https://anlatilaninotesi.com.tr/20250219/deprem-firtinasi-santoriniyi-salliyor-volkan-patlar-mi-tsunami-olur-mu-1093804534.html
Deprem fırtınası Santorini’yi sallıyor: Volkan patlar mı? Tsunami olur mu?
Deprem fırtınası Santorini’yi sallıyor: Volkan patlar mı? Tsunami olur mu?
Sputnik Türkiye
Ege’de deprem fırtınası sürerken, sismik hareketlilik ve olası riskler merak ediliyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremlerin volkanik kökenli olduğunu ve 5.5’i... 19.02.2025, Sputnik Türkiye
2025-02-19T15:06+0300
2025-02-19T15:06+0300
2025-02-19T16:09+0300
görüş
şükrü ersoy
santorini
ege
afad
deprem
ege depremleri
deprem fırtınası
volkan
tsunami
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/02/04/1093329194_0:0:865:486_1920x0_80_0_0_226f9e8f8b9738e67c0cd6d6d5efa327.jpg
Şubat ayının başında Ege’de 4.4 ile başlayan deprem fırtınası devam ederken bölgedeki sismik hareketlilik, deprem fırtınalarının oluşturduğu riskler, tsunami ve volkan patlaması senaryoları da merak ediliyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu depremlerin volkanik kökenli olduğunu belirterek 5 buçuğu geçmeyeceğini söyledi. Benzer bir durumun Türkiye’nin dibinde de olduğuna dikkat çeken Uzman Ersoy vakti geldiğinde suskun volkanların da faaliyete geçebileceğini önemli olanın gerekli önlemleri alarak bununla yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini aktardı.‘Ege’de devam eden depremler volkanik kökenli’Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Ege’de hali hazırda devam eden deprem fırtınasını, volkan doğmadan önce doğum sancılarına benzediğini söyleyerek bu depremlerin 5.5’i geçmeyeceğini geçerse bunun volkanik değil tektonik bir deprem olacağını belirtti:“1 Şubat'ta 4.4 ile başlayan bir deprem fırtınası vardı. O ilk deprem Santorini'nin hemen yanındaydı. Ben şey demiştim 'Tarih tekerrür mü ediyor acaba, bu deprem neyin nesi?' yani çünkü volkanik bir alanda meydana gelen deprem tipik bizim gördüğümüz depremlerden farklıdır. Onu yaratan magmatik faaliyetler volkanizma yaratmadan önce yer kabuğunda yani volkan doğmadan önce doğum sancıları gibi meydana gelen depremleri yansıtıyor. Nitekim şu güne kadar devam eden depremler hepsi volkanik kökenli depremler. Yani tektonik depremler değil. Bizim bildiğimiz, yaşadığımız olan depremlerin hepsi fay üzerinde meydana gelen, gerilimlerin boşalmasıyla meydana gelen depremlerdir. Ama buradaki depremler öyle değil.”‘Santorini çevresinde volkan faaliyeti olsa bile püskürmeye geçmeyebilir’Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Santorini çevresinde bir volkan faaliyeti olsa bile bunun hemen püskürtmeye geçmeyeceğini söyledi:“Santorini çevresinde bir volkan faaliyeti de olabilir ama hemen püskürmeye geçmeyebilir. Önce bunun bir hidrotermal evresi yani sıcak su çıkışları olabilir, gaz çıkışları olabilir. Bunu da deniz altında yapabilir. Çünkü depremin olduğu yerler deniz altındaki yerde. Santorini'nin deniz altındaki devamı olan bir kompleks burası, Kolombo adası var. Onun dışında adalar var denizin içerisinde. Buralarda meydana gelebilir. Yani bu faaliyetler sonunda Santorini ya da Kolombo ya da bir başka faaliyet püskürme evresine geçtiği zaman elbette kül çıkarır. Bu küller de Yunan adaları yanında Türkiye'ye de gelebilir. Bizim özellikle Güney Batı Anadolu'ya gelebilir. Ama bir lav gelmesi, lav çıksa bile gelmesi mümkün değil.”‘Volkanizmada hemen bir tsunami meydana gelmez’Ersoy, merak edilen tsunami endişesine yönelik şunların altını çizdi:“Deniz altına ancak şey yapabilir o külün tabii su kirliliğinde işte ziraatın ekili dikili yerlerin kirlenmesinde ürün alamamak gibi o sezon sıkıntılar olabilir. Bunların dışında tabii o bölgenin turizmi etkilenir bundan. Volkanizmada hemen bir tsunami meydana gelmez. Tsunami'nin meydana gelmesi için bu depremlerin bir denizaltı heyelanını tetiklemesi gerekir. Denizaltı heyelanı bir tsunami yaratabilir. Başka türlü tsunami olmaz. Ya da bir başka bölgede 7 büyüklüğünde bir deprem olacak ki bir tsunami meydana gelebilsin.”