Bakan Tunç: Terörle mücadeleden taviz vermeden bu ülkenin birlik ve beraberliğini daha da kuvvetlendireceğiz
20:30 29.12.2024 (güncellendi: 20:31 29.12.2024)
© AA / Cem TekkeşinoğluAdalet Bakanı Yılmaz Tunç
© AA / Cem Tekkeşinoğlu
Abone ol
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç terörle mücadeleden taviz vermeden birlik ve beraberliği daha da kuvvetlendireceklerini söyledi. Bakan Tunç, "Ülkemizi terörün her türlüsünden arındıracağız" dedi.
Adalet Bakanı Tunç, AK Parti Pendik 7. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada terörle mücadele ve Suriye konularına değindi. Muhalefete eleştiriler yönelten Tunç, AK Parti'nin kuruluş dönemiyle bugüne dair değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti'nin siyasi mühendislikle bir masa etrafında toplanılarak kurulmadığını belirten Tunç, "2001 yılında AK Parti'mizi millet kurdu. 1990'lı yıllar boyunca parlamenter sistemin neden olduğu sorunlardan usanan milletimiz, ekonomik krizlerden, siyasi krizlerden, PKK'dan, anarşiden, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından usanan milletimiz, 'Bu ülkenin sorunlarını çözse çözse Recep Tayyip Erdoğan çözer demiş.' ve adeta AK Parti'nin kurulmasını zorlamıştır. 2001'de AK Parti bir millet hareketi olarak kurulmuştur" ifadelerini kullandı.
Tunç, AK Parti'nin, iktidarının ilk döneminde yaptığı hizmetleri anlatarak, partilerinin 367 krizi, kapatma davası, MİT Müsteşarı'nın tutuklanmaya çalışılması, Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık'ta emniyet yargı darbe girişimi, Kobani olayları ile karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
'Libya'ya asker göndermemiş olsaydık, Doğu Akdeniz işgal edilmiş olurdu'
Bakan Tunç, Doğu Akdeniz'in küresel güçler tarafından işgal edilmeye kalkışılması üzerine, kendilerinin Libya'ya asker gönderme tezkeresini Meclis'e getirdiklerini, muhalefetin buna karşı çıktığını söyleyerek şunları ifade etti:
"Eğer biz o gün muhalefetin dediğini doğru kabul edip Libya'ya asker göndermemiş olsaydık, Doğu Akdeniz işgal edilmiş olurdu. Suriye'de iç karşılık başladığında, 'Suriye'nin bölünüp parçalanması en çok bize zarar verir ve orada bir terör devletinin oluşmasını istemiyoruz.' dedik. O nedenle 'Suriye'de olmamız lazım, güvenli bölge oluşturmamız lazım' dedik. Askerimizi Suriye'ye göndermemiz gerekir dediğimizde, asker gönderme tezkeresi Meclise geldiğinde muhalefet ne dedi? Cumhuriyet Halk Partisi ne dedi? 'Suriye'de ne işimiz var.' demedi mi? Eğer, 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var.' diyen muhalefetin sözüne baksaydık, orada bir terör devletinin oluşumuna engel olabilir miydik? Olamazdık."
Muhalefetin, "Suriyelilerin Türkiye'de ne işi var" şeklinde bir propaganda yaptığını söyleyen Bakan Tun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son gelişen durumda da Suriye'nin birlik beraberliği, bütünlüğü ve orada bir terör devletinin oluşumunu engelleyen bir noktada, Türkiye'nin dış politikası bugün takdir kazandı. İnsancıl, insani, hakkaniyete ve adalete dayanan dış politikayla yolumuza devam edeceğiz. Hep doğrunun yanında olmaya devam edeceğiz, yanlışa hayır diyeceğiz. Maalesef bu ülkenin muhalefeti hep yanlışı tavsiye etti. Güzel işlere hep karşı geldi, hep karaladı, hakaret siyaseti yaptı."
'Bu millet hakaret siyasetine itibar etmez, elinin tersiyle iter'
Bakan Tunç, hakaret siyaseti yapmakla bir yere varılamadığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Bu millet hakaret siyasetine itibar etmez, elinin tersiyle iter. İcraat, kalkınma, eser siyasetine evet der. O nedenle 22 yıldan bu yana Recep Tayyip Erdoğan'ı, AK Parti'yi, şimdi de Cumhur İttifakı'yla beraber iktidarda tutmuştur. İnşallah ülkemizi terörün her türlüsünden arındıracağız. Huzurlu bir geleceğe milletimizi kavuşturacağız. Elimizdeki tüm araçları kullanarak, hukukun içinde bunu yapacağız. Terörle mücadeleden taviz vermeden, bu ülkenin birlik ve beraberliğini daha da kuvvetlendireceğiz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Laz'ıyla hangi ırktan olursa olsun hep beraber biz Türk milletiyiz. Milletçe birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendirerek, gerek içte gerek dışta daha güçlü bir Türkiye'yi, Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz."