomik riskler neler? Tarım sigortaları yeterli mi? Prof. Dr. Cengiz Çakır Sputnik'e özel anlattı.‘Tarımsal üretimin iklim ve toprak başta olmak üzere çevreyle uyumlu olmalı’Prof. Dr. Cengiz Çakır, tarımın üstü açık bir fabrikaya benzediğini söyleyerek; kuraklık, dolu, sel, don gibi artan aşırı hava olaylarının Türkiye’de tarımcılığı nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı:“Tarımsal üretimin iklim ve toprak başta olmak üzere çevre koşulları ile uyumlu olması gerekir. Örneğin; yarı çöl iklimi olan Konya’da, hem de yer altı sularını kullanarak, su oburu bir bitki olan mısır yetiştirmek akıl kârı değildir. Yer altı suları hastaya verilecek serum gibi, son çare olarak başvurulacak bir kaynaktır. Doğa obruklarla bizi uyarıyor, ama biz tınmıyoruz. Önümüzdeki on yıl boyunca kuraklığın süreceği tahmin ediliyor. Barajlar dolmayacak ve yer altı suları da bitecek.”‘Çukur ve düz alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur’Çakır, tarımsal üretimin başta don olmak üzere iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını artırmak için alınacak önlemleri şöyle sıraladı:“Don olabilecek yerler bellidir. Sonbaharın erken ve ilkbaharın geç donları risk yaratır. Bunların tarihleri bellidir, haritaları bile vardır. Çiçeklenme mevsimi bu zaman dilimi dışında olan bitki türleri ve çeşitlerini yetiştirerek riskten korunabiliriz. Bulutlu ve rüzgarlı havalarda don olmaz. Soğuk hava, sıcak havadan ağır olduğundan eğimli arazilerden tıpkı su gibi akarak çukur ve düz alanlarda birikir. Sanki göze görünmez bir göl oluşturur. Böyle alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur. Tarım il müdürlüklerinde bedava hizmet veren uzman ziraat mühendislerine danışmadan, kendi kafasına göre olmayacak yere meyve bahçesi kuranlar sonucuna katlanırlar.”Tarımda don tehlikesine karşı neler yapılmalı?Prof. Dr. Cengiz Çakır, tarımda don tehlikesine karşı yapılması gerekenleri anlattı:“Tarım Kanunu değiştirilerek yüzde 6’dan daha az eğimli arazilerde yeni meyve bahçesi kurulması yasaklanmıştır. Bu şekilde meyvelikler yamaç arazilere kaydırılmış olacaktır. Eğer bu karar uygulanabilirse arazinin eğimi dolayısıyla yeni meyve bahçelerinde don riski azalacaktır.”Çiftçilerin karşılaştığı ekonomik riskler neler?Prof. Dr. Cengiz Çakır, çiftçilerin karşılaştığı en büyük ekonomik risklerin kaynağını “Akaryakıt, kimyasal gübre, tarım ilaçları, yem katkı maddeleri ve soya küspesi, mısır gibi yem ham maddeleri tedarikinin dışa bağımlı olmasıdır. Döviz kurları oynak olduğundan bunların fiyatları günden güne değişmekte. Birçok girdinin fiyatındaki değişim maliyetleri artırmakta” sözleriyle anlattı.Tarım sigortaları çiftçileri afetlere karşı ne kadar koruyor?Çakır, tarım sigortaları ve destekleri şöyle anlattı:“Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olan çiftçilere destek verilmektedir. ÇKS’ya kayıtlı olan çiftçilerin sayısı 2,3 milyon dolayındadır. Küçük ve parçalı arazilere sahip olan tahminen 1,5 milyon kadar üretici sistemlere kayıtlı değildir. Bunlar faiz indirimi sağlanan kredilerden ve desteklerden yararlanamaz Ayırca temel girdi maliyetlerine göre ürünler kategorilere ayrılarak her bir kategori için destek katsayısı belirlenmiştir. 2025 üretim yılı destek katsayısı dekara 244 TL’dır. Üretim planlaması kapsamındaki buğday, arpa, dane mısır, mercimek, nohut, kuru fasulye, aspir, kanola, kütlü pamuk, soya, yağlık ayçiçeği, patates, kuru soğan ve yem bitkilerinden oluşan stratejik ürünlere ilave destek verilecektir.”“Tarım Sigortaları Havuzu” anlamında kullanılan TARSİM, devlet destekli bir sigorta türüdür. Çiftçilerin tarımsal faaliyetleri sırasında karşılaşabileceği olası risklere karşı güvence altına alınmalarını sağlar. TARSİM sigortası kapsamında poliçe ödemeleri prim tutarının yüzde 50’si oranında devlet tarafından karşılanır.”