00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
14 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
16 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
HABERLER
19:00
4 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:06
13 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
13 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
YOL ARKADAŞI
17:33
87 dk
HABERLER
19:00
13 dk
ARAMIZDAN AYRILANLAR
19:43
13 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0

Tip-1 diyabet hastalarında sensörün önemi: Bize alarm veriyor, hemen müdahale etme şansımız oluyor

Tip-1 diyabet hastalarında sensörün önemi: Bize alarm veriyor, hemen müdahale etme şansımız oluyor
Abone ol
Tip-1 Diyabet ve Teknolojileri Derneği Başkanı Yeşim Yalçın, hastalığın belirtilerini ve hastalarda sensör kullanımın önemini paylaştı. Yalçın, "Bu sayede biz çocuklarımızın şekerini telefonlarımızdan takip edebiliyoruz. Bize alarmla bilgi veriyor, şekeri düştüğünde ya da yükseldiğinde, bizim de hemen müdahale etme şansımız oluyor" diye konuştu.
Tip-1 Diyabet ve Teknolojileri Derneği Başkanı Yeşim Yalçın, Radyo Sputnik’te yayınlanan Gün Ortası programında Okan Aslan’ın konuğu oldu.
Yalçın, Tip1 diyabet hastalığının özelliklerinden ve hastalarda sensörün öneminden bahsetti.

Tip-1 diyabet çocuklarda ve gençlerde görülen bir diyabet türüdür. Bu çocuklar pankreas insülin hormonu salgılamadıkları için günde en az 4-5 kez kendilerine insülin iğnesi yapmak zorundalar. Bazen 8 bazen 10-15 kez de parmaklarını delip şeker ölçümü yapmak zorundalar. Burada en önemli nokta pankreas asla insülin hormonu üretmediği için insülin alamazlarsa yaşayamazlar. O yüzden insülin bizim için can suyudur. Her yaş grubunda tanılı çocuğumuz var. Yenidoğanda da, 10 yaşında da 5 yaşında da var. Düzenli şeker takibi, düzenli insülin takibi, beslenme takibiyle bu çocuklar normal çocuklar gibi hayatlarını devam ettirebilirler. Ama bu kontrolleri düzgün yaptırmazsak komplikasyonlara maruz kalırız. Özellikle okul öncesi çağda çocukları küçük olan diyabetli ailelerde gördüğümüz en büyük komplikasyon, ağır bir şeker düşüklüğü yaşarsa çocukta beyin hasarı kalıyor ve bunun telafisi yok.

Hastalarda sensörün önemi

Yalçın şeker ölçümünde sensörlerin önemini şöyle anlattı:

Bu sayede biz çocuklarımızın şekerini telefonlarımızdan takip edebiliyoruz. Bize alarmla bilgi veriyor, şekeri düştüğünde ya da yükseldiğinde, bizim de hemen müdahale etme şansımız oluyor. Türkiye’de sensörlerin hepsi ithal. Bu ürünlerin kimisi bir hafta kimisi 10 gün vücutta kalıyor. 1 TL ebatında, kola, göbeğe ya da bel kısmına takılıyor ve günde 288 kez ölçüm alıyor. Bunun minimum maliyeti 4 bin TL, en yükseği ise 10 bin TL. Aslında hepsi aynı işi yapıyor, sadece algoritmaları biraz farklı.

CHP ve İYİ Partili milletvekilleri Meclis’te diyabet hastası çocuklar için ücretsiz sensör dağıtılması çağrısında bulunmuştu.
Bunu hatırlatan Yalçın, “Biz bir haftadır bütün siyasi partilerle görüştük, hepsi olumluydu. Bir yerde bir tıkanıklık var. İnşallah ona müdahale edilecek ve aşacağız. Bugün de Meclis’te ilk defa 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde mavi balonlar uçuracağız. Vekillerimiz yakalarına mavi kurdeleler takacak çünkü diyabetin rengi mavi. Tip-1 diyabet farkındalığı yapacağız bununla. Tip-1 ve Tip-2 diyabet arasında kırmızı bir çizgi çekemedik bugüne kadar” dedi.

Tip-1 diyabetin belirtileri neler?

Yalçın, son olarak Tip1 diyabetin belirtilerini şöyle anlattı:

Kişide aşırı su içme, aşırı idrara çıkma, geceleri altına kaçırma, ağızda aseton gibi bir koku, idrarda koku, halsizlik, aşırı yemek yemesine rağmen kilo kaybı ve son olarak o istenmeyen durum dediğimiz, halsizlikten sonra iyice bilincin kaybedilmesi. O yüzden 6 ayda bir rutin kan sayımları yaptırdığınız zaman bir de şekerinize baktırın.

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала