https://anlatilaninotesi.com.tr/20250215/parfumunuze-dikkat-ettiniz-mi-mumya-gibi-kokuyor-olabilirsiniz-1093683385.html
Parfümünüze dikkat ettiniz mi?: 'Mumya' gibi kokuyor olabilirsiniz
Parfümünüze dikkat ettiniz mi?: 'Mumya' gibi kokuyor olabilirsiniz
Sputnik Türkiye
Antik Mısır mumyalarının kokusu, çoğu kişinin beklediği şekilde değil. Eski mezarlarla ve eserlerle sıkça ilişkilendirilen rutubetli kokunun aksine, birçok... 15.02.2025, Sputnik Türkiye
2025-02-15T03:52+0300
2025-02-15T03:52+0300
2025-02-15T03:52+0300
yaşam
mumya
koku
araştırma
antik mısır
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/05/1e/1056811746_0:106:1201:781_1920x0_80_0_0_2d34fc1271487596e954e7cf1ce25b5a.jpg
Amerikan Kimya Derneği Dergisi'nde yayımlanan yeni bir çalışmada, bu beklenmedik kokular, mumya aromalarının ilk sistematik analizini yaparak haritalandı. Kahire’deki Mısır Müzesi'nde bulunan dokuz mumyayı inceleyen araştırmacılar, bu antik kalıntıların, binlerce yıl boyunca varlığını sürdüren belirgin hoş aromalar taşıdığını keşfetti.Antik Mısır kültüründe kokular, mumyalama işleminin hem dini hem de pratik yönlerinde derin bir rol oynuyordu. Hoş kokular sadece etrafı güzel kokutmak için değil, aynı zamanda ilahi varlığı ve ruhsal saflığı temsil ediyordu. Makaleye göre Antik Mısırlılar, çürümeyi tanımlamak için 'rpw' (çürümek), 'hw3t' (bozulma) ve 'iwtyw' (kötüleşme) gibi belirli kelimeler kullanırlardı. Bu terimler antik cenaze metinlerinde yer alır ve bu süreçleri dikkatlice engellemenin korunma teknikleri açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulardı.Mumyalar neden güzel kokuyor?Mumyalama uygulaması zaman içinde önemli bir evrim geçirdi. Predinastik dönemde (yaklaşık MÖ 5000) vücutlar, sıcak ve kuru çöl kumları tarafından doğal olarak korunuyordu. Eski Krallık dönemi (MÖ 2700-2200) ile birlikte embalmacılar, natron — sodyum karbonat ve diğer tuzların doğal karışımını — reçineler ve aromatik maddelerle kullanmaya başladılar. Yeni Krallık döneminde (MÖ 1570-1069) ise mumyalama, ardıç ve çamdan elde edilen yağlar, değerli baharatlar ve tütsü gibi aromatik reçinelerle yapılan karmaşık bir işlem haline geldi.Bilim insanları, bu koruma tekniklerinin evrimini sergileyen dokuz mumyayı incelediler. Bunlardan beşi depolama alanlarında korunurken, dördü müze galerilerinde sergileniyordu. Bu mumyalar farklı tarihi dönemlere ait olup, muhtemelen farklı sosyal sınıfları temsil ediyor ve bu da mumyalama uygulamalarının zenginlik ve statüye göre nasıl farklılaştığını gösteriyor.Araştırma, depolama alanlarında bulunan mumyalar ile sergilenen mumyalar arasında şaşırtıcı farklar ortaya koydu. Sergi vitrinindeki mumyalar, özellikle terpenoidler, laktonlar ve fenolikler gibi hoş kokulu organik bileşiklerden daha zengin bir çeşitlilik gösterdi. Bu fark, sergi vitrinlerinde daha iyi korunma koşullarının, yok olabilecek eski kokuları hapsetmesi ve koruması ile açıklanabiliyor.Çalışma hakkında açıklama yapan Dr. Cecilia Bembibre, "Bu çalışmanın iki önemli yönü var. Birincisi, kokular sayesinde yeni bilgiler ortaya çıktı ve bu da geçmişi anlamada duyularımızı kullanmanın önemini vurguluyor" dedi.Mumya kokusunun kaynağı ne?Bilim insanları, gelişmiş analiz tekniklerini kullanarak mumya kokularının dört farklı kaynağını belirledi. Birincisi, antik reçineler, yağlar ve baharatlar gibi mumyalama malzemelerinin kendisidir; bu malzemeler binlerce yıl sonra hala aromatik özelliklerini koruyor. İkincisi, modern koruyucular tarafından vücutların korunmasına yardımcı olmak amacıyla kullanılan bitki yağlar olarak biliniyor. Üçüncüsü, önceki koruma çabaları sırasında uygulanan sentetik pestisitler olabiliyor. Son olarak, bazı kokular, korunan kalıntılarda bile devam eden doğal biyolojik süreçlerden kaynaklanıyor.Araştırmacılar, buldukları sentetik pestisitlerin, koruma kayıtlarında yer almadığını belirtmiştir. Bu kimyasalların sağlık riski oluşturmadığına rağmen, bu keşif, koruma tedbirlerinin daha iyi belgelenmesi gerektiğine işaret etmektedir.Farklı döneme ait mumyalar farklı kokuyor: Sosyal statü kokusuFarklı dönemlere ait mumyaların karşılaştırılması sırasında ilginç bir keşif yapıldı. Geç Dönem'e (MÖ 664-332) ait mumyaların koku profilleri şaşırtıcı derecede benzerdi, bu da o dönemde standartlaştırılmış embalmama uygulamalarını gösteriyor. Yeni Krallık dönemine ait en iyi korunmuş örnek, laktonlar adı verilen kimyasal bileşiklerden kaynaklanan benzersiz tatlı ve meyvemsi kokular ortaya koydu. Bu özel kokular, ölen kişinin yüksek sosyal statüsünü gösterebilir, çünkü bu mumyalama işleminde daha kaliteli ve pahalı malzemeler kullanılmış olduğu anlamına geliyor.Çalışmanın ortak yazarı ve Kahire Müzesi Müdürü Profesör Ali Abdelhalim, "Antik Mısırlılara göre, mumyalama, ölen kişinin bedenini ve ruhunu ahirete korumak için yağlar, balmumları ve merhemler kullanılarak yapılan ayrıntılı bir ritüel olan önemli bir cenaze uygulamasıydı" dedi. Ayrıca Abdelhalim, "Bu uygulama zamanla evrimleşti ve kullanılan farklı teknikler ve malzemelerin belirlenmesi, mumyalanan bireyin dönemi, konumu ve sosyoekonomik durumu hakkında bilgiler sunuyor" şeklinde konuştu.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250214/maskeli-depresyon-gercek-guc-duygulari-bastirmak-degil-saglik-bir-sekilde-ele-almaktir-1093667531.html
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
mumya, koku, araştırma, antik mısır
mumya, koku, araştırma, antik mısır
Parfümünüze dikkat ettiniz mi?: 'Mumya' gibi kokuyor olabilirsiniz
Antik Mısır mumyalarının kokusu, çoğu kişinin beklediği şekilde değil. Eski mezarlarla ve eserlerle sıkça ilişkilendirilen rutubetli kokunun aksine, birçok mumyanın şaşırtıcı derecede hoş kokular yaydığı ortaya çıktı. Mumyalar, odunsu, baharatlı ve tatlı aromalar gibi kokabilir.
Amerikan Kimya Derneği Dergisi'nde yayımlanan yeni bir çalışmada, bu beklenmedik kokular, mumya aromalarının ilk sistematik analizini yaparak haritalandı. Kahire’deki Mısır Müzesi'nde bulunan dokuz mumyayı inceleyen araştırmacılar, bu antik kalıntıların, binlerce yıl boyunca varlığını sürdüren belirgin hoş aromalar taşıdığını keşfetti.
Antik Mısır kültüründe kokular, mumyalama işleminin hem dini hem de pratik yönlerinde derin bir rol oynuyordu. Hoş kokular sadece etrafı güzel kokutmak için değil, aynı zamanda ilahi varlığı ve ruhsal saflığı temsil ediyordu. Makaleye göre Antik Mısırlılar, çürümeyi tanımlamak için 'rpw' (çürümek), 'hw3t' (bozulma) ve 'iwtyw' (kötüleşme) gibi belirli kelimeler kullanırlardı. Bu terimler antik cenaze metinlerinde yer alır ve bu süreçleri dikkatlice engellemenin korunma teknikleri açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulardı.
Mumyalar neden güzel kokuyor?
Mumyalama uygulaması zaman içinde önemli bir evrim geçirdi. Predinastik dönemde (yaklaşık MÖ 5000) vücutlar, sıcak ve kuru çöl kumları tarafından doğal olarak korunuyordu. Eski Krallık dönemi (MÖ 2700-2200) ile birlikte embalmacılar, natron — sodyum karbonat ve diğer tuzların doğal karışımını — reçineler ve aromatik maddelerle kullanmaya başladılar. Yeni Krallık döneminde (MÖ 1570-1069) ise mumyalama, ardıç ve çamdan elde edilen yağlar, değerli baharatlar ve tütsü gibi aromatik reçinelerle yapılan karmaşık bir işlem haline geldi.
Bilim insanları, bu koruma tekniklerinin evrimini sergileyen dokuz mumyayı incelediler. Bunlardan beşi depolama alanlarında korunurken, dördü müze galerilerinde sergileniyordu. Bu mumyalar farklı tarihi dönemlere ait olup, muhtemelen farklı sosyal sınıfları temsil ediyor ve bu da mumyalama uygulamalarının zenginlik ve statüye göre nasıl farklılaştığını gösteriyor.
Araştırma, depolama alanlarında bulunan mumyalar ile sergilenen mumyalar arasında şaşırtıcı farklar ortaya koydu. Sergi vitrinindeki mumyalar, özellikle terpenoidler, laktonlar ve fenolikler gibi hoş kokulu organik bileşiklerden daha zengin bir çeşitlilik gösterdi. Bu fark, sergi vitrinlerinde daha iyi korunma koşullarının, yok olabilecek eski kokuları hapsetmesi ve koruması ile açıklanabiliyor.
Çalışma hakkında açıklama yapan Dr. Cecilia Bembibre, "Bu çalışmanın iki önemli yönü var. Birincisi, kokular sayesinde yeni bilgiler ortaya çıktı ve bu da geçmişi anlamada duyularımızı kullanmanın önemini vurguluyor" dedi.
Mumya kokusunun kaynağı ne?
Bilim insanları, gelişmiş analiz tekniklerini kullanarak mumya kokularının dört farklı kaynağını belirledi. Birincisi, antik reçineler, yağlar ve baharatlar gibi mumyalama malzemelerinin kendisidir; bu malzemeler binlerce yıl sonra hala aromatik özelliklerini koruyor. İkincisi, modern koruyucular tarafından vücutların korunmasına yardımcı olmak amacıyla kullanılan bitki yağlar olarak biliniyor. Üçüncüsü, önceki koruma çabaları sırasında uygulanan sentetik pestisitler olabiliyor. Son olarak, bazı kokular, korunan kalıntılarda bile devam eden doğal biyolojik süreçlerden kaynaklanıyor.
Araştırmacılar, buldukları sentetik pestisitlerin, koruma kayıtlarında yer almadığını belirtmiştir. Bu kimyasalların sağlık riski oluşturmadığına rağmen, bu keşif, koruma tedbirlerinin daha iyi belgelenmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Farklı döneme ait mumyalar farklı kokuyor: Sosyal statü kokusu
Farklı dönemlere ait mumyaların karşılaştırılması sırasında ilginç bir keşif yapıldı. Geç Dönem'e (MÖ 664-332) ait mumyaların koku profilleri şaşırtıcı derecede benzerdi, bu da o dönemde standartlaştırılmış embalmama uygulamalarını gösteriyor. Yeni Krallık dönemine ait en iyi korunmuş örnek, laktonlar adı verilen kimyasal bileşiklerden kaynaklanan benzersiz tatlı ve meyvemsi kokular ortaya koydu. Bu özel kokular, ölen kişinin yüksek sosyal statüsünü gösterebilir, çünkü bu mumyalama işleminde daha kaliteli ve pahalı malzemeler kullanılmış olduğu anlamına geliyor.
Çalışmanın ortak yazarı ve Kahire Müzesi Müdürü Profesör Ali Abdelhalim, "Antik Mısırlılara göre, mumyalama, ölen kişinin bedenini ve ruhunu ahirete korumak için yağlar, balmumları ve merhemler kullanılarak yapılan ayrıntılı bir ritüel olan önemli bir cenaze uygulamasıydı" dedi. Ayrıca Abdelhalim, "Bu uygulama zamanla evrimleşti ve kullanılan farklı teknikler ve malzemelerin belirlenmesi, mumyalanan bireyin dönemi, konumu ve sosyoekonomik durumu hakkında bilgiler sunuyor" şeklinde konuştu.