‘Halkımızı her zaman sağlıklı bir şekilde besleyecek potansiyele sahibiz’Prof. Dr. Cengiz Çakır, Türkiye’de tarımın iklim değişikliğine uyumu konusunda esaslı çalışmalar yapıldığını belirtti ve “Türkiye’de kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri ıslah edilmekte. Yeterli toprağımız, suyumuz, güneş ışığı, denizler ve iç sular, teknik bilgi, altyapı, makine ve donatım var. Çiftçilerimiz çalışkan ve becerikli. Halkımızın dayanışma duyguları kuvvetlidir. Hiçbir zaman gıda yetersizliği, açlık, kıtlık gibi sorunlarla karşılaşmayız. Ürün bileşimini koşullara göre değiştirerek halkımızı her zaman sağlıklı bir şekilde besleyecek potansiyele sahibiz” dedi.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250509/zirai-don-firsatcilari-is-basinda-bircok-urunde-fiyatlar-ikiye-katlandi-1096078368.html
türki̇ye
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/04/0e/1095375724_171:0:2902:2048_1920x0_80_0_0_69bcb2406cad8cf49653bdb954717da5.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
zirai don kaç derecede olur, zirai don önleme yöntemleri,14 mayıs dünya çiftçiler günü, tarım
zirai don kaç derecede olur, zirai don önleme yöntemleri,14 mayıs dünya çiftçiler günü, tarım
Don sonrası uzmanından uyarı: ‘Çukur ve düz alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur’
Özel
Türkiye'de çiftçiler 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'ne ürün kayıplarıyla giriyor. 34 ilde etkili olan don olayları, kayısıdan şeftaliye 15 meyve türünü vurdu. Yazın meyveye ulaşmamanın zorlaşacağı tahmin edilirken fiyatların artması bekleniyor. İklim krizine karşı tarım nasıl direnebilir? Tarımda don tehlikesine karşı neler yapılmalı?
Türkiye’de çiftçiler, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ne yaklaşırken ürün kayıplarıyla boğuşuyor. Şubat, mart ve nisan aylarında 34 ilde etkili olan don olayları, başta kayısı, şeftali ve erik olmak üzere yaklaşık 15 çeşit meyvede ciddi zarara yol açtı. Üreticiler, yaz aylarında meyve bulmanın zorlaşacağını ve fiyatların fahiş seviyelere çıkabileceğini söylüyor. Peki Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle artan aşırı hava olayları tarımsal üretimi nasıl etkiliyor? Çiftçilerin karşılaştığı en büyük ekonomik riskler neler? Tarım sigortaları yeterli mi? Prof. Dr. Cengiz Çakır Sputnik'e özel anlattı.
‘Tarımsal üretimin iklim ve toprak başta olmak üzere çevreyle uyumlu olmalı’
Prof. Dr. Cengiz Çakır, tarımın üstü açık bir fabrikaya benzediğini söyleyerek; kuraklık, dolu, sel, don gibi artan aşırı hava olaylarının Türkiye’de tarımcılığı nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı:
“Tarımsal üretimin iklim ve toprak başta olmak üzere çevre koşulları ile uyumlu olması gerekir. Örneğin; yarı çöl iklimi olan Konya’da, hem de yer altı sularını kullanarak, su oburu bir bitki olan mısır yetiştirmek akıl kârı değildir. Yer altı suları hastaya verilecek serum gibi, son çare olarak başvurulacak bir kaynaktır. Doğa obruklarla bizi uyarıyor, ama biz tınmıyoruz. Önümüzdeki on yıl boyunca kuraklığın süreceği tahmin ediliyor. Barajlar dolmayacak ve yer altı suları da bitecek.”
‘Çukur ve düz alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur’
Çakır, tarımsal üretimin başta don olmak üzere iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını artırmak için alınacak önlemleri şöyle sıraladı:
“Don olabilecek yerler bellidir. Sonbaharın erken ve ilkbaharın geç donları risk yaratır. Bunların tarihleri bellidir, haritaları bile vardır. Çiçeklenme mevsimi bu zaman dilimi dışında olan bitki türleri ve çeşitlerini yetiştirerek riskten korunabiliriz. Bulutlu ve rüzgarlı havalarda don olmaz. Soğuk hava, sıcak havadan ağır olduğundan eğimli arazilerden tıpkı su gibi akarak çukur ve düz alanlarda birikir. Sanki göze görünmez bir göl oluşturur. Böyle alanlarda don zararına uğrayabilecek bitkileri yetiştirmemek akıllıca olur. Tarım il müdürlüklerinde bedava hizmet veren uzman ziraat mühendislerine danışmadan, kendi kafasına göre olmayacak yere meyve bahçesi kuranlar sonucuna katlanırlar.”
Tarımda don tehlikesine karşı neler yapılmalı?