‘Benzer durum Türkiye’nin dibinde de var’Prof. Dr. Şükrü Ersoy, benzer bir durumun sadece Santorini’de değil Türkiye’nin burnunun dibinde Datça yakınlarında bulunan Nisiros adasında da yaşanabileceğini söyledi:“Benzer durum sadece Santorini'de değil bizim dibimizde Datça'nın yanında da Nisiros adası var. O da aynı durumda böyle faaliyetler oluşturabilir. Ama 1995’te benzer durum Nisiros volkanında da olmuş. Aylar süren 5.3'e varan depremler üretmiş. Sonunda püskürme olmamış ama asıl faaliyeti mesela dibimizdeki İstanköy Adası ya da diğer adıyla Kos, İncirli Ada yani şey Nisiros, diğeri de Yelli onların Yali dedikleri ada üçü birlikte bir büyük bir volkanik kompleks aslında dibimizde biliyorsunuz Gökova'nın şeyinde. Burada mesela 160 bin yıl önce muazzam, korkunç bir şey var, faaliyet var. Dolayısıyla insanlık tarihi içinde faaliyete geçmiş bu şeyler şimdilik suskun. Gelecekte bu tür faaliyetler yine olabilir.”‘Türkiye’de de suskun volkanlar var zamanı geldiğinde faaliyete geçebilirler’Son olarak Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye’de de suskun volkanlar bulunduğunu ve bunların zamanı geldiğinde harekete geçebileceğini söylerken gerekli önlemleri alarak onlarla yaşamayı öğrenmek gerektiğinin altını çizdi:
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250218/kandilli-ege-depremleri-ve-tsunami-ihtimaline-iliskin-bilimsel-degerlendirmesini-acikladi-1093774382.html
santorini
ege
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
ege deprem, ege deprem santorini, ege deprem volkan, ege deprem fırtınası, santorini deprem, santorini yanardağ, tsunami
ege deprem, ege deprem santorini, ege deprem volkan, ege deprem fırtınası, santorini deprem, santorini yanardağ, tsunami
Deprem fırtınası Santorini’yi sallıyor: Volkan patlar mı? Tsunami olur mu?
15:06 19.02.2025 (güncellendi: 16:09 19.02.2025) Özel
Ege’de deprem fırtınası sürerken, sismik hareketlilik ve olası riskler merak ediliyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremlerin volkanik kökenli olduğunu ve 5.5’i aşmayacağını belirtti. Türkiye’ye yakın suskun volkanların da ileride faaliyete geçebileceğini vurgulayan Ersoy, gerekli önlemleri alarak bu gerçekle yaşamamız gerektiğini söyledi.
Şubat ayının başında Ege’de 4.4 ile başlayan deprem fırtınası devam ederken bölgedeki sismik hareketlilik, deprem fırtınalarının oluşturduğu riskler, tsunami ve volkan patlaması senaryoları da merak ediliyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu depremlerin volkanik kökenli olduğunu belirterek 5 buçuğu geçmeyeceğini söyledi. Benzer bir durumun Türkiye’nin dibinde de olduğuna dikkat çeken Uzman Ersoy vakti geldiğinde suskun volkanların da faaliyete geçebileceğini önemli olanın gerekli önlemleri alarak bununla yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini aktardı.
‘Ege’de devam eden depremler volkanik kökenli’
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Ege’de hali hazırda devam eden deprem fırtınasını, volkan doğmadan önce doğum sancılarına benzediğini söyleyerek bu depremlerin 5.5’i geçmeyeceğini geçerse bunun volkanik değil tektonik bir deprem olacağını belirtti:
“1 Şubat'ta 4.4 ile başlayan bir deprem fırtınası vardı. O ilk deprem Santorini'nin hemen yanındaydı. Ben şey demiştim 'Tarih tekerrür mü ediyor acaba, bu deprem neyin nesi?' yani çünkü volkanik bir alanda meydana gelen deprem tipik bizim gördüğümüz depremlerden farklıdır. Onu yaratan magmatik faaliyetler volkanizma yaratmadan önce yer kabuğunda yani volkan doğmadan önce doğum sancıları gibi meydana gelen depremleri yansıtıyor. Nitekim şu güne kadar devam eden depremler hepsi volkanik kökenli depremler. Yani tektonik depremler değil. Bizim bildiğimiz, yaşadığımız olan depremlerin hepsi fay üzerinde meydana gelen, gerilimlerin boşalmasıyla meydana gelen depremlerdir. Ama buradaki depremler öyle değil.”
“Volkanik kökenli depremler, soğuk yer kabuğu içerisine giren magma kütlesi her vuruşta bir deprem üretiyor. Ama bu depremler beş buçuğu geçmez. Yani büyük bir deprem oluşma durumu yok. 7-7.5 deprem olur bu fırtınadan sonra deniyor. Bu doğru değil. Ege'de 7 büyüklüğünde deprem olursa bunun sebebi bu deprem fırtınası değildir, başkadır. Bu deprem fırtınası böyle devam eder. Aylarca da devam eder.”
‘Santorini çevresinde volkan faaliyeti olsa bile püskürmeye geçmeyebilir’
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Santorini çevresinde bir volkan faaliyeti olsa bile bunun hemen püskürtmeye geçmeyeceğini söyledi:
“Santorini çevresinde bir volkan faaliyeti de olabilir ama hemen püskürmeye geçmeyebilir. Önce bunun bir hidrotermal evresi yani sıcak su çıkışları olabilir, gaz çıkışları olabilir. Bunu da deniz altında yapabilir. Çünkü depremin olduğu yerler deniz altındaki yerde. Santorini'nin deniz altındaki devamı olan bir kompleks burası, Kolombo adası var. Onun dışında adalar var denizin içerisinde. Buralarda meydana gelebilir. Yani bu faaliyetler sonunda Santorini ya da Kolombo ya da bir başka faaliyet püskürme evresine geçtiği zaman elbette kül çıkarır. Bu küller de Yunan adaları yanında Türkiye'ye de gelebilir. Bizim özellikle Güney Batı Anadolu'ya gelebilir. Ama bir lav gelmesi, lav çıksa bile gelmesi mümkün değil.”
‘Volkanizmada hemen bir tsunami meydana gelmez’
Ersoy, merak edilen tsunami endişesine yönelik şunların altını çizdi:
“Deniz altına ancak şey yapabilir o külün tabii su kirliliğinde işte ziraatın ekili dikili yerlerin kirlenmesinde ürün alamamak gibi o sezon sıkıntılar olabilir. Bunların dışında tabii o bölgenin turizmi etkilenir bundan. Volkanizmada hemen bir tsunami meydana gelmez. Tsunami'nin meydana gelmesi için bu depremlerin bir denizaltı heyelanını tetiklemesi gerekir. Denizaltı heyelanı bir tsunami yaratabilir. Başka türlü tsunami olmaz. Ya da bir başka bölgede 7 büyüklüğünde bir deprem olacak ki bir tsunami meydana gelebilsin.”
“Bu deprem fırtınası 5’i geçmeyen deprem büyüklükleri olan Deprem fırtınası bir tsunami yaratması mümkün değil. Ama her ihtimale karşı Türkiye kıyılarında da AFAD tarafından siren sistemleri yerleştirilmiş, uyarı yapabilecek durumda. Kıyıdaki yerleşim yerlerinde vatandaşlar bu konuda bilgilendirilmeye çalışılıyor.”
‘Benzer durum Türkiye’nin dibinde de var’
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, benzer bir durumun sadece Santorini’de değil Türkiye’nin burnunun dibinde Datça yakınlarında bulunan Nisiros adasında da yaşanabileceğini söyledi:
“Benzer durum sadece Santorini'de değil bizim dibimizde Datça'nın yanında da Nisiros adası var. O da aynı durumda böyle faaliyetler oluşturabilir. Ama 1995’te benzer durum Nisiros volkanında da olmuş. Aylar süren 5.3'e varan depremler üretmiş. Sonunda püskürme olmamış ama asıl faaliyeti mesela dibimizdeki İstanköy Adası ya da diğer adıyla Kos, İncirli Ada yani şey Nisiros, diğeri de Yelli onların Yali dedikleri ada üçü birlikte bir büyük bir volkanik kompleks aslında dibimizde biliyorsunuz Gökova'nın şeyinde. Burada mesela 160 bin yıl önce muazzam, korkunç bir şey var, faaliyet var. Dolayısıyla insanlık tarihi içinde faaliyete geçmiş bu şeyler şimdilik suskun. Gelecekte bu tür faaliyetler yine olabilir.”
‘Türkiye’de de suskun volkanlar var zamanı geldiğinde faaliyete geçebilirler’
Son olarak Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye’de de suskun volkanlar bulunduğunu ve bunların zamanı geldiğinde harekete geçebileceğini söylerken gerekli önlemleri alarak onlarla yaşamayı öğrenmek gerektiğinin altını çizdi:
“Türkiye'de 14 tane volkanik bölge var. Bunlar suskun ama sönmüş değiller. Manisa Kula'da mesela o küllerin üzerinde insanların ayak izleri var. Yani bu neyi gösteriyor bize? İnsanlık tarihi içerisinde aktif hale geçtiğini gösterebiliyor. Aynı şekilde Hasandağı, Erciyes var. İşte Doğu Anadolu'ya gittiğinizde en tipik olanları Nemrut, Süphan, Tendürek, Ağrı gibi dağların da zaman içerisinde faaliyete geçtiğini biliyoruz. Hatta Hasandağı'nın püskürdüğü Çatalhöyük'teki yerleşim yerlerinde betimlenmiş resimleri var. O ne zaman olmuş? Günümüzden 6200 yıl önce falan meydana gelen bir püskürme. Yani bu da buraların sönmüş değil, suskun olduğunu, zamanı geldiğinde faaliyete geçebileceğini gösteriyor. Bunlarla yaşamayı bilmek için de onları tanımak, bilmek gerekiyor. Üzerlerinde gözlem istasyonları kurmak gerekiyor. Depremini ölçen, deformasyonunu ölçen, gazını ölçen çeşitli aletlerle birlikte faaliyete geçmeden uyarı verebiliyorsunuz. Böylelikle zarar görmüyorsunuz.”
