Çayırhan işçileri Ankara’ya yürüyor: Bir ‘301 faciası’ daha yaşamayalım

“1987 yılında kurulan bir termik santral, yeraltı mekanize ocağı. Türkiye’nin üretim rekoru kıran bir ocak burası. 2000 yılında bir özelleştirme gerçekleşti. 2020 yılından bu yana arkadaşlar gerçekten insan olduğunu, işçi olduğunu anladılar bu firmada. Fakat şimdi yine zarar eden bir işletme diye bir özelleştirme yapmak istediler. Biz de bakanlık yetkililerine buranın zarar etmediği bilgisini ilettik. Aylık 700 bin tona kömür çıkarabilen, 620 megavat kurulum gücüne sahip bir santralimiz var. Ankara’nın en büyük ikinci, Türkiye’nin on üçüncü büyük termik santrali.”

“Bu firmadayken iş güvenliği had safhada, üretim had safhada. Yarın buraya özel firma geldiği zaman üretimde ‘hadi hadi’cilik yapacak. Bir 301 faciası daha yaşamayalım diye bu mücadele başlatıldı.”

“Kâr payının devletin elinde kalması için bir mücadele başlatıldı arkadaşlar tarafından. Biz burada zam pazarlığı yapmıyoruz ya da çıkarılan işçiler için direnişe geçmedik. ‘Devletin malı devlette kalsın, birkaç kişi zengin olacak diye bu kadar kişiyi rahatsız etmeyin’ diye bu eylem başlatıldı.”

“Bu işletme 6 Şubat depreminde üretimini durdurarak 800 tane madenci arkadaşla sahaya indi. 4 tane deprem bölgesine gittik. 13 gün boyunca orada inanılmaz kahramanlık yaptılar. Helali hoş olsun, hiçbir sıkıntımız yok. Hiçbir özel maden şirketi üretimini durdurup da bu kadar elemanını göndermedi. Başka söze gerek yok diyorum.”

“Sayın Cumhurbaşkanımız iç cephe vurgusu yapıyor. Evet, doğru dışarımız hep düşmanlarla çevrili. Biz diyoruz ki olası bir savaş zamanında Ankara’yı besleyecek santral burası. Böyle bulunmaz nimetleri neden elimizde tutmuyoruz? İç cepheyi sağlamlaştırmak için de özelleştirmeyi durdurmak lazım.”