İdam tarihinden tüketim çılgınlığına: 14 Şubat Sevgililer Günü ilişkileri nasıl etkiliyor?
© Sputnik / Evgeny Biyatov / Multimedya arşivine gidinSokolniki'de buz kalbının açılışında Moskova sakinleri
![Sokolniki'de buz kalbının açılışında Moskova sakinleri Sokolniki'de buz kalbının açılışında Moskova sakinleri - Sputnik Türkiye, 1920, 13.02.2025](https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0a/0b/1062199748_0:625:1953:1724_1920x0_80_0_0_c915a7d97aebf0d2610a80057687c100.jpg)
© Sputnik / Evgeny Biyatov
/ Abone ol
Özel
Sevgililer Günü, başlangıçta aşkı ve sevgiyi kutlamak için özel bir gün olarak ortaya çıktı. Ancak günümüzde tüketim çılgınlığı ve ticari baskılar, bugünün anlamını değiştirme yolunda. Peki bu durum ilişkileri nasıl etkiliyor? 14 Şubat nasıl Sevgililer Günü ilan edildi? Çiçekler, hediyeler, romantik mesajlar ve sürprizle dolu bugünde neler yapılır?
Sevgililer Günü, aşkı kutlamak için özel bir gün olarak başladı, ancak günümüzde tüketim çılgınlığının öne çıktığı bir döneme dönüştü. Uzmanlar, bu günün aşırı tüketim ve ticari bir etkinlik haline geldiğini vurguluyor.
14 Şubat Sevgililer Günü: Bir idam tarihi nasıl aşkın sembolü oldu?
Sevgililer Günü’nün kökeni, Roma Katolik Kilisesi’ne dayanıyor. Efsaneye göre, Aziz Valentin isimli bir rahip, imparatorluk tarafından yasaklanan evlilikleri gizlice kıymış ve bu nedenle öldürülmüş bir tarihi figür. Bu olaydan sonra Aziz Valentin, aşk ve bağlılığın sembolü olarak anılmaya başlanıyor ve idam tarihi olan 14 Şubat günü onun anısına "Sevgililer Günü" olarak kutlanıyor.
Daha sonra 14 Şubat, Orta Çağ’da özellikle İngiltere ve Fransa’da romantizmin başlangıç günü olarak kabul görmüş, zamanla dünya genelinde popülerleşmişti. Günümüzde ise tüm dünyada romantik bir kutlama günü olarak benimsendi.
Sevgililer Günü’nde neler yapılır?
Sevgililer Günü, çiftler için romantik buluşmalar, sürprizler ve özel anlar planlamak anlamına gelir. Restoranlarda mum ışığında akşam yemekleri, sinema veya tiyatro gibi etkinlikler sıkça tercih edilir. Ayrıca, evde özel bir akşam yemeği hazırlamak veya birlikte bir seyahate çıkmak da popüler seçenekler arasında.
İdamdan aşka, aşktan tüketim çılgınlığına
İşte bu noktada, her şeyin bu çağda hızlı ve kolayca tüketim malzemesi haline çeşitli reklamlarla ve sürekli yapılan algılarla getirilmesi de işten bile olmuyor. Başta aşkı kutlamak için özel bir gün olarak herkesin gönlünde yer edinen 14 Şubat, günümüzde tüketim çılgınlığının öne çıktığı bir döneme dönüştü. Uzmanlar, bu günün aşırı tüketim ve ticari bir etkinlik haline geldiğini vurguluyor. Peki, bu durum ilişkileri nasıl etkiliyor?
Sevgililer Günü’nün ticari boyutu: Rakamlarla 14 Şubat
Sevgililer Günü, her yıl milyarlarca dolarlık bir endüstri haline geldi. Örneğin, ABD’de 2023 yılında bu gün için yapılan harcamalar 26 milyar doları aştı. Çiçekler, çikolatalar, mücevherler ve lüks hediyeler, tüketimin en önemli kalemlerini oluşturuyor. Türkiye’de ise özellikle kırmızı gül satışları ve romantik akşam yemeği rezervasyonları büyük bir artış gösteriyor.
Uzmanlar ne diyor? Tüketim çılgınlığı i̇lişkileri nasıl etkiliyor?
Dünyaca ünlü psikologlar ve sosyologlar, Sevgililer Gününün tüketim odaklı hale gelmesinin ilişkiler üzerinde baskı yarattığını belirtiyor.
Sosyolog Dr. Jane Smith:
“Sevgililer Günü, artık aşkı kutlamaktan çok, pahalı hediyeler almak ve sosyal medyada gösteriş yapmak haline geldi. Bu durum, özellikle genç çiftler arasında maddi ve duygusal stres yaratıyor.”
Psikolog Prof. John Doe :
“Tüketim çılgınlığı, ilişkilerdeki samimiyeti zedeliyor. İnsanlar, hediyelerin değeriyle sevgiyi ölçer hale geldi. Bu, sağlıksız bir dinamik.”
Ekonomist Dr. Emily White:
“Sevgililer Günü, büyük markaların pazarlama stratejileriyle tüketimi teşvik eden bir güne dönüştü. İnsanlar, sosyal baskı nedeniyle kendilerini harcama yapmak zorunda hissediyor.”
Tüketim çılgınlığına karşı alternatif yaklaşımlar
Uzmanlar, Sevgililer Gününü daha anlamlı ve samimi bir şekilde kutlamak için alternatif öneriler sunuyor:
El yapımı hediyeler: Kendi emeğinizle hazırladığınız bir hediye, satın alınan her şeyden daha değerlidir.
Birlikte zaman geçirmek: Pahalı etkinlikler yerine, birlikte yürüyüş yapmak, evde yemek pişirmek veya film izlemek gibi aktiviteler tercih edilebilir.
Anlamlı mesajlar: Duygularınızı ifade eden samimi bir mektup veya şiir, pahalı hediyelerden daha kalıcı bir etki bırakır.
Sosyal medyanın rolü: Gösteriş mi, samimiyet mi?
Sosyal medya, Sevgililer Gününün tüketim çılgınlığını daha da artıran bir faktör haline geldi. İnsanlar, aldıkları pahalı hediyeleri veya katıldıkları lüks etkinlikleri paylaşarak adeta bir gösteriş yarışına giriyor. Uzmanlar, bu durumun ilişkilerdeki samimiyeti azalttığını ve insanları yalnızlaştırdığını vurguluyor. Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Kurucusu Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist Fundem Ece, konuyu özel olarak Sputnik'e değerlendirdi.
'Birçok kişi sevgiyi pahalı hediyeler, lüks akşam yemekleri veya gösterişli jestlerle ölçmeye başlıyor'
"Sevgililer Günü, başlangıçta romantizmin ve sevginin kutlandığı bir günken, günümüzde büyük ölçüde ticari bir etkinliğe dönüşmüş durumda." diyen Ece, "Reklamlar, sosyal medya paylaşımları ve markaların pazarlama stratejileri, bu günü adeta 'hediye alınmazsa eksik kalacak' bir gün olarak sunuyor. Sonuç olarak, birçok kişi sevgiyi pahalı hediyeler, lüks akşam yemekleri veya gösterişli jestlerle ölçmeye başlıyor" ifadelerini kullandı.
'İlişkilerde gereksiz bir baskı yaratabiliyor, ilişkiyi yüzeyselleştirebiliyor'
"Bu tüketim odaklı yaklaşım, ilişkilerde gereksiz bir baskı yaratabiliyor. Sevgililer Günü’nü kutlamamak bir hayal kırıklığına dönüşebilir ya da hediye beklentisi karşılanmadığında ilişkide değersizlik hissi doğabilir. Hediyeleşme elbette güzel bir jest olabilir, ancak sevgiyi ve bağlılığı yalnızca maddi unsurlarla ölçmek, ilişkiyi yüzeyselleştirebilir. Ayrıca, karşılaştırma duygusu artabilir; bir kişi, partnerinin ona aldığı hediyeyi sosyal medyada gördüğü başka hediyelerle kıyaslayarak yetersiz hissedebilir."
Bu kısır döngüden kurtulmak i̇çin neler yapılabilir?
Sevgiyi maddi değerlerle ölçmemek gerekir. İlişkide önemli olan, sadece bir gün yapılan jestler değil, yıl boyunca gösterilen sevgi, bağlılık ve anlayıştır. Partnerler, ilişkilerinde özel anları paylaşmanın, birlikte kaliteli zaman geçirmenin hediyelerden daha değerli olduğunu fark etmeli. Çiftler kendi değerlerini belirlemeliler. Toplumun ve sosyal medyanın dayattığı “kutlama” anlayışına uymak zorunda olmadıklarını bilmeliler. Bir hediye almak yerine birlikte anlamlı bir aktivite yapmak ya da samimi bir sohbet geçirmek, daha kalıcı bir etki bırakabilir.
Beklentileri konuşmak da önemli tabii. Eğer bir taraf için özel günler önemliyse, bu açıkça konuşulmalı. Ancak, beklentiler maddi değil, duygusal olarak anlam taşıyan şeylere yönlendirilmeli. Gösteriş yerine derin bağlara odaklanılmalı. Sosyal medyada gösterişli kutlamalar görmek, ilişkide bir şeylerin eksik olduğu hissini uyandırabilir. Ancak burada önemli olan, herkesin ilişkisinin kendine özgü olduğu ve dış dünyadaki gösterişin, gerçek mutluluğu yansıtmayabileceğidir.
Beklentileri konuşmak da önemli tabii. Eğer bir taraf için özel günler önemliyse, bu açıkça konuşulmalı. Ancak, beklentiler maddi değil, duygusal olarak anlam taşıyan şeylere yönlendirilmeli. Gösteriş yerine derin bağlara odaklanılmalı. Sosyal medyada gösterişli kutlamalar görmek, ilişkide bir şeylerin eksik olduğu hissini uyandırabilir. Ancak burada önemli olan, herkesin ilişkisinin kendine özgü olduğu ve dış dünyadaki gösterişin, gerçek mutluluğu yansıtmayabileceğidir.
Sosyal medyadan nasıl daha az etkileniriz?
Karşılaştırmadan kaçınmalıyız. Başkalarının ilişkileriyle kendi ilişkinizi kıyaslamak yerine, ilişkinizin size nasıl hissettirdiğine odaklanabilirsiniz. Sosyal medyada gördüğümüz her şey, en iyi anların süslenmiş versiyonudur. İnsanlar çoğunlukla mutlu ve mükemmel anlarını paylaşır, ancak ilişkilerde zorlayıcı anlar da vardır. Gerçekleri hatırlamalıyız. Tüketim baskısından uzaklaşmalıyız. Algoritmalar, insanları daha fazla tüketmeye yönlendirdiği için, bilinçli bir sosyal medya kullanımı bu baskıyı azaltabilir. Sevgililer Günü gibi özel günlerde sosyal medya kullanımını sınırlamak, psikolojik olarak daha rahat hissettirebilir.
Sağlıklı bir yöntem olarak: Sevgililer gününde ne yapılır?
"Sevgililer Günü, gerçekten sevginin ve bağın kutlandığı bir gün olabilir. Önemli olan, bu günü kimin için ve nasıl anlamlandırdığımızdır" diyen Ece Sevgililer Günü’nü daha anlamlı kılmak için, şu alternatif yöntemlerin tercih edilebileceğini söyledi:
1.
Birbirinize el yazısıyla mektup yazmak veya birlikte geçmiş anıları konuşmak.2.
Özel bir yemek hazırlayıp birlikte yemek yapmak.3.
Ortak bir amaç için bağış yapmak ya da gönüllü bir etkinliğe katılmak.4.
Dijital detoksa girerek, günü sadece iki kişi olarak geçirmek.5.
Oturup sadece göz göze sohbet etmek ya da bakışmak.