https://anlatilaninotesi.com.tr/20241217/gecmisten-bugune-hava-kirliligi-17-aralik-1989da-ankarada-okullar-tatil-edildi-1091659547.html
17 Aralık 1989'da Ankara'da okulları tatil etmişti: Geçmişten bugüne hava kirliliği
17 Aralık 1989'da Ankara'da okulları tatil etmişti: Geçmişten bugüne hava kirliliği
Sputnik Türkiye
Tarihler 17 Aralık 1989'u gösterdiğinde Ankara'da hava kirliliği öyle boyutlara ulaşmıştı ki okullar tatil edilmiş ve sokaktaki insan sayısı bir hayli... 17.12.2024, Sputnik Türkiye
2024-12-17T16:48+0300
2024-12-17T16:48+0300
2024-12-17T17:01+0300
yaşam
hava
meteoroloji
haberler
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0c/11/1091659184_0:40:751:462_1920x0_80_0_0_d3cfeb141541baee5bf9505718d970cd.jpg
Havanın kirliliği zaman zaman gündemden düşse de tüm dünyanın değişmeyen sorunu. Kirlilik insan sağlığına zararlı boyutlara ulaştığında hükümetler daha keskin adımlar atıyor. Bu tarihlerden biri de 17 Aralık 1989 yılı. Ankara'da 25 yıl önce bugün hava kirliliği sebebi ile okullar tatil edilmişti. Soluduğumuz hava nelerden oluşuyor?Soluduğumuz hava, sağlığımız üzerinde doğrudan etkilidir. Temiz hava içerisinde yaklaşık olarak yüzde 78 azot, yüzde 21 oksijen ve yüzde 1 oranında da diğer gazlar, toz, su buharı gibi maddeler bulunur. Ayrıca atmosfer kütlesinin %0,25’i su buharıdır. Ancak bu doğal bileşimin bozulması ya da havada bulunmaması gereken zararlı maddelerin atmosfere karışması, hava kirliliği olarak tanımlanır.Hava neden kirleniyor?Hava kirliliği, nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşmenin bir sonucu olarak giderek artmakta ve yerel etkilerin ötesine geçerek küresel bir sorun haline gelmektedir. Özellikle trafik, ulaşım, sanayi ve ısınma gibi insan kaynaklı faaliyetler bu kirliliğin başlıca nedenleridir. Meteoroloji, topografik yapı ve kimyasal dönüşüm süreçleri de hava kalitesi üzerinde etkili olmaktadır. Zaman, mekân, maruziyet süresi ve konsantrasyona bağlı olarak hava kirleticilerinin insan sağlığına ve çevreye olan etkileri değişkenlik göstermektedir.Hava kirliliği krizleriPeki hava kirliliğinin zirveye ulaştığı ve endişe yarattığı tarihler neler?18. yüzyılda Sanayi Devrimi’yle birlikte hava kirliliği, tehlikeli boyutlara ulaştı. Kömür tüketiminin artışı, fabrikaların genişlemesi ve kentleşme, birincil kirleticilerin atmosferde yoğunlaşmasına yol açtı. İlk olarak şehirlerde görülen bu kirlilik, zamanla ülkeler arasında yayılarak küresel bir sorun haline geldi.Sanayi devrimini takip eden dönemde hava kirliliğinin etkileri, toplu ölümlerle kendini gösterdi:1930, Belçika - Muese Vadisi: 60’tan fazla insan öldü.1948, ABD - Donora: 14.000 kişilik kasabada 7.000 kişi hastalandı, 20 kişi hayatını kaybetti.1952, İngiltere - Londra: Yoğun sis ve kirlilik sonucu 12.000 kişi yaşamını yitirdi.Bu trajik olaylar, hava kirliliğinin yalnızca çevresel bir sorun olmadığını, aynı zamanda halk sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu ortaya koydu. Hükümetler bu sorunla mücadele için yasal düzenlemeler yapmaya başladı.Türkiye'de hava kirliliğiTürkiye’de özellikle 1960’lı yıllardan itibaren hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. İstanbul’da Boğaz, adeta bir sis perdesinin ardında kaybolurken, Ankara’da okullar tatil ediliyor; halk, nefes almakta zorlanıyordu.1980'li yıllarda kalitesiz yakıt kullanımı, olumsuz hava koşulları ve rüzgâr eksikliği, Ankara'yı hava kirliliğinden en çok etkilenen şehirlerden biri haline getirdi. O kadar ki 17 Aralık 1989'da okullar tatil edildi ve sokakta maske kullanmak zorunlu hale geldi. Tek-çift plakalı araç sistemi gibi önlemler alındı. Gazeteler, “Havadaki arsenik Bayrampaşa’yı tehdit ediyor”, “Bursa’da kirli hava tatili” gibi manşetlerle kirliliğin ciddiyetini vurguluyordu.Hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarında da artışa neden oldu. Yüksek oranda hava kirliliği sebepli ölümlerin ardından 1990’lı yıllara gelindiğinde çözüm için önemli adımlar atılmaya başlandı. Kirliliğin ana sebeplerinden biri olan yakıt sorunu çözülmeye çalışıldı ve doğalgaz yaygınlaşmaya başladı. 1995 sonrası dönemde doğalgaz kullanımı, sanayi tesislerinin modernize edilmesi ve hava kalitesi ölçümlerine dayalı iyileştirme çalışmaları sayesinde şehirlerde hava kalitesi gözle görülür şekilde iyileşti.İnsan sağlığı risk altındaDünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya nüfusunun yüzde 91’i, hava kirliliği seviyelerinin sağlıklı sınırları aştığı bölgelerde yaşıyor. Modern çalışmalar, hava kirliliğinin en tehlikeli unsuru olan partikül maddeye (PM) odaklanmaktadır. Özellikle çapı 2,5 mikron veya daha küçük parçacıklar insan sağlığı için ciddi bir risk oluşturmakta.En kötü hava kalitesi, özellikle Küresel Güney’de, Afrika, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya ülkelerinde görülmektedir.Hindistan kara listede2021’de dünyanın en kirli 10 şehrinden 6’sı ise Hindistan’da yer aldı. Bhiwadi, 106,2 PM2.5 ortalamasıyla listenin başında yer alırken, hava kirliliği Hindistan ekonomisine yılda 150 milyar dolara mal olmaktadır.Kirlilik sorunu nasıl çözülecek?Hava kirliliği ile mücadele, bireysel ve toplumsal düzeyde alınacak önlemlerle mümkündür. Bunlar; yeşil alanların arttırılması, sanayi tesislerinin şehir dışına taşınması, fabrika bacalarına filtreler takılması, çevre dostu ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması gibi maddeler halinde sıralanabilir.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20241206/uzmanlar-acikladi-hava-kirliligine-maruz-kalmak-kisirlik-riskini-artiriyor-1091262558.html
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2024
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0c/11/1091659184_41:0:708:500_1920x0_80_0_0_0f7ccaf407443407f9149a7fd88aef2e.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
17 aralıkta ne oldu, 17 aralık, 17 aralık ankara, hava kirliliği, hava kirliliği türkiye, ankara hava kirliliği, hava kirliliği sebepleri
17 aralıkta ne oldu, 17 aralık, 17 aralık ankara, hava kirliliği, hava kirliliği türkiye, ankara hava kirliliği, hava kirliliği sebepleri
17 Aralık 1989'da Ankara'da okulları tatil etmişti: Geçmişten bugüne hava kirliliği
16:48 17.12.2024 (güncellendi: 17:01 17.12.2024) Tarihler 17 Aralık 1989'u gösterdiğinde Ankara'da hava kirliliği öyle boyutlara ulaşmıştı ki okullar tatil edilmiş ve sokaktaki insan sayısı bir hayli azaltılmıştı. Gelişen ısınma yöntemleri ile kirlilik oranı Ankara'da azaltıldı ancak dünya için hala kritik bir problem olmayı sürdürüyor.
Havanın kirliliği zaman zaman gündemden düşse de tüm dünyanın değişmeyen sorunu. Kirlilik insan sağlığına zararlı boyutlara ulaştığında hükümetler daha keskin adımlar atıyor. Bu tarihlerden biri de 17 Aralık 1989 yılı. Ankara'da 25 yıl önce bugün hava kirliliği sebebi ile okullar tatil edilmişti.
Soluduğumuz hava nelerden oluşuyor?
Soluduğumuz hava, sağlığımız üzerinde doğrudan etkilidir. Temiz hava içerisinde yaklaşık olarak yüzde 78 azot, yüzde 21 oksijen ve yüzde 1 oranında da diğer gazlar, toz, su buharı gibi maddeler bulunur. Ayrıca atmosfer kütlesinin %0,25’i su buharıdır. Ancak bu doğal bileşimin bozulması ya da havada bulunmaması gereken zararlı maddelerin atmosfere karışması, hava kirliliği olarak tanımlanır.
