Rus arkeologlar çalışma başlatmıştı, sonuçlar bekleniyor: Noel Baba'nın mezarı Türkiye'de mi?
‘Turizme önemli katkı sağlayacak’
“Antalya’nın Demre ilçesindeki Aziz Nikolaos Kilisesi’nde yapılan kazı çalışmalarında lahit bulundu. Bu lahdin Noel Baba'nın mezarı olma ihtimali değerlendiriliyor. 19. Yüzyıl’da Osmanlı Dönemi'nde, ilk defa Rus arkeologlar tarafından gerçekleştirilen Aziz Nikolaos Kilisesi restorasyon ve kazı (temizlik) çalışmaları, 1989 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığımız bünyesinde uzman ekiplerce sürdürülmektedir. Bugüne kadar gerçekleştirilen kazı ve restorasyon çalışmalarıyla kilisenin mimari detayları, freskoları ve yapısal unsurları bilimsel yöntemler ışığında koruma altına alınmıştır.
Sonuç bekleniyor: Arkeolojik kazıların tamamlanması gerekiyor
‘Türkiye Neolitik Dönem çalışmalarında dünyada söz sahibi’
2024 yılı sonunda; Türkiye’de gerçekleştirilen arkeolojik çalışmaların sayısı 765’e ulaşacaktır. Yıl bazında yakaladığımız bu muazzam seviyeyi 2026 yılına kadar yıllık 800’e çıkarmayı hedefliyoruz. Ülkemizde gerçekleştirilen kazı çalışmalarının, bilimsel ve evrensel ilkeler çerçevesinde Geleceğe Miras Projesi ile finans kaynağı sağlanarak ve ekip – ekipman yönünde güçlendirilerek yıl boyunca sürdürülmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda özellikle son yıllarda Şanlıurfa ilinde başlatılan Taş Tepeler Projesi ile alanda 8 kazı sürdürülmektedir. Bu çalışmalar ile Neolitik Döneme ilişkin Dünya Neolitiğine katkıda bulunacak birçok eser ve bulgu açığa çıkarılmıştır. Bu kazılar ve bilgilerle Türkiye Neolitik Dönem çalışmalarında dünyada söz sahibi ülke durumuna gelmiştir. Son yıllarda ülkemizde yürütülen kazılar sonucunda, çarpıcı arkeolojik eserlere de ulaşılmıştır. Bunlara örnek olarak; Antalya/Myra-Andriake Antik Kentinde, “Millefiori (Bin Çiçek)” olarak adlandırılan cam kaplama levhalar, Denizli/Laodikeia Antik Kenti’nde ele geçen sağlık ve hijyen tanrıçası Hygieia heykeli ve bir başka heykel grubu, İzmir/ Ulucak Höyük’te ele geçen yaklaşık 8000 yıllık kadın figürini, Malazgirt Savaş Alanı’nda ve çevresinde yürütülen çalışmalarda ele geçen ok uçları sikkeler, Hatay/Aççana Höyük’te ele geçen tablet, Kars/ Ani Ören Yerinde ele geçen Büyük Selçuklu dönemine (11-12. yüzyıllar) tarihlenen erzak depoları, Van/Ayanis Kalesi’nde ele geçen 2700 yıllık bronz kalkan, Aydın/Aphrodisias Antik Kenti’nde ele geçen mermer heykel başı, Taş Tepeler Projesi kapsamında ele geçen taş kaplar sayılabilir.