Prof. Dr. Cengiz Çakır, tarımda don tehlikesine karşı yapılması gerekenleri anlattı:
“Meteoroloji teşkilatımız günler öncesinden nerelerde don olacağını tahmin ederek uyarılar yapmaktadır. Sıcaklığın sıfırın altına düşeceği sırada bahçede duman çıkaran küçük ateşler yakarak dondan korunmak mümkündür. Dekar başına 8-10 ateş için odun kömürü, çürük saman, eski lastik gibi maddeleri önceden hazır etmek gerekir. Meyve ağaçlarına su püskürterek çiçek ve meyvelerin üstünde ince bir buz tabakası oluşturulduğu zaman don etkili olmaz. Sisleme yapan makineler de vardır. Üstte bulunan sıcak havayı aşağıya doğru basan pervaneler de işe yarar. Helikopter, dron gibi makineler de iş görür”
“Tarım Kanunu değiştirilerek yüzde 6’dan daha az eğimli arazilerde yeni meyve bahçesi kurulması yasaklanmıştır. Bu şekilde meyvelikler yamaç arazilere kaydırılmış olacaktır. Eğer bu karar uygulanabilirse arazinin eğimi dolayısıyla yeni meyve bahçelerinde don riski azalacaktır.”
Çiftçilerin karşılaştığı ekonomik riskler neler?
Prof. Dr. Cengiz Çakır, çiftçilerin karşılaştığı en büyük ekonomik risklerin kaynağını “Akaryakıt, kimyasal gübre, tarım ilaçları, yem katkı maddeleri ve soya küspesi, mısır gibi yem ham maddeleri tedarikinin dışa bağımlı olmasıdır. Döviz kurları oynak olduğundan bunların fiyatları günden güne değişmekte. Birçok girdinin fiyatındaki değişim maliyetleri artırmakta” sözleriyle anlattı.
Tarım sigortaları çiftçileri afetlere karşı ne kadar koruyor?
Çakır, tarım sigortaları ve destekleri şöyle anlattı:
“Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olan çiftçilere destek verilmektedir. ÇKS’ya kayıtlı olan çiftçilerin sayısı 2,3 milyon dolayındadır. Küçük ve parçalı arazilere sahip olan tahminen 1,5 milyon kadar üretici sistemlere kayıtlı değildir. Bunlar faiz indirimi sağlanan kredilerden ve desteklerden yararlanamaz Ayırca temel girdi maliyetlerine göre ürünler kategorilere ayrılarak her bir kategori için destek katsayısı belirlenmiştir. 2025 üretim yılı destek katsayısı dekara 244 TL’dır. Üretim planlaması kapsamındaki buğday, arpa, dane mısır, mercimek, nohut, kuru fasulye, aspir, kanola, kütlü pamuk, soya, yağlık ayçiçeği, patates, kuru soğan ve yem bitkilerinden oluşan stratejik ürünlere ilave destek verilecektir.”
“2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu çiftçilere verilen destek tutarının Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 1’inden az olamayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak aradan geçen yirmi yıla yakın sürede bu hükme hiç uyulmamıştır. Destekler vadedilen rakamın yarısı düzeyinde kalmıştır. Destekler gecikmeli olarak ödenmektedir. Yüksek enflasyon ortamında destekler yetersiz kalmaktadır. Destekler, sahip olunan arazi ve üretim hacmi ile orantılı olduğundan küçük aile işletmeleri desteklerden yeterince yararlanamamaktadır.”
“Tarım Sigortaları Havuzu” anlamında kullanılan TARSİM, devlet destekli bir sigorta türüdür. Çiftçilerin tarımsal faaliyetleri sırasında karşılaşabileceği olası risklere karşı güvence altına alınmalarını sağlar. TARSİM sigortası kapsamında poliçe ödemeleri prim tutarının yüzde 50’si oranında devlet tarafından karşılanır.”
‘Halkımızı her zaman sağlıklı bir şekilde besleyecek potansiyele sahibiz’
Prof. Dr. Cengiz Çakır, Türkiye’de tarımın iklim değişikliğine uyumu konusunda esaslı çalışmalar yapıldığını belirtti ve “Türkiye’de kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri ıslah edilmekte. Yeterli toprağımız, suyumuz, güneş ışığı, denizler ve iç sular, teknik bilgi, altyapı, makine ve donatım var. Çiftçilerimiz çalışkan ve becerikli. Halkımızın dayanışma duyguları kuvvetlidir. Hiçbir zaman gıda yetersizliği, açlık, kıtlık gibi sorunlarla karşılaşmayız. Ürün bileşimini koşullara göre değiştirerek halkımızı her zaman sağlıklı bir şekilde besleyecek potansiyele sahibiz” dedi.