Diyanet'ten 'yılbaşı' uyarısı: 'Kendimizi, ailemizi, gençlerimizi ve çocuklarımızı koruyalım'
© AACamii, hutbe

© AA
Abone ol
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu haftaki Cuma hutbesinin konusu 'Milli ve manevi değerler' olurken hutbede, "Dinimizde asla yeri olmayan batıl inançlardan, yanlış tutum ve davranışlardan kendimizi, ailemizi, gençlerimizi ve çocuklarımızı koruyalım" cümlesine yer verildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesinde ''Milli ve manevi değerler' konusuna yer verildi.
Camilerde Cuma namazı öncesinde verilen hutbede, "Milletleri güçlü kılan, onları emin adımlarla geleceğe taşıyan temel unsur; milli ve manevi değerlerine bağlı kalmalarıdır. Kendi değerlerinin yerine başkalarının değerlerini, kendi sembollerinin yerine başkalarının sembollerini benimseyen milletler ayakta duramazlar. Kendi medeniyetini unutup yabancı kültürlerin etkisi altına giren toplumlar; tarihlerini, dillerini, dinlerini ve kimliklerini kaybederler. Nitekim Peygamber Efendimizin (s.a.s), 'Kim bir kavme benzerse o da onlardandır' uyarısı hepimiz için önem arz etmektedir. Bu sebepledir ki, dinimiz ve geleneğimizle hiçbir bağı olmayan, İslam dışı geleneklerden kalan figürlere özenmek, onlar gibi giyinmek, onlar gibi hediyeler dağıtmak, inancımıza aykırıdır, yanlıştır" cümlesi kaydedildi
İnsanları hak ve hakikate davet eden bir peygamberin doğumunun, onun getirdiği değerlere aykırı olarak kutlanamayacı belirtilen hutbede, helal haram ölçülerine riayet edilmeyen ve mahremiyet sınırlarını aşan her türlü eğlence ve davranışın inanca aykırı ve günah olduğunun altı çizildi.
'Kendimizi, ailemizi, gençlerimizi ve çocuklarımızı koruyalım'
Okunan hutbe şu cümlelerle sonlandırıldı:
Hangi sebeple olursa olsun, masumları katledenlere destek verenlerin sattıkları ürünlerle hediyeleşmek, başta Gazze şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak kadar ağır bir vebaldir. Şu hususu da asla unutmayalım ki, kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren kumarı, aile ve toplumu temelinden sarsan zinayı, aklı ve iradeyi devre dışı bırakan uyuşturucu maddeleri, mutsuzluktan başka getirisi olmayan piyango ve diğer şans oyunları gibi haramları, yılbaşı kutlamaları dâhil hiçbir eğlence ve kutlama helal ve meşru hale getiremez. Müslümanların, değerleri ve inançlarıyla uyuşmayan söz konusu yanlışlara düşmelerinin sebebi; dünyevileşmeleridir, ilahi ölçülerden uzaklaşmalarıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: 'İçinizden öyleleri olacak ki, önceki kavimlerin âdetlerini karış karış, arşın arşın takip edecekler. Hatta onlar bir kertenkele deliğine girseler bile peşlerinden oraya girecekler.' Öyleyse, bizi biz yapan ve bizi ayakta tutan değerlerimize sımsıkı sarılalım. Dinimizde asla yeri olmayan batıl inançlardan, yanlış tutum ve davranışlardan kendimizi, ailemizi, gençlerimizi ve çocuklarımızı koruyalım. Unutmayalım ki, Allah ve Resûlü'ne her haliyle tabi olanlar; dünyada huzura, ahirette ebedi kurtuluşa ulaşacaklardır.