Batılı ülkelere kaçırılan eserler geri getiriliyor
“Bunların arasında; İngiltere'de bir müzayedede tespit edilen ve iadesi sağlanan Kur'an-ı Kerim; ABD’den iadesi sağlanan ve Perge Antik Kenti’nden kaçırılan lahit parçaları ve heykel başları, Burdur İlinde bulunan Boubon Antik Kenti’nden yurtdışına kaçırılan bronz imparator heykelleri; Antalya’dan Elmalı sikkeleri ile Kiliya idol örnekleri; yine Hollanda'da tespit edilen Şile Bozgoca Camii Kitabesi gibi çok kıymetli eserler yer almaktadır. Eserlerin iadesi, uluslararası medyada geniş yankı bulmakta ve Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasının önemine dikkat çekmektedir. Bu durum, ülkemizin kültür turizmi alanında daha fazla tanınmasını sağlamaktadır. Geri kazanılan eserlerin sergilendiği müzeler, ziyaretçi sayısını artırarak turizm gelirlerine katkıda bulunmaktadır. Örneğin, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri veya Antalya Müzesi gibi dünyaca ünlü müzelerimizde sergilenen iade eserler, bu mekanların birer cazibe merkezine dönüştürmesine katkı sağlamaktadır. Türkiye; kültürel değerler açısından oldukça geniş bir yelpazeye sahip, farklı dönemlere ait kültürel unsurları barındıran dünyadaki nadir ülkelerden biridir. Bunun yanı sıra turizm alanında da dünyanın en çok ziyaret edilen ülkelerindendir. Türkiye, bu iki dinamik gücünü tek bir çatı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde birleştirmiş, bunu da desteklemek amacıyla Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını kurmuştur. Türkiye’nin sahip olduğu kültür ve turizm imkân ve fırsatlarının dünyada tanıtılmasına destek ve kaynak sağlamak amacıyla kurduğumuz bu ajans ile birlikte Bakanlığın diğer ilgili birimleri koordineli çalışmalar gerçekleştirmiş, turizmde her yıl artan oranlarda turist ve gelir elde edilmiştir.”
'Turist sayısında ve çeşitliliğinde önemli artış bekliyoruz'
“2019 yılından itibaren uygulamaya başladığımız kazıların 12 aya yayılması projesi ile birlikte ivme kazanan Türk Arkeolojisi, 2023 yılında yabancı kazıların da bu projeye eklenmesi ve arkeolojik kazıların Geleceğe Miras Projesi çatısı altında birleştirilmesiyle altın çağını yaşamaya başlamıştır. Daha fazla sayıda ekiple ve çok daha büyük bütçelerle gerçekleştirilen arkeoloji kazılarla kültürel mirasımız dünya kamuoyunun da dikkatini çekmiştir. Geleceğe Miras ve Taş Tepeler gibi önemli ve uluslararası katılımlı projelerle hem arkeolojik çalışmaların kapasitesini artırmayı, hem de oluşturulan yeni kültür rotaları ile ülkemizin kültür turizminden aldığı payı arttırmayı hedefliyoruz. Kasım 2024 tarihinde Şanlıurfa’da, Dünya Neolitik Kongresini düzenledik. 63 ülkeden bini aşkın bilim insanının katılımı ile gerçekleşen kongre, alanında ilk olmasının yanında Türkiye Neolitik yerleşim alanlarının tüm dünyaya tanıtılması noktasında da çok büyük bir yankı uyandırmıştır. Türkiye’nin kültürel mirasının tüm dünyada tanıtılması amacıyla yurtdışında düzenlediğimiz geçici sergiler de Türkiye’nin turizmine katkı sağlamaktadır. Ekim 2024’te Roma Kolezyum’da açtığımız ve bugüne değin 1.200.000’i aşkın kişinin ziyaret ettiği Göbeklitepe sergisi, yine bu yıl Japonya’da, Güney Kore’de ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ziyarete açtığımız sergiler bu faaliyetlerin son örneklerindendir. Tüm bu çalışmaların da katkısıyla başta Ruslar olmak üzere Ülkemize gelen turist sayısında ve çeşitliliğinde önümüzdeki yıllarda önemli artışların olacağını öngörüyoruz. Zira gerek yabancı basının gerekse tur operatörlerinin artan ilgisi bunun bir ipucudur.”