Dışişleri Bakan Yardımcısı Yılmaz Suriye'de normalleşme için tarih verdi
© AP Photo / Hussein MallaSuriye'deki son 24 saatteki gelişmeler: İsrail, Suriye donanmasını yok ettiğini duyurdu, ABD'li general DSG ile görüştü
© AP Photo / Hussein Malla
Abone ol
Özel
Suriye'de Esad yönetimin devrilmesi sonrasında geçiş hükümetinin yol haritasını Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz TBMM Dışişleri Komiyonu’nda anlattı. Yol haritasının ilk adımı ulusal diyalog konferansı toplanması olacak.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin TBMM Dışişleri Komisyonu'nu bilgilendirdi. Komisyonda biri kapalı oturumda olmak üzere iki sunumda bulunan Yılmaz, geçici Suriye hükûmetinin meşruiyeti için atılacak adımları sıraladı. Suriye’de yapılacakları kamu güvenliğinin sağlanması, ulusal diyalog konferansının düzenlenmesi, yeni anayasanın yazılması, ülke genelinde nüfus sayımın yapılması ve seçimlerin gerçekleştirilmesi olarak sıralandı.
‘Kimse bu sonuca hazır değildi’
Komisyona sunum yapan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ülkedeki son durumu şu sözler ile özetledi:
“Bizim buradaki yeni Suriye devleti veya yönetimiyle ilgili kaygılarımız, öncelikle ülkenin birliği ve bütünlüğünün korunması çerçevesinde oluştu elbette ve aynı zamanda kalkınma ve güvenliğin öncelikli konular olarak ele alınmasını istedik. Ülkedeki güvenlik durumu açısından baktığımızda, tabii ki şu anda Suriye'de önemli güvenlik kaygılarının olduğunu görmek mümkün çünkü hızlı bir geçiş dönemi yaşandı. Biz Suriye'de bu geçiş dönemine öncülük eden gruplarla konuştuğumuzda, zaten duyduğumuz şey şuydu: Sadece Halep'in düşmesi için altı aylık bir planlama yapıldı ama on iki günde Şam'ın bile düştüğü bir süreç yaşandı. O yüzden, açık söylemek gerekirse hiç kimse bu sürece hazırlıklı değildi, bu sürecin böyle gerçekleşeceği konusunda kimsenin net bir beklentisi yoktu. O yüzden de bu hızlı geçiş süreci ciddi sorunlar yarattı. Bu sorunlar şu anda sahada yönetilmeye çalışılıyor”
‘İlk olarak diyalog konferansı düzenlenecek’
Suriye’de bundan sonraki sürece yönelik olarak yapılması gerekenleri de sıralayan Bakan Yardımcısı Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu süreçte öncelikle bu geçici hükûmetin meşruiyeti için bir ulusal diyalog konferansı hazırlıklarının olduğunu biliyoruz. Sayın Bakanımızın ziyaretinde bu konular gündeme geldi ve Suriye'deki yönetim bize bu konuda çalışmalarını sürdürdüklerini ancak belli lojistik problemlerden dolayı bu işin biraz zaman aldığını ve yaklaşık -sayı ve tarih değişmekle birlikte- 1.500 kişilik bir katılımla ülkenin bütün kesimlerinin temsil edileceği bir ulusal diyalog konferansı yapılacağı, buradan bir yasama biriminin oluşturulacağı, yasama komisyonunu oluşturulacağı, daha sonra bir başkan seçileceği, ardından bir kabine oluşturulacağı ve bu süreçle birlikte, üç veya dört yıllık sürecin gerçekleşeceği yönünde bir aktarım aldık.”
‘Yeni anayasa yazılması gerekiyor’
Geçici yönetimin anayasa ve nüfus sayımı gibi çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz bunun için izlenecek takvimi şu sözlerle komisyon üyelerine aktardı:
“Bu andan itibaren, tabii, geçici bir hükûmet şu anda iktidara gelmiş durumda. Daha sonrasında bu iktidarın zaman içerisinde seçimlere hazırlanacağını ve böyle bir yol haritası ortaya konulacağını bekliyoruz. Bizim de temennimiz büyük oranda bu yönde. Ancak böyle bir seçimin oluşması için tabii ki bir yandan anayasa sürecinin o ülkede gerçekleşmesi gerekiyor. Bu anayasa sürecine paralel olarak yine bir nüfus sayımı, göçmenlerin veya her tür muhacirin geri dönüşü, evlerine geçmeleri, yerleşmeleri, sonrasında nüfus sayımıyla beraber seçmen kütüklerinin oluşması ve daha sonra seçimin oluşması... Tabii, bunun öncesinde de bu süreçlerin gerçekleşmesi için bir güvenlik ortamının tesis edilmesi gerekiyor. O yüzden şu anda böyle bir sürecin yaklaşık üç dört yıl alacağını öngörmek, açıkçası gerçekçi bir yaklaşım olur diye düşünüyoruz.”
‘Ortak bir ordu oluşturulmaya çalışılıyor’
Suriye’de farklı silahlı gruplarında bir araya getirilmesi için çalışma başlatıldığını belirten Nuh Yılmaz, bunu yaparken SDG’nin durumunun soru işareti olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bir diğer sorun, tabii ki düzenli ordu meselesi. Ülkede birçok silahlı grup var ve bu silahlı gruplar tek bir yönetim altında değil. Ancak dün de Savunma Bakanlığından yapılan bir çağrıyla birlikte bütün bu grupların tek bir düzenli ordu altında birleşeceği, millî bir Suriye ordusunun oluşacağı, bunun da bütün ülkenin hem sınırlarını korumak hem de ülkede farklı alanlarda güvenliği tesis etmek için önemli olacağını bekliyoruz. Bu da tabii ki silahlı gruplarla muhatap olunacağı için önemli güvenlik riskleri barındırıyor. Biz bu sürecin büyük oranda müzakere yoluyla çözülmesinden tarafız Türkiye olarak. Bir başka konu, tabii ki SDG-PKK'nın ayrı bir blok olarak Suriye ordusu içerisinde bulunma talebi. Burada da tek bir blok hâlinde burada bulunmalarının getireceği farklı, önümüzdeki döneme dönük önemli riskler var. Çünkü, hatırlarsanız, şu andaki ya da devrilmiş olan bir önceki rejimin ülkeyi yönetmeye başlaması da bir darbe süreciyle gerçekleşmişti ve bu ülkeyi belli bir süre yönetmiş olan bir Batılı ülkenin ülke içerisinde iç savaş çıkarmaya dönük, mezhepçi birtakım uygulamalarından dolayı ülke içerisinde belli işler belli mezhebî gruplara verildi ve bunun yarattığı bir blok oluştu Suriye ordusu içerisinde ve sonra bunların gerçekleştirdiği bir darbeyle altmış yıl süren bir sorun yaşandı.”