Rusya Büyükelçisi Yerhov: Avrasya coğrafyasındaki ülkeler birlik olmalı
© AAAleksey Yerhov
© AA
Abone ol
Ortak bir Avrasyacı dünya görüşü üzerinde birlik olma çağrısı yapan Büyükelçi Yerhov, halkların, kendi tarihsel kimliklerinin ve değer sistemlerinin köklerini ve özünü, kendi etnokültürel, psikolojik ve diğer ölçütlerinin gelişim vektörünü anlamaları gerektiğini vurguladı.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Avrasya coğrafyasındaki ülkelerin sadece finansal, ticari-ekonomik ve kültürel-insani işbirliği üzerinde değil, aynı zamanda ortak bir Avrasyacı dünya görüşü üzerinde birlik olması gerektiğini vurguladı.
Ankara Üniversitesi, Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı (Rossotrudniçestvo) ile Yevgeniy Primakov Dış Politika İşbirliği Merkezi tarafından düzenlenen 'Avrasyacılık. Müşterek Vizyon' konferansında konuştu.
"İçinde yaşadığımız dünyanın abartısız olarak tektonik değişimler yaşadığı şu dönemde, Avrasyacılık üzerine çalışmalar yapılması özellikle önem arz etmektedir. Gözlerimizin önünde sınırlar yıkılıyor, uluslararası ilişkilerin alışılagelmiş tablosu bozuluyor, küresel ulaşım akışları ve ulusal ekonomik 'zincirler' yeniden yönlendiriliyor, yeni 'güç merkezleri' ve küresel çekim kutupları ortaya çıkıyor. Çatışmalar patlak veriyor, savaşlar çıkıyor, insanlar ölüyor" diyen Yerhov, tam da böyle anlarda halkların, kendi tarihsel kimliklerinin ve değer sistemlerinin köklerini ve özünü, kendi etnokültürel, psikolojik ve diğer ölçütlerinin gelişim vektörünü anlamaları gerektiğini vurguladı.
Tam da bu temelde, gelecek felsefesine dair bir anlayış ortaya çıktığını ve sadece bir taktik değil, aynı zamanda kalkınma stratejisi de inşa edildiğini anlatan Rusya Büyükelçisi, Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) kadar başarılı olanlar da dahil entegrasyon şemaları ve tamamen işleyen işbirliği modelleri oluşturma çabalarının yalnızca finansal, ticari-ekonomik ve kültürel-insani işbirliği üzerine değil, aynı zamanda şimdilerde dedikleri gibi ortak bir kültürel koda dayanan ortak bir Avrasyacı dünya görüşüne sahip olmak üzerine de düşünmeyi gerektirdiğini söyledi.
Bununla beraber 'başlı başına faydalı bir şey' olan göçten korkmaya gerek olmadığını ancak son yıllarda bu alanda biriken çarpıklıkların da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Yerhov, "Üzücü Batı Avrupa örneği, bu alanı kontrol etmenin ve orada yine ortak Avrasya kültürel kodumuzun karakteristik özelliği olan karşılıklı saygı ruhuyla kabul edilebilir ve herkes için bağlayıcı oyun kuralları oluşturmanın gerekli olduğunun bir başka teyididir" ifadelerini kullandı.
Ankara Üniversitesi, Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı (Rossotrudniçestvo) ile Yevgeniy Primakov Dış Politika İşbirliği Merkezi tarafından düzenlenen 'Avrasyacılık. Müşterek Vizyon' konferansında konuştu.
"İçinde yaşadığımız dünyanın abartısız olarak tektonik değişimler yaşadığı şu dönemde, Avrasyacılık üzerine çalışmalar yapılması özellikle önem arz etmektedir. Gözlerimizin önünde sınırlar yıkılıyor, uluslararası ilişkilerin alışılagelmiş tablosu bozuluyor, küresel ulaşım akışları ve ulusal ekonomik 'zincirler' yeniden yönlendiriliyor, yeni 'güç merkezleri' ve küresel çekim kutupları ortaya çıkıyor. Çatışmalar patlak veriyor, savaşlar çıkıyor, insanlar ölüyor" diyen Yerhov, tam da böyle anlarda halkların, kendi tarihsel kimliklerinin ve değer sistemlerinin köklerini ve özünü, kendi etnokültürel, psikolojik ve diğer ölçütlerinin gelişim vektörünü anlamaları gerektiğini vurguladı.
Tam da bu temelde, gelecek felsefesine dair bir anlayış ortaya çıktığını ve sadece bir taktik değil, aynı zamanda kalkınma stratejisi de inşa edildiğini anlatan Rusya Büyükelçisi, Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) kadar başarılı olanlar da dahil entegrasyon şemaları ve tamamen işleyen işbirliği modelleri oluşturma çabalarının yalnızca finansal, ticari-ekonomik ve kültürel-insani işbirliği üzerine değil, aynı zamanda şimdilerde dedikleri gibi ortak bir kültürel koda dayanan ortak bir Avrasyacı dünya görüşüne sahip olmak üzerine de düşünmeyi gerektirdiğini söyledi.
Bununla beraber 'başlı başına faydalı bir şey' olan göçten korkmaya gerek olmadığını ancak son yıllarda bu alanda biriken çarpıklıkların da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Yerhov, "Üzücü Batı Avrupa örneği, bu alanı kontrol etmenin ve orada yine ortak Avrasya kültürel kodumuzun karakteristik özelliği olan karşılıklı saygı ruhuyla kabul edilebilir ve herkes için bağlayıcı oyun kuralları oluşturmanın gerekli olduğunun bir başka teyididir" ifadelerini kullandı.