https://anlatilaninotesi.com.tr/20250114/1092670160.html
‘Kuzey Buz Denizi üzerinden deniz ticaret yolunun açılması, Amerikan hegemonyasının en büyük silahını elinden aldı’
‘Kuzey Buz Denizi üzerinden deniz ticaret yolunun açılması, Amerikan hegemonyasının en büyük silahını elinden aldı’
Sputnik Türkiye
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'e göre Donald Trump'ın Grönland planının sebebi, Rusya'nın Arktik bölgesinde açtığı Kuzey Deniz Yolu. ABD'nin deniz hegemonyasına... 14.01.2025, Sputnik Türkiye
2025-01-14T16:04+0300
2025-01-14T16:04+0300
2025-01-15T16:43+0300
eksen
radyo sputnik
radyo
radyo
donald trump
theodore roosevelt
franklin roosevelt
ukrayna
abd
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/01/0e/1092670330_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_2cfffaaaa1b8bba26ce410f79aac7dce.jpg
Ceyda Karan'la Eksen
Sputnik Türkiye
Ceyda Karan'la Eksen
ABD'nin 47. başkanı seçilen Donald Trump, daha koltuğa oturmadan bir dizi açıklama ile uluslararası politikasına ilişkin mesajlar verdi.Öncelikle Kanada'nın "51. ABD Eyaleti" olması yönünde mesajlar yayınlayan Trump, daha sonra Truth Social üzerinden Meksika Körfezi'nin adının "Amerikan Körfezi" olarak değiştirilmesini arzuladığını dile getirdi. Meksika'dan sonra Panama'yı da hedef alan Trump, Panama Kanalı'nda Çin nüfuzunun arttığını öne sürerek kanalın ABD kontrolüne geçmesi gerektiğini savundu.Fakat Trump'ın en çok ses getiren çıkışı, bir NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkesi olan Danimarka'ya bağlı Grönland ile ilgili yayınladığı açıklamalar oldu. Donald Trump, stratejik bir konumda yer alan, nadir elementler ve gaz rezervleri açısından zengin Grönland'ın ABD kontrolüne girmesi gerektiğini ifade etti. Danimarka'nın ve Grönland'ın ilk tepkileri sert olsa da son yapılan açıklamada ABD ile işbirliğine hazır olduklarını belirttiler.Öte yandan Biden yönetiminin görevini bırakmasına altı gün kala Ukrayna, TürkAkım boru hattına saldırı düzenledi. Hattın Rusya'nın Krasnodar bölgesinde yer alan bir ölçüm istasyonuna Ukrayna ordusu tarafından 9 adet kamikaze dron fırlatıldı. Rus hava savunma sistemleri saldırıyı engelledi ve hattın kullanımının sürdüğü bildirildi. TürkAkım, özellikle Kuzey Akım sabotajı ve Ukrayna'nın Avrupa'ya gaz akışını kesmesinin ardından Avrupa'ya gaz sevkiyatı sağlayan tek boru hattı konumuna gelmişti.Donald Trump’ın Grönland stratejisinin arka planını, Ukrayna’nın TürkAkım boru hattına düzenlediği saldırıyı, Trump’ın kabinesinin Türkiye için anlamını ve küresel deniz jeopolitiğindeki dengeleri, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ile konuştuk.‘Kuzey Buz Denizi üzerinden deniz ticaret yolunun açılması, Amerikan hegemonyasının en büyük silahını elinden aldı’Cem Gürdeniz’e göre Rusya Federasyonu’nun Kuzey Deniz Yolu’nu açmasıyla birlikte Donald Trump, ABD’nin Kuzey Kutbu çevresindeki etkisini artırmaya niyetlendi. Deniz taşımacılığı üzerindeki mutlak hakimiyetin ABD’nin en büyük hegemonya kozu olduğunu aktaran Emekli Tümamiral Gürdeniz, Anglosakson imparatorlukları tarihinde ilk defa alternatif bir güzergahın kullanıma açılabildiğini ifade etti:‘Ukrayna’da yaşanan büyük bir ABD mağlubiyeti. ABD orada çok net kaybetti’Donald Trump’ Rusya’nın Arktik’teki başarısını dengelemek için Grönland planını ortaya koyduğunu belirten Gürdeniz, diğer yandan Biden döneminde ABD’nin yaşadığı Ukrayna yenilgisi sonrası Trump’ın “Amerika’yı tekrar büyük yapma” mottosuyla da siyasi bir ivme yakaladığını dile getirdi:‘İlk defa İsrail’in dışında Amerikan jeopolitiğinin düşünüldüğünü görüyoruz’ABD’de devlet adamlarının profilinin Soğuk Savaş’ın bitiminden bu yana ciddi şekilde düştüğünü aktaran Gürdeniz, özellikle 1991’den bu yana ABD jeopolitiğinin İsrail’in güvenliği çerçevesinde şekillendiğini belirtti. Emekli Tümamiral Gürdeniz’e göre Trump’ın Grönland-Kanada-Meksika çıkışı, 30 senenin ardından ilk defa ABD jeopolitiği esas alınarak ortaya konulmuş bir politika anlamına geliyor:‘Trump’ın kurduğu kabine esasında bugüne kadarki en ultra-siyonist kabine’Donald Trump kabinesinde çok fazla siyonist isim bulunduğuna dikkat çeken Cem Gürdeniz, Trump’ın iç siyaset dengelerini korumak ve kendisine manevra alanı açmak için bu tür bir girişimde bulunmuş olabileceği değerlendirmesinde bulundu:‘HTŞ Şam’ı ele geçirdiğinde o harbin sisleri arasında Türkiye, YPG’ye müdahalede bulunmalıydı’Türkiye’nin YPG/PYD’ye karşı 8 Aralık’ta Şam’da rejim değişikliği olduğu vakit müdahalede bulunması gerektiğini kaydeden Emekli Tümamiral Gürdeniz, Trump döneminde Türkiye lehine gelişmeler olacağı konusundaki şüphelerini dile getirdi:‘Kuzey Akım boru hattındaki saldırıya benzer bir motif TürkAkım saldırısında var’Ukrayna’nın TürkAkım boru hattının Rusya’nın Krasnodar bölgesindeki gaz ölçüm istasyonlarına yaptığı dron saldırısına derhal en üst düzeyden kınama getirilmesi gerektiğini vurgulayan Gürdeniz, diğer yandan Türkiye’nin boru hattını her anlamda koruyacağını en hızlı şekilde ilan etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Emekli Tümamiral Gürdeniz, Ukrayna’nın ve ABD’nin Kuzey Akım boru hattındakine benzer bir akıl ile yürüttüğü bu saldırının sebebinin, Trump 20 Ocak’ta koltuğa oturduktan sonra Ukrayna’nın durumunun daha da kötüye gideceği olduğunu kaydetti:
ukrayna
abd
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/01/0e/1092670330_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_4a8ecd87d05d63a4a1ea855573704115.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, donald trump, theodore roosevelt, franklin roosevelt, ukrayna, abd, nato
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, donald trump, theodore roosevelt, franklin roosevelt, ukrayna, abd, nato
‘Kuzey Buz Denizi üzerinden deniz ticaret yolunun açılması, Amerikan hegemonyasının en büyük silahını elinden aldı’
16:04 14.01.2025 (güncellendi: 16:43 15.01.2025) Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'e göre Donald Trump'ın Grönland planının sebebi, Rusya'nın Arktik bölgesinde açtığı Kuzey Deniz Yolu. ABD'nin deniz hegemonyasına ciddi bir darbe vurulduğunu kaydeden Gürdeniz, Trump'ın durumu eşitlemek için Kanada ve Grönland'ı etki alanına almak istediğini kaydetti.
ABD'nin 47. başkanı seçilen Donald Trump, daha koltuğa oturmadan bir dizi açıklama ile uluslararası politikasına ilişkin mesajlar verdi.
Öncelikle Kanada'nın "51. ABD Eyaleti" olması yönünde mesajlar yayınlayan Trump, daha sonra Truth Social üzerinden Meksika Körfezi'nin adının "Amerikan Körfezi" olarak değiştirilmesini arzuladığını dile getirdi. Meksika'dan sonra Panama'yı da hedef alan Trump, Panama Kanalı'nda Çin nüfuzunun arttığını öne sürerek kanalın ABD kontrolüne geçmesi gerektiğini savundu.
Fakat Trump'ın en çok ses getiren çıkışı, bir NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkesi olan Danimarka'ya bağlı Grönland ile ilgili yayınladığı açıklamalar oldu. Donald Trump, stratejik bir konumda yer alan, nadir elementler ve gaz rezervleri açısından zengin Grönland'ın ABD kontrolüne girmesi gerektiğini ifade etti. Danimarka'nın ve Grönland'ın ilk tepkileri sert olsa da son yapılan açıklamada ABD ile işbirliğine hazır olduklarını belirttiler.
Öte yandan Biden yönetiminin görevini bırakmasına altı gün kala Ukrayna, TürkAkım boru hattına saldırı düzenledi. Hattın Rusya'nın Krasnodar bölgesinde yer alan bir ölçüm istasyonuna Ukrayna ordusu tarafından 9 adet kamikaze dron fırlatıldı. Rus hava savunma sistemleri saldırıyı engelledi ve hattın kullanımının sürdüğü bildirildi. TürkAkım, özellikle Kuzey Akım sabotajı ve Ukrayna'nın Avrupa'ya gaz akışını kesmesinin ardından Avrupa'ya gaz sevkiyatı sağlayan tek boru hattı konumuna gelmişti.
Donald Trump’ın Grönland stratejisinin arka planını, Ukrayna’nın TürkAkım boru hattına düzenlediği saldırıyı, Trump’ın kabinesinin Türkiye için anlamını ve küresel deniz jeopolitiğindeki dengeleri, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ile konuştuk.
‘Kuzey Buz Denizi üzerinden deniz ticaret yolunun açılması, Amerikan hegemonyasının en büyük silahını elinden aldı’
Cem Gürdeniz’e göre Rusya Federasyonu’nun Kuzey Deniz Yolu’nu açmasıyla birlikte Donald Trump, ABD’nin Kuzey Kutbu çevresindeki etkisini artırmaya niyetlendi. Deniz taşımacılığı üzerindeki mutlak hakimiyetin ABD’nin en büyük hegemonya kozu olduğunu aktaran Emekli Tümamiral Gürdeniz, Anglosakson imparatorlukları tarihinde ilk defa alternatif bir güzergahın kullanıma açılabildiğini ifade etti:
“Trump’ın mottosu neydi? ‘Amerika’yı tekrar büyük yapmak’.Theodore Roosevelt ve ondan önceki bazı başkanlar gibi, ayrıca 1945 sonrası kurulan düzende Franklin Roosevelt ve Truman gibi Trump da tarihte bir iz bırakmak istiyor. Ayrıca Kuzey Amerika’yı ağırlık merkezi yaparak Grönland, Kanada ve Meksika’ya vurgu yapıyor. ‘Avrupa’nın da NATO için savunma harcamalarını yüzde 2’den yüzde 5’e çıkartmalarını istiyor. Ortadoğu’ya barış getireceğini söylüyor. Çin’le dengelemeyi de Amerika’yı büyüterek sağlayacağı görüşünü savunuyor. Rusya ile savaşı kışkırtma, Rusya’yı nükleer silah kullanacak aşamaya getirme gibi konularda Biden ve Blinken’ı yerden yere vuruyor Trump. İki yıl önceki konuşmaları yenilir yutulur gibi değil. Trump önceki büyük başkanların yaptığını yapmaya çalışıyor Trump. Amerika’yı daha büyük yapabilmek için, hem jeopolitik hem ekonomik olarak bu dediği yerleri etki alanına almak istiyor. İlgi değil, etki alanı. Mesela Kanada’yı eyalet yapsa, Grönland’ı Amerika’ya bağlasa, Meksika ile bütünleşme sağlasa, aynen modern bir Monroe Doktrini gibi Kuzey Amerika’yı tamamen konsolide etmiş oluyor. Buradaki en büyük etkenlerin başında, Arktik’teki büyük kaynak pazarından pay alma yarışı ve Rusya’yı Arktik’te jeopolitik olarak dengeleme isteği geliyor. Tek taşla iki kuş vuruyor.
İlk defa Amerika tarihinde veya Pax Americana baz alınırsa Anglosakson tarihinde, 2024 Temmuz ayında ‘Bu bir devrim’ dediğim bir olay yaşandı. İlk defa bir konteyner gemisi, St. Petersburg’dan kalktı ve hiç durmadan, yerine göre 16 mil süratle, 8 bin konteyneri Şanghay’a getirdi. Hiç durmadı. Muazzam bir olaydı. Bu, 20-30 yıl öncesine kadar hayal bile edilemiyordu. Şimdi bu mümkün. Kuzey Buz Denizi üzerinden deniz ticaret yolunun açılması, Anglosakson veya Amerikan hegemonyasının en büyük silahını elinden aldı. Bu silah, deniz ulaştırmasını kontrol etmekti. Bunu kontrol eden dünya ticaretini, ticareti kontrol eden de dünyayı kontrol eder. Bu kadar basit bir denklem. Bu büyük bir panik yarattı. Kuzey Buz Denizi veya Arktik Okyanusu dedikleri yerdeki suların neredeyse yüzde 50’si Rusya’nın kontrolünde. Bu, çok ciddi bir miktar. Grönland’ın kontrolü yüzde 16, Kanada’nın yüzde 28. Amerika’nın ise yüzde 1. Kanada ve Grönland’ı Amerika kaparsa, neredeyse Rusya ile denk bir Arktik Okyanusu kontrolüne sahip olacak. Trump bunu açıkça söyleyecek değil. Eğer ABD’de de jeopolitik düşünen bir ‘derin devlet’ varsa, muhakkak ki bunun hesabını yapıyorlardır.”
‘Ukrayna’da yaşanan büyük bir ABD mağlubiyeti. ABD orada çok net kaybetti’
Donald Trump’ Rusya’nın Arktik’teki başarısını dengelemek için Grönland planını ortaya koyduğunu belirten Gürdeniz, diğer yandan Biden döneminde ABD’nin yaşadığı Ukrayna yenilgisi sonrası Trump’ın “Amerika’yı tekrar büyük yapma” mottosuyla da siyasi bir ivme yakaladığını dile getirdi:
“Amerikalı Emekli Amiral James G. Stavridis’in ‘Sea Power’ yani ‘Denüz Gücü’ adlı bir kitabı var 4 sene evvel çıkardığı. Orada Grönland yazıyor zaten. ABD’de şu an emekli kara kuvveti generallerinden, Trump aleyhinde konuşanlar var. Fakat denizcilerden pek çıkmıyor. Neden çıkmıyor? Çünkü denizciler, Amerikan jeopolitiğinin esasının deniz olduğunu görüyor. Denizde muazzam bir gerileme yaşadıkları için bir de onlar ABD’yi eleştirmek istemiyor. Denizde ABD, tarihinin en geri dönemine düştü. O yüzden Rusya’nın Arktik’teki başarısını dengelemek için Trump’ın Grönland çıkışı çok doğal. Peki bu iş nasıl kotarılacak? Çünkü Danimarka ile ABD’yi hem NATO’da hem ikili ilişkilerde karşı karşıya getirebilir. Danimarka kadar ABD’ye ve İngiltere’ye sadık bir devlet bulamazsınız. Bu tabii NATO içindeki dengeleri de altüst edecek. Ayrıca büyük abi böyle yapınca, diğer abi Çin’e bakacaklar. Bu, farkında olmadan Çin ile yakınlaşmaya sebep olabilir. ABD şu anda ne yapıyor? Dikkat edelim. Biden dönemi bitti. Biden geçen günlerdeki ayrılış konuşmasında tamamen propaganda kapsamlı gerçek dışı bir konuşma yaptı. Sonra CNN International’da iki yorumcu çıktı. Biri Foreign Policy’den. Adamın konuşmasını kestiler. Adam yerden yere vurdu Biden’ı. Amerika’nın itibarından bahsetti, Gazze’ye değindi. Burada tabii dikkat ederseniz açılışı Blinken’a yaptırdılar. Çünkü Blinken, Biden’ın zayıf yönlerini feci şekilde kullandı. Ben Rusya-Ukrayna krizi başta olmak üzere Blinken’ın hiç Biden’a danışmadan tek başına karar aldığını düşünenlerdenim. O bakımdan bu dönemde, Trump’ın çıkışlarının bir özelliği de şu: Biden döneminde Ukrayna’da yaşanan büyük bir ABD mağlubiyeti. ABD orada çok net kaybetti. Daha geçen hafta Ukrayna’nın en büyük lityum madeni Rusya’nın kontrolüne geçti. Trump’ın Amerika’yı büyütme çıkışları tam da bu mağlubiyetlerin üstüne geldi.”