Hava kirliliği, nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşmenin bir sonucu olarak giderek artmakta ve yerel etkilerin ötesine geçerek küresel bir sorun haline gelmektedir. Özellikle trafik, ulaşım, sanayi ve ısınma gibi insan kaynaklı faaliyetler bu kirliliğin başlıca nedenleridir. Meteoroloji, topografik yapı ve kimyasal dönüşüm süreçleri de hava kalitesi üzerinde etkili olmaktadır. Zaman, mekân, maruziyet süresi ve konsantrasyona bağlı olarak hava kirleticilerinin insan sağlığına ve çevreye olan etkileri değişkenlik göstermektedir.
Peki hava kirliliğinin zirveye ulaştığı ve endişe yarattığı tarihler neler?
18. yüzyılda Sanayi Devrimi’yle birlikte hava kirliliği, tehlikeli boyutlara ulaştı. Kömür tüketiminin artışı, fabrikaların genişlemesi ve kentleşme, birincil kirleticilerin atmosferde yoğunlaşmasına yol açtı. İlk olarak şehirlerde görülen bu kirlilik, zamanla ülkeler arasında yayılarak küresel bir sorun haline geldi.
Sanayi devrimini takip eden dönemde hava kirliliğinin etkileri, toplu ölümlerle kendini gösterdi:
1930, Belçika - Muese Vadisi: 60’tan fazla insan öldü.
1948, ABD - Donora: 14.000 kişilik kasabada 7.000 kişi hastalandı, 20 kişi hayatını kaybetti.
1952, İngiltere - Londra: Yoğun sis ve kirlilik sonucu 12.000 kişi yaşamını yitirdi.
Bu trajik olaylar, hava kirliliğinin yalnızca çevresel bir sorun olmadığını, aynı zamanda halk sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu ortaya koydu. Hükümetler bu sorunla mücadele için yasal düzenlemeler yapmaya başladı.
Türkiye'de hava kirliliği
Türkiye’de özellikle 1960’lı yıllardan itibaren hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. İstanbul’da Boğaz, adeta bir sis perdesinin ardında kaybolurken, Ankara’da okullar tatil ediliyor; halk, nefes almakta zorlanıyordu.
1980'li yıllarda kalitesiz yakıt kullanımı, olumsuz hava koşulları ve rüzgâr eksikliği, Ankara'yı hava kirliliğinden en çok etkilenen şehirlerden biri haline getirdi. O kadar ki 17 Aralık 1989'da okullar tatil edildi ve sokakta maske kullanmak zorunlu hale geldi. Tek-çift plakalı araç sistemi gibi önlemler alındı. Gazeteler, “Havadaki arsenik Bayrampaşa’yı tehdit ediyor”, “Bursa’da kirli hava tatili” gibi manşetlerle kirliliğin ciddiyetini vurguluyordu.
Hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarında da artışa neden oldu. Yüksek oranda hava kirliliği sebepli ölümlerin ardından 1990’lı yıllara gelindiğinde çözüm için önemli adımlar atılmaya başlandı. Kirliliğin ana sebeplerinden biri olan yakıt sorunu çözülmeye çalışıldı ve doğalgaz yaygınlaşmaya başladı. 1995 sonrası dönemde doğalgaz kullanımı, sanayi tesislerinin modernize edilmesi ve hava kalitesi ölçümlerine dayalı iyileştirme çalışmaları sayesinde şehirlerde hava kalitesi gözle görülür şekilde iyileşti.
İnsan sağlığı risk altında
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya nüfusunun yüzde 91’i, hava kirliliği seviyelerinin sağlıklı sınırları aştığı bölgelerde yaşıyor. Modern çalışmalar, hava kirliliğinin en tehlikeli unsuru olan partikül maddeye (PM) odaklanmaktadır. Özellikle çapı 2,5 mikron veya daha küçük parçacıklar insan sağlığı için ciddi bir risk oluşturmakta.
En kötü hava kalitesi, özellikle Küresel Güney’de, Afrika, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya ülkelerinde görülmektedir.
2021’de dünyanın en kirli 10 şehrinden 6’sı ise Hindistan’da yer aldı. Bhiwadi, 106,2 PM2.5 ortalamasıyla listenin başında yer alırken, hava kirliliği Hindistan ekonomisine yılda 150 milyar dolara mal olmaktadır.
Kirlilik sorunu nasıl çözülecek?
Hava kirliliği ile mücadele, bireysel ve toplumsal düzeyde alınacak önlemlerle mümkündür. Bunlar; yeşil alanların arttırılması, sanayi tesislerinin şehir dışına taşınması, fabrika bacalarına filtreler takılması, çevre dostu ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması gibi maddeler halinde sıralanabilir.