İstanbul'da 10 kadından 3'ü kendini güvende hissetmiyor: Gece sokağa çıkmaktan kaçınıyor
14:05 08.03.2025 (güncellendi: 14:25 08.03.2025)
© Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org Erkek şiddetine susma

© Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org
Abone ol
İstanbul Planlama Ajansı tarafından hazırlanan raporda, katılımcıların yüzde 75'i kendisini İstanbul'u güvenli görmezken, kadınların yüzde 90'ı akşam dışarı çıkmıyor.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından hazırlanan "Kentte Kadın ve Çocuk Güvenliği: Mekânsal Dinamikler, Algılar ve Öneriler" isimli raporda kadınların İstanbul'u güvenli bulmadığını, kendi güvenliklerinin yanı sıra çocuklarının güvenliğinden de endişe duyduklarını gözler önüne serdi. Kadınlar geceleri sokağa çıkmayı güvensiz bulurken, kendi güvenlik önlemlerini de kendileri alıyor. Resmi makamlara yapılan şikayetlerin yanıtsız kalması da kadınların kendilerini güvende hissetmemelerinin önemli nedenleri arasında.
10 kadından 3'ü güvende hissetmiyor
İPA raporundaki verilere göre, katılımcıların yüzde 74,5’i İstanbul’u güvenli bir şehir olarak görmezken, araştırmaya katılan her 10 kadından 3’ü ise günlük hayatlarında kendilerini güvende hissetmiyor.
Gece daha güvensiz
Gündüz dışarıda yürürken güvende hissetmediğini ifade eden kadınların oranı yüzde 43,2 olurken, akşam için bu oran yüzde 75,2’ye çıkıyor. Görüşme yapılan kadınların yüzde 90’ı akşam geç saatlerde dışarıya nadiren çıkıyor veya hiç çıkmıyor.
Sosyal medya da toplu taşıma da güvende hissettirmiyor
Toplu taşıma araçlarında güvende hissetmeyen kadınların oranı yüzde 55,2 iken kendi mahallelerindeki park, meydan gibi kamusal alanlarda güvende hissetmeyen kadınların oranı yüzde 40,2’dir. Buna karşılık, araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlası (yüzde 55,5) okul, hastane gibi güvenlik önlemlerinin bulunduğu kamusal alanlarda kendilerini daha güvende hissediyor. Sosyal medya kullanan kadınların yüzde 43,7’si, bu platformlarda da kendilerini güvende hissetmiyor.
Kadınların günlük hayatı etkileniyor
Katılımcıların yüzde 41,7’si güvenlik kaygıları nedeniyle gündelik hayatta yapmak istediği halde yapamadığı aktiviteler olduğunu ifade ediyor.
Kadınların büyük çoğunluğu kentsel mekânda rahatça gezemediğini, tedirgin hissetmesi nedeniyle toplu taşımayı geç saatlerde kullanamadığını, rahatça dışarı çıkamadığını, istediği şekilde giyinemediğini ve kalabalıklarda tedirgin olmadan yer alamadığını belirtiyor.
Kadınların yüzde 71,2’si güvenliklerini tehdit eden bir durumla karşılaştıklarında doğrudan resmi destek mekanizmalarına yönelmek yerine öncelikle hane üyeleri, aile büyükleri veya arkadaşları başta olmak üzere kendi çevrelerine danışıyor.
Şikayet etmenin sonuç getirmeyeceği düşünülüyor
Görüşülen her 10 kadından 3’ü hayatlarında en az bir kez fiziksel şiddet, sözlü veya cinsel taciz, ısrarlı takip vb. bir durum yaşadığını belirtiyor. 18-29 yaş aralığındaki kadınların neredeyse yarısı (yüzde 45,2) en az bir kez benzer bir durumla karşılaştığını ifade ediyor.
Fiziksel şiddet, sözlü veya cinsel taciz, ısrarlı takip gibi durumlara maruz bırakılan kadınların yüzde 69,1’i, başvuruların sonuçsuz kalacağı kaygısı ve ilgili kurumlara duyulan sınırlı güven nedeniyle kolluk kuvvetlerine veya savcılığa başvurmadığını belirtiyor. Bu oran, 18-29 yaş aralığında yüzde 76,9’a yükseliyor.
Şikayetçi olan kadınların yüzde 56'sının başvuruları sonuçsuz kaldı
Toplumsal normlar, mağdur suçlayıcı yaklaşımlar, şiddet döngüsünden çıkamayacağına inanma ve çocuklarını koruma kaygısı gibi nedenler yetkili birimlere ulaşmayı önemli ölçüde sınırlıyor.
Resmi mercilere başvurduğunu belirten kadınların yüzde 56’sı yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını ve kendileriyle yeterince ilgilenilmediğini aktarıyor.
Kadınlar kendi önlemlerini kendileri alıyor
Görüşülen kadınlar güvenlik endişeleri nedeniyle geç saatlerde veya tek başına dışarı çıkmamaya çalışmak, biber gazı taşımak, savunma sporları öğrenmek, kalabalık alanları seçmek, belirli güzergâhları kullanmak, kıyafet tercihlerini güvenlik kaygısına göre şekillendirmek ve konum paylaşmak gibi çeşitli bireysel önlemler alıyor. Katılımcıların yüzde 86,9’u, caydırıcılığı artıracak daha ağır yaptırımların güvenliği sağlamada kritik bir rol oynadığını düşünüyor.
Kadınlar çocukları için de kaygı duyuyor
Kadınların yüzde 84,4’ü çocuğunun geleceğiyle ilgili kaygı duyduğunu ifade ediyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 75,4’ü çocuğunun mahallede güvenle oyun oynayamadığını düşünüyor.
Görüşülen her 4 kadından 1’i çocuklarının okullarında veya mahallelerinde zorbalık veya şiddet içeren bir durumla karşılaştığını belirtiyor. Kadınların yüzde 85,5’i çocukların güvenliğini sağlamaya yönelik hizmetleri yetersiz buluyor.
Dünyada durum nedir?
OECD’ye göre Türkiye 2024 yılı verilerine göre toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda 146 ülke arasında 127. sırada yer alırken, Avrupa’da ise son sırada yer alıyor. UNICEF verilerine göre dünya genelinde her dört dakikada bir, bir çocuk şiddet eylemi sonucu hayatını kaybediyor. Bugün hayatta olan 650 milyon kız çocuğu ve kadın çocukken cinsel şiddete maruz kalıyor.