‘İlk defa İsrail’in dışında Amerikan jeopolitiğinin düşünüldüğünü görüyoruz’
ABD’de devlet adamlarının profilinin Soğuk Savaş’ın bitiminden bu yana ciddi şekilde düştüğünü aktaran Gürdeniz, özellikle 1991’den bu yana ABD jeopolitiğinin İsrail’in güvenliği çerçevesinde şekillendiğini belirtti. Emekli Tümamiral Gürdeniz’e göre Trump’ın Grönland-Kanada-Meksika çıkışı, 30 senenin ardından ilk defa ABD jeopolitiği esas alınarak ortaya konulmuş bir politika anlamına geliyor:
“ABD’yi yönetenlerin profili, Soğuk Savaş bittikten sonra ciddi şekilde düştü. Tüm dünyada bu sorun var. Çoğu yerde oligarşik bir yapının veya küresel sermayenin istediği kişilerin iktidara geldiğini görüyoruz. Amerika da bundan payını aldı. ABD’nin en büyük sorunu, niteliksiz devlet adamları. Trump’ın Savunma Bakanı adayı Hegseth var. Böyle bir şey nasıl olabilir? 44 yaşında, cinsel taciz suçlamaları var, Fox’ta program yapıyor. Irak Savaşı döneminde kısa dönem bir askerliği var ve bu adam, bütçesi 1 trilyon dolar olan bir bakanlığı alıyor. Bu bakanlığın elinde nükleer silahlar var. Ne diyebiliriz ki? Eskiden böyle değildi. Geçmiş Amerikan Savunma Bakanları’nın çoğu emekli orgeneral veya oramiral idi. Veya doktorası olan, çok iyi yetişmiş devlet adamlarıydı. Bugün ne olacağını kestirmek de zor. Neoliberalizmin kalitesizleştirme, düzeysizleştirme ve vasatın altına indirme politikası sonucu ABD bu hale geldi. Bana sorarsanız her şey 12 Ocak 1991’de Kuveyt’e müdahale ile başladı. O tarihten sonra ABD, jeopolitik anlamda rotasını şaşırdı. ‘Ben neymişim? Çok büyük bir gücüm. İstediğim her şeyi yaparım ve tüm dünya buna uymak zorunda’ dedi. Bugün ABD, örnek alınan, özenilen ve rota alınan bir deniz feneri değil. Herkes Amerika’dan korkuyor ve kaçıyor. ABD ya ambargo uyguluyor, ya savaş çıkartıyor, ya da turuncu devrim çıkartıyor.
Romanya’da Georgescu cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunu açık ara kazandı, anayasa mahkemesi karar aldı izin vermedi. İstediklerini iktidara getirip istediklerini indiriyor. Büyük bir devlet böyle olamamalıydı. Çin ise Kuşak ve Yol projesi yapıyor. Çin trilyonlarca dolar yatırımla yollar, köprüler yapıyor. Kimseyi mafya babası kimliğiyle tehdit etmiyor. Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2019’da yazdığı mektubu hatırlayın. Ben o mektubu ilk gördüğümde kamera şakası zannettim. Böyle bir üslup kullanılır mı? Bunun gibi herkese yapıyor. Macron’un koluna girip tehdit ediyor. Elon Musk denilen adamı da gördünüz. Avrupalı ülkelere hakaret ediyor. Büyük devletler böyle çöküşe geçiyor. Roma da böyle çöktü. ‘Çok güçlüyüm’ diyorlar ama değiller. Bunu anlayamıyorlar. Ahlaki değerlerini yitirdiler. Buradaki en büyük etmen de 1991’den sonra Amerikan jeopolitiğinin İsrail etkisine girmesi. Dikkat ederseniz 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra gerçekleştirilen faaliyetlerin hepsi İsrail’in güvenliğiyle ilgiliydi. Trump ilk defa kendisiyle ilgili bir şey isteyerek Grönland’ı, Kanada’yı, Meksika’yı istedi. Dikkat edin: İlk defa İsrail’in dışında Amerikan jeopolitiğinin düşünüldüğünü görüyoruz. Bu ayrımı iyi görmek lazım.”
‘Trump’ın kurduğu kabine esasında bugüne kadarki en ultra-siyonist kabine’
Donald Trump kabinesinde çok fazla siyonist isim bulunduğuna dikkat çeken Cem Gürdeniz, Trump’ın iç siyaset dengelerini korumak ve kendisine manevra alanı açmak için bu tür bir girişimde bulunmuş olabileceği değerlendirmesinde bulundu:
“Trump’ın kurduğu kabine esasında bugüne kadarki en ultra-siyonist kabine. Bunun adını koyalım. Peki niye böyle bir seçim yaptı? Tahminimce şöyle bir anlaşmaya verildi: Yahudi lobisi AIPAC var. AIPAC, Amerika’da ‘yabancı istihbarat elemanı’ olarak kabul edilmiyor. Buna ilk karşı çıkan J.F. Kennedy idi. AIPAC çok güçlü. Amerikan Yahudileri Birliği gibi bir şey. Her yerde etkili: Finansta, medyada, akademide... Trump, bu etkiyi bir anda ortadan kaldıramaz. Damadı zaten Yahudi. Bir de kendi döneminde İbrahim Antlaşmaları ile İsrail’in tanınması sürecini başlattı. Ayrıca Obama zamanında yapılan İran nükleer antlaşmasını iptal eden bir adam. Fakat tüm bunlara rağmen, Ortadoğu’ya barış getireceğini söyledi. Bugün CNN International’a baktığımda, Gazze’de ateşkese yakın olunduğu söyleniyor. İsrail gazetesi Haaretz’den birkaç kişi konuştu. ‘Bunu Trump’a borçluyuz. Trump tiki tarafı da ehdit etti’ diyor. Ateşkes olmazsa kıyametin kopacağını söyledi. Peki onu nasıl yapacak? Hamas’ı ve Lübnan’ı, Amerikan uçakları mı bombalayacak? Tam Trump’a göre bir açıklama olmuş. Bana göre Trump, müesses nizamı elimine etmeye çalışırken Yahudi sermayesi ve lobisi dengesini de korumaya çalışıyor. Zaman gösterecek. Çok zor. Kaliforniya’daki yangını görüyorsunuz. Koskoca Amerika yanıyor. 300 milyar dolar zarar var. Neredeyse Ukrayna’ya 3 yılda yapılan yardıma denk bir oranda zarar var. Orada insanlara yardım edemiyorlar şu anda. Bugün yine bir skandal oldu. Sigortaların çoğunun ödenmeyeceği ortaya çıktı. Şimdi herkes günah keçisi arıyor. Oradaki su rezervlerinin sahibi İsrailli bir toprak sahibi. Herkes ona yükleniyor. Her şey iç içe. O yüzden Amerika’daki dengeleri tahmin edebilmek çok zor.”
‘HTŞ Şam’ı ele geçirdiğinde o harbin sisleri arasında Türkiye, YPG’ye müdahalede bulunmalıydı’
Türkiye’nin YPG/PYD’ye karşı 8 Aralık’ta Şam’da rejim değişikliği olduğu vakit müdahalede bulunması gerektiğini kaydeden Emekli Tümamiral Gürdeniz, Trump döneminde Türkiye lehine gelişmeler olacağı konusundaki şüphelerini dile getirdi:
“Türkiye, Amerika, İngiltere, İran, Rusya, Fransa ne der diye değil de kendi jeopolitik çıkarına göre düşünmek zorunda. En büyük hatamız şu ki bu 1991’de başladı: Irak’ta özerk Kürt devletinin kurulmasına izin verdik. Erbil’de, Süleymaniye’de muazzam yatırımlar yaptık. Orada bir dönemde 5 bin Türk yatırımcı vardı. KKTC’ye kimse yapmadı. Tamam orası Ortadoğu’nun ‘Paris’i’ oldu ama güneyimizde bağımsız Kürt devletinin tohumu, Türkiye’nin izniyle atılmış oldu. Türkiye, bundan ders çıkardığı için Fırat’ın doğusunda bunın tekrar yaşanmasın istemiyor. Çok haklı. Fakat sadece konuşmakla olmaz. HTŞ denilen kökü cihatçı olan silahlı grup Şam’ı ele geçirdiğinde, Türkiye harbin sisleri arasında müdahale etmeliydi. Bunu yapmadı Türkiye. Bana göre yapması gerekirdi. Otorite boşluğu varken Türkiye, defacto bir durum yaratabilirdi. Geçenlerde Roma’da Suriye’nin geleceği ile ilgili toplantı olmuş. Türkiye’yi çağırmadılar. İşler pek Türkiye’nin lehine değil. 2019 mektubunu da düşünürsek, bir de yeni gelecek dışişleri bakanı Rubio’yu düşünürsek, Trump başa geçince de çok olumlu bir gelişme olacağını söylemek zor olur.”
‘Kuzey Akım boru hattındaki saldırıya benzer bir motif TürkAkım saldırısında var’
Ukrayna’nın TürkAkım boru hattının Rusya’nın Krasnodar bölgesindeki gaz ölçüm istasyonlarına yaptığı dron saldırısına derhal en üst düzeyden kınama getirilmesi gerektiğini vurgulayan Gürdeniz, diğer yandan Türkiye’nin boru hattını her anlamda koruyacağını en hızlı şekilde ilan etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Emekli Tümamiral Gürdeniz, Ukrayna’nın ve ABD’nin Kuzey Akım boru hattındakine benzer bir akıl ile yürüttüğü bu saldırının sebebinin, Trump 20 Ocak’ta koltuğa oturduktan sonra Ukrayna’nın durumunun daha da kötüye gideceği olduğunu kaydetti:
“Ukrayna’nın TürkAkım saldırısına tepki verilmesi gerekiyor. Bunu tartışmaya dahi gerek yok. Sizin enerjinizin yüzde 40’ı suyun altından geliyor kuzeyden. En son Amerika’nın aldığı çok şiddetli yeni yaptırım kararlarında, Gazprom’u yaptırımların dışında tutmuşsunuz. Bu, Türk diplomasisi açısından büyük bir başarı. Diğer yandan Ukrayna’nın kalkıp bir haydut devlet gibi Türkiye’nin ve Avrupa’nın çıkarlarını etkileyen doğal gaz boru hattına bir saldırı yaptığını görüyoruz. Kaldı ki Ukrayna, geçtiğimiz günlerde Avrupa’ya giden doğalgaz hattını kesti. Bu yaşananlar ABD enerji ihracatı için büyük bir başarı. Amerika bugün, sıvılaştırılmış doğalgazı, Rus gazına göre 3 kat pahalıya Avrupa’ya satıyor. Almanların düştüğü duruma ben artık anlam veremiyorum. Trajikomik diyenler olabilir fakat bu Alman halkı için tam bir dram. 10 milyar dolar yatırım yaptıkları kuzey akım doğal gaz boru hattı vardı. ABD ve ortakları havaya uçurdu. Seymour Hersch yazdı bunu çok net şekilde. İngiliz, Amerikan, Alman, Danimarka ve Polonyalı deniz komandoları kullanıldı dedi. Sonra gariban, Ukraynalı yelkenli bir teknenin üstüne suçu attılar. Şimdi aynı motif var TürkAkımı saldırısında. Kuzey Akım boru hattını imha etme iradesi neyse, Ukrayna’ya verilen Anglosakson akıl, bir NATO ülkesine en büyük enerjinin geldiği yere 8-10 dron ile saldırıyor. Aynı mantık var. Burada bu irade var. Türkiye, Ukrayna’yı en sert şekilde protesto etmeli. Mavi Akım için de aynı şey söylenebilir. Türkiye, en yüksek düzeyde boru hatlarını koruyacağını ilan etmeli. Ukrayna, son 6 günde yani Trump koltuğa oturana kadar ne yaparsa yanına kâr kalacağını düşünüyor. Trump istese de istemese de savaşın sonuna geliniyor. Ukrayna’nın artık dayanacak gücü kalmadı. Kaliforniya yangınından sonra Ukrayna’ya yardım Trump tarafından kesilirse, durumları facia olacak. Umarız ki en kısa sürede ateşkese karar verirler. Ama ben Gazze’deki ateşkesin sağlanmasının, Ukrayna’dan çok daha hızlı olacağını düşünüyorum. Ukrayna’da irade Rusya’da. Rusya kazanan taraf. Kazanan taraf da kolay kolay bu kadar acı çektikten sonra, bu kadar yaptırıma uğradıktan sonra ‘derhal bu işi yapalım’ demez